FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Karakolda üşüdükten sonra Oş eyaletinde kemiklerimiz ısınıyor biraz. Oş
Kırgızistan’ın tarım bölgesi. Sebze ve
meyve adına birçok
ürün burada yetişiyor,
ülkeye buradan dağılıyor. Su problemi yok. Genel anlamda Kırgızistan’ın su problemi yok zaten. Tepelerin ve şimdilik boza çevrilmemiş yemyeşil kırların bu anlamda neden ağaçsız olduğunu anlamak bizim için zor. Ancak otlanan hayvanları görünce hak vermiyor değilsiniz bu duruma. Bişkek’ten Oş’a
karayolu ile gitmek isterdik. Vaktimizin darlığından dolayı uçağı
tercih ettik. Bu da bizim için iyi bir tecrübe oldu doğrusu. Başka ne zaman bol gürültülü, lcd monitörlerle ve hoparlörlerle modifiyelenmiş, pervaneli bir uçağa binebilir ve karlarla kaplı dağların üzerinden geçebilirdik ki?
Pırıl pırıl bir sabah karşılıyor bizleri Oş’ta.
Bahar yağmurlarının sonrasında her yer aydınlık. Hasretle beklenenler( biz değil tabiî ki, en azından ben değil) Ali Aslan bey Oş erkek lisesinin ilk müdürü. Yanında Mersinli işadamları da var. Burada hem erkek hem de kız liseleri mevcut. Ayrıca bir de yüksek öğrenim yurdu
hizmet veriyor. Hemen her eyalett
e devlet üniversiteleri kurulmuş. Eğitim düzeyi bir hayli yüksek. Yolculuklardan arta kalan zamanda çekimlerimizi de gerçekleştiriyoruz. Bu konuda Yönetmenimiz
Emine Ulu hanımefendi ve
Kameraman arkadaşımız Said Küçükşahin’in ile beraber bir hayli yoruluyoruz. Ancak gerek röportajlarda söylenenler gerekse çektiğimiz güzelliklerden sonra yorgunluktan eser kalmıyor. Son gün artık bacaklarımız vücutlarımızı çekmekte zorlansa da durum bu… Yurtsever, Mehmet Ali ve Ahmet beyleri burada sevgi ve muhabbetle hatırlıyoruz.
Narın’dan daha öncede bahsetmiştim.
Hani dağların arasında enteresan bir yerleşim bölgesi.
Türkiye için bir
kasaba büyüklüğünde. Hem İpek yolu duraklarından birisi hem de Çin sınırında... Stratejik bir önemi var yani. Ve burada bir
devlet üniversitesi bulunuyor. Çok zeki oldukları ve Kırgızistan’ın idari kadrosunda önemli görevler aldıkları dile getiriliyor. Bu yüzden de burada açılan Türk okulunun önemi büyük. Gittiğimiz pek çok bölgede bu okuldan
mezun olan arkadaşlarla tanışıyoruz. Şimdilerde eğitim,
bürokrasi ve ticari alanda Kırgızistan’a hizmet ediyorlar. Ne zaman
misafir gelse güneş açıyor dedi bizlere okul müdürü Halil Koç beyefendi. Gece boyunca yağan kar sonrasında hakikaten pırıl pırıl bir güneş vardı gökyüzünde. Karla beraber yandık biraz. Yükseklik yaklaşık 4 bin metre. Sağolsun Halil Bey ve diğer öğretmen arkadaşlar bir hayli yardımcı oldular bize.
Ve gelelim Bişkek’e yani ülkenin başkentine.
Çevre eyaletlerden gerek
ekonomik gerekse hayat kültürü açısından farklı bir görünümü var.
Hayat kültürü biraz daha batıya dönük… Ülkenin resmi suratı da diyebiliriz Bişkek için. Ülke ekonomisinin nabzı burada atıyor aynı zamanda. Sebat eğitim kurumlarının merkezi Bişkek’te. Ayrıca
Atatürk Aladağ
Üniversitesi de… Üniversite Kırgızistan’ın en çok tercih edilen üniversitesi konumunda... Ayrıca
Cengiz Aytmatov
Erkek Lisesi, Ayçörek Kız Lisesi, Silk Road uluslar arası lise, bir dil merkezi ve yüksek öğrenim yurtları da Bişkek’te Türkiye’nin gururu olarak faaliyet gösteriyor. Aladağ Üniversitesi yeni binalarını da devreye sokuyor. Bu ay içerisinde Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün de katılacağı bir törenle yeni bir binanın açılışı gerçekleştirilecek.
İşadamlarımız da bölgede aktif rol oynuyorlar. Kırgız Türk işadamları derneği ile hem Türkiye’den yatırımcılara
rehberlik ediyorlar hem de Kırgızistan’a ekonomik anlamda katkıda bulunuyor ve istihdam oluşturuyorlar. Onların Ata topraklarında bulunması eğitime adanmış gönülleri de biraz olsun rahatlatıyor. Ayrıca Vefa Center da Bişkek’teki en büyük
alışveriş merkezi konumunda.
Kırgızistan yeni döneme ekonomisi ve bölgedeki etkinliği ile yavaş yavaş büyüyerek hazırlanıyor. Yeni nesil Kırgız işadamları uluslar arası tecrübelerini konuşturmaya ve Kırgızistan’ın dünyaya açılan pencereleri olmaya başlamışlar bile. Bu konuda eğitime adanmış gönüllerin katkısı bir hayli fazla...
Aslında sözü efsanevi Kırgız yazar
Cengiz Aytmatov’a bıraksak yeridir şimdi…
Ben turnalarla beraber uçmaktayım.
Karanlık bir gecede yıldızlara eşlik edercesine…
Ya da nehirlerin üzerinde…
Şehirler kanatlarımın altında şimdi…
Uçarken de ağlıyor ve insanlardan talep ediyorum
Dikkat ediniz dünyaya, insanlığa…
İşte dünyaya dikkat edecek olan nesilleri yetiştiren bir yapılanma duruyor karşımızda, yanı başımızda. Artık kanatlanma, kanatlanıp bir kelebek gibi kötülüklerin karşısına dikilme zamanı. Bir minik kelebek kanat çırpışlarıyla ne yapabilir ki derseniz, size
Kelebek filmini seyretmenizi öneririm…
Teşekkür ediyoruz bize muhteşem bir Atayurt senfonisi dinleten herkese…
Başta Orhan İnandı Beyefendiye ağabeyimize, bize her konuda yardımcı olan Cafer Topcan ağabeyimize ve İsmail Soysal, Şerafettin Küçüoğlu, Ömer Faruk Gözcü, Yurtsever Karasoy, Hikmet Can, Halil Koç, Azamat, Mehmet Ali, Ahmet, Fatih,
İhsan Çileli, Mustafa, Mutlu Beyefendilere ve diğer üzülerek adını hatırlayamadığımız
vefakar ağabeylerimize, ablalarımıza, Kırgızistanlı güzel insanlara, beyefendilere ve hanımefendilere çok çok teşekkür ediyor vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı kendilerinden özür diliyor ve haklarını
helal etmelerini diliyoruz.
İnşallah “
Yeşeren Ümitler”i layıkıyla tamamlayabilir ve bu destanı layıkıyla anlatabiliriz…
Unutulmayan anlar: Baharın güzelliği ile bütünleşen ülkenin muhteşem manzarası, Kıymetli insanlarla kıymetlenen sohbet ortamları, Karakolda’ki çay serenatı.
En heyecanlı yer: Narın, Kademcay ve bir de şehirler arası pervaneli
uçak Yolculuğu
En İhtişamlı: Kardan örtüsü ile Aladağlar ya da Tanrı dağları
En parlak: Narın tepelerinde karla bütünleşen güneş
En huzur verici atmosfer: Uçsuz bucaksız yemyeşil tepeler, Kademcay ve Oş erkek liselerinin bahçesi. Kademcay’daki göl…
En manevi nokta: Sahabe mezarlığı, Hz. Ali Efendimizin namaz kıldığı ifade edilen
kaya ve bir
sürpriz: İsmail Kamit Bey tarafından getirilen
mübarek sakal-ı şerif…
En tarihi: Talas, Karahanlılar’dan kalan kuleler.
En lezzetli: La-man ya da Lag-Man, Beşparmak yemeği, Kırmızı
pilav, Çekirdeksiz
siyah kuru
üzüm, kabuğu kolay kırılan badem
En örnek: Binlerce kilometre uzakta
ilahi sevgi ile coşup insan sevgisi ile hizmet eden kadın erkek herkes.
En Gelecek: İnsani bütün donanımıyla dünyaya açık, yerel değerlerinden asla vazgeçmeyen ülkesinin sevgisi ile yetişen bir
gençlik…
Veysel Karani GÜMÜŞDERELİ -
Belgesel Yapımcısı