Saldırılar başladığında
İsrail Genelkurmay Başkanı'nın işgal yıllarına gönderme yaparak ''tarihi 20 yıl geriye almaktan söz ettiğini'' anımsatan
Independent, ''bu süreç hemen hemen tamamlanmak üzere. İsrail saldırıları
Lübnan'a diz çöktürdü'' diyor ve şöyle devam ediyor:
''Lübnan, daha yakın zamana kadar sedir ağacı devrimi nedeniyle yere göğe konulamıyordu. Anlaşılan Lübnan'ın demokratik devrimine ilişkin bütün güzel sözler, başbakanımızın ifade ettiği gibi ''sadece konuşmalardan'' ibaretti.
Amerika'nın Lübnan'a
ihaneti ise tam bir utanmazlıktır.''
''Sadece üç ay önce ABD Başkanı George
Bush, Lübnan Başbakanı'nı Beyaz Saray'da ağırlamış ve Lübnan halkına övgülerini sıralamıştı. Amerika'nın Lübnan'la dayanışması nerede şimdi?''
Independent,
Hizbullah'ın sorumluluğunu kimsenin gözardı etmediğini, İsrail askerlerinin kaçırılmasının açık bir kışkırtma olduğunu vurgularken, ama son olayın iki eşit güç arasında bir savaş olmadığını kaydediyor:
''Hizbullah, İsrail'in sık sık bizlere anımsattığı gibi, '
terörist' bir
örgüt. Lübnan topraklarında faaliyet gösteren, mesuliyetsiz bir grup. İsrail ise bir devlet. Eğer İsrail, Hizbullah'ın etkinliğini yok etmek istiyorsa, meşru Lübnan hükümetini destekleyip güçlendirmeye çalışırdı.''
''
Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki uluslararası
toplumdan da beklenen buydu. Ama bunun yerine İsrail, Lübnan halkına gaddarca davranırken uluslararası toplum geride bekledi ve zaten alev alev olan Orta Doğu'ya daha çok benzin döktü.'
Zaman