Ancak ABD Başkanı
Bush'un
Ekim ayında öngördüğü tarih
Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in
Türkiye resmi ziyareti ile aynı günlere denk geldi.
Randevu tarihlerinin çakışması Ankara'da sıkıntı yarattı.
Başbakanlık iki liderin rahdevu tarihlerinin ayın güne denkgelmesinde yaşanan sıkıntıyı aşmak için formül arayışına girdi. Çakışan randevu tarihleri ertelenemezse son sözü söyleyecek olan Başbakan Erdoğan da, ABD ve Almanya arasında zor bir
tercih yapmak zorunda kalacak.
Başbakan Erdoğan'ın aylar önce ABD Başkanı Bush'tan randevu talebine geçtiğimiz günlerde
yanıt geldi. Ancak Bush Yönetimi'nin ziyaret için öngördüğü tarih, randevuyu dört gözle bekleyen Ankara'da
soğuk duş etkisi yarattı. Washington'un Erdoğan'ı ağırlamayı öngördüğü 5-6 Ekim tarihleri Başbakan'ın ajandasında önemli bir başka lider, Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in Türkiye'ye gerçekleştireceği ilk resmi ziyaret için ayrılmıştı.
Türkiye'nin AB sürecinin
Kıbrıs ve limanlar sorunu nedeniyle yıl sonunda kritik bir aşamadan geçeceği, ayrıca İlerleme Raporu ve
Strateji Belgesi'nin Ekim ayında açıklanacağına işaret eden diplomatik kaynaklar, Erdoğan'ın Bush kadar Merkel ile buluşmasının da önem taşıdığına dikkat çekti. Bu nedenle Erdoğan' ın iki lideri de kırmaması için Ankara'nın çeşitli arayışlara girişti öğrenildi.
FORMÜL ARAYIŞI
Başkan Bush'un aylardır "yoğunluğunu" gerekçe göstererek veremediği randevunun tarihini değiştirmekte zorlanacağı değerlendirmesini yapan
Başbakanlık, bu kez Berlin'in nabzını yoklamaya başladı. Henüz Başbakanlığa Berlin'den yanıt gelmediği belirtilirken diplomatik kaynaklar, Merkel'in de yoğun bir gündemi bulunduğunu ve uzun süre önce öngörülen bu programın nasıl değiştirileceği konusunda belirsizlik olduğunu ifade etti.
İktidara gelmeden önce Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Merkel'in Türkiye ziyareti, Erdoğan'ın tıpkı eski Başbakan Schröder ile olduğu gibi yeni Başbakan ile de sıcak ilişki oluşturma açısından önem taşıyor. Öte yandan Erdoğan'ın Bush ile Ortadoğu'daki gelişmelerin yanı sıra PKK'nın
Irak'tan tasfiyesi konularının ele alınacağı görüşmesi Türkiye açısında stratejik önem taşıyor. Erdoğan'ın ABD Başkanı ile yüz yüze görüşmesi, Türkiye'nin
Kuzey Irak ile ilgili hassasiyetlerinin yanı sıra
İran ve
Lübnan konusundaki değerlendirmelerini doğrudan aktarması için en etkin zemin olarak görülüyor.