İtalyan devlet televizyonu Rai-1'de canlı yayınlanan ve 1,5 saat süren
tartışma programında, iki lider
seçim öncesinde ilk kez karşı karşıya tartışma olanağı buldular. Rai-1'in Haber Müdürü Clemente Mimun'un yönettiği tartışma programında,
İran'ın nükleer silahlanması dışında dış
politika konuşulmadı.
Merkez-sol partileri bünyesinde barındıran Zeytin Ağacı İttifakı'nın lideri Prodi,
Nisan'da iktidara gelmeleri durumunda, sabık hükümetin başlattığı proje ve programları tümüyle kesintiye uğratmak gibi bir niyetleri bulunmadığını belirterek, ''Biz süreklilik esasına dayalı bir değişimden yanayız. Teslim alacağımız görevi,
diyalog içerisinde yürüteceğiz'' dedi.
Berlusconi ise, 5 yıllık iktidarı boyunca, merkez solun diyalog anlayışına sahip olmadıklarını bizzat gördüğüne işaret ederek, ''Merkez sol muhalefet, bu uzun süre zarfında icraatlarımıza sadece köstek olmaya çalışmak dışında bir şey yapmamıştır'' diye konuştu.
LİDERLER İRAN'A SİLAHLI MÜDAHALEYE SICAK BAKMIYOR
İki liderin, İran'ın nükleer silahlanma meselesine
Birleşmiş Milletler dahilinde bir çözüm bulunması meselesi haricinde, hiçbir konuda uzlaşma sağlayamamaları da dikkati çekti. Berlusconi, İran konusundaki soruya karşılık olarak, soruna silahlı müdahale dışında bir çözüm bulunması gerektiğine değinerek, ''Uluslararası camianın tüm gayretlerinin de bu doğrultuda olduğunu düşünüyorum. Ben, İran'ın bu meselede, uluslararası camiayla bir çatışma, bir zıtlaşma içerisine gireceğini sanmıyorum. Uluslararası camia tarafından, İran'ın nükleer silaha sahip olmasının kabul edileceğini sanmıyorum'' dedi.
Berlusconi, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İran meselesini çeşitli siyasi liderle konuşma imkanım da oldu. Son olarak
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin ile de görüştüm. Putin, İranlı hükümet yetkililerini makul bir çözüm için ikna uğraşında. Buna, İran'ın
sivil amaçlı nükleer tesislerinin Rusya topraklarına taşınması biçimindeki
öneri de dahildir.''
Prodi, ise sorunun
Birleşmiş Milletler çerçevesinde çözümlenmesinden yana olduklarını belirterek şöyle konuştu:
''Bizim bu tür konulardaki tavrımız son derece net. Elbette barıştan yanayız. Bazı durumlarda görev üstlenmek de gerekebilir. Ama bunun için Birleşmiş Milletler kararı şarttır. İran konusunda halen bir belirsizlik söz konusu. Temennimiz sorunun çözümlenmesidir. Aksi takdirde ciddi bir sorunla karşı karşıya kalacağız. İran, petrol
ihraç eden önemli bir ülkedir. Ambargo da dahil olmak üzere, bu ülkenin dışlanması, bizim ekonomimizi de olumsuz etkileyecektir. Bu konuda zannediyorum, hepimiz mutabık durumdayız. Soruna, BM dahilinde makul bir çözüm bulunmalıdır''.