''Human Speechome
Project'' adı verilen proje kapsamında, bebeğin dil öğrenmeyle ilgili gelişimi hakkında 400 bin saatlik malzeme toplanması planlanıyor. Massachusetts
Teknoloji Enstitüsünden Prof. Deb Roy'un oğlunun izlenmesi için evine
kameralar ve
mikrofonlar yerleştirildi.
Bebeklerin
ana dillerini nasıl öğrendiğine ilişkin tartışmalar sürüyor. Ebeveynin çocuğuyla ilgilenirken sarf ettiği sözleri dinlemenin dil öğreniminde önemli yer tutuğuna inanılsa da, bu durum, çoğu çocukta görülen hızlı gelişimi tek başına açıklamakta yetersiz kalıyor.
Lisan öğrenmeyle ilgili genlerin ve çevre faktörlerinin de, çocukların konuşmayı öğrenmesinde diğer etkenler olduğu düşünülüyor. Ancak bilim adamları bir bebeği evde çok uzun zaman gözlemleyemedikleri için, çevre faktörlerinin konuşmanın öğrenilmesi üzerindeki etkisi şimdiye kadar
test edilemedi. Yeni projeyle, elde edilen kayıtların incelenmesi suretiyle çevrenin ana dil öğrenimi üzerindeki etkisinin ölçülmesi bekleniyor. Örneğin, Prof. Roy'un oğlunun ilk kelimeleri nasıl öğrendiğini saptamak için, kayıtlarda bu kelimeleri kimlerin kullandığı, nerede kullandığı ve bu esnada çocuğun ne yapıyor olduğuna bakılacak.
SABAHTAN AKŞAMA TAKİP
Bundan 9 ay önce, Prof. Roy'un oğlu dünyaya geldiğinde başlatılan proje kapsamında, 14 mikrofon ve her yönü izleyen 11 kamera kullanılıyor. İzleme sistemi sabah saat 08.00'de çalıştırılıyor ve
akşam 10.00'da kapatılıyor. Bebek dili karmaşık bir şekilde öğrendiği ve artık ev dışında daha fazla
vakit geçirmeye başladığı zamana kadar, 3 yıl boyunca izlenecek.Kayıtlar geçici olarak evde tutulduktan sonra üniversitenin, bir milyon cigabayt kapasiteli devasa
disk depolama sistemine gönderiliyor. Kayıtlar burada gerek uzmanlar, gerekse bilgisayarlar tarafından ayrıştırılacak.
Üniversitenin medya laboratuvarı müdürü Frank Moss, bunu insanın gen haritasının çıkarıldığı ''Human Genome'' projesiyle karşılaştırdı. Moss, ''Human Genome projesi nasıl ki doğuştan gelen genetik kodumuza ışık tutuyorsa, Speechome projesi de çevrenin insanın gelişimi ve öğrenmesini nasıl biçimlendirdiğinin haritasının çıkarılmasında önemli bir
ilk adım'' dedi.