Aralık ayında Cemaat-i İslami Partisi’nin genel sekreter yardımcısı Abdulkadir Molla’nın idam edildiği Bangladeş’te, şimdi de partinin lideri Matiur Rahman Nizami’nin aralarında olduğu 14 kişi, silah kaçakçılığı iddiasıyla idama mahkûm edildi.
2004 yılında sevkiyata hazır haldeyken ele geçirilen ve 4 bin silah ile bir milyon mermiyi içeren mühimmatla ilgili yapılan yargılamada, eski içişleri bakanı yardımcısıyla eski bir istihbarat şefi de idam cezası aldı. Yakalanan silahların Hindistan’dan ayrılmak için mücadele veren ‘Asom’un Birleşik Özgürlük Cephesi’ isimli gruba gönderileceğini kabul eden mahkemeye itiraz eden sanık avukatları, kararın tamamıyla ‘siyasi’ olduğunu savundu.
Abdulkadir Molla’nın idamına sebep olan suçlamalarla ilgili olarak halen tutuklu bulunan Nizami, 2001-2006 yılları arasında sanayi bakanı olarak görev yapmıştı. Bangladeş, ülkenin 1971’deki bağımsızlık mücadelesi sırasında Pakistan askerlerinin 3 milyon kişiyi öldürdüğü ve 200 bin kadına da tecavüz ettiğini iddia ediyor. Dhaka hükümeti, bu dönemde Pakistan’la işbirliği yaptığı suçlamasını yönelttiği çoğunluğu muhalif isimleri 2010’da kurduğu özel mahkeme ile yargılamaya başladı. Muhalefet, ülke halkını da bölen yargılama ve ağır cezalara, hükümetin siyasi oyunu olduğu suçlamasını yöneltiyor.
İDAM KARARI SOSYAL MEDYADA
Mahkemenin idam kararı almasının ardından dünyadan tepkiler yükselmeye başladı. Sosyal medya üzerinden Bangladeş'e "idamı durdur" çağrısı yapılıyor.
ABDULKADİR MOLLA TEPKİLERE RAĞMEN İDAM EDİLMİŞTİ
Bangladeş, Cemaat-i İslami'nin önde gelen isimlerinden Abdülkadir Molla'yı dünyanın dört bir yanından gelen tepkileri dinlemeden 12 Aralık 2013'te idam etmişti. Molla'nın 2 hafta zarfında mahkemeye af talep etme hakkı bulunmasına rağmen infaz aynı gün gerçekleştirilmişti.