Clinton, oyların yaklaşık yüzde 55'ini alırken, Obama yüzde 45'te kaldı.
Bu sonuçla birlikte
Hillary, şimdiye kadar geride gittiği yarışta moral kazandı ve mücadeleye sonuna kadar devam edeceğini vurguladı.
Clinton,
Pennsylvania'daki zaferinin ardından yandaşlarına hitaben yaptığı konuşmada, "bazıları işimin bittiğini düşünüyordu, benim çekilmem gerektiğini söylüyordu. Ancak
Amerikan halkı pes etmez, zaten Amerikan halkının da pes etmeyecek bir başkana ihtiyacı var. Sizlerin sayesinde şimdiye kadarki gidiş tersine dönüyor" dedi.
Obama ise, taraftarlarına hitaben konuşmasında, Clinton'a pek bir
eleştiri yöneltmeyerek, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan
adaylığını aylar önceden garantileyen John McCain'i
hedef aldı ve kasımdaki
başkanlık seçiminde McCain'i yenebilecek ismin kendisi olduğunu söyledi.
Pennsylvania'da Demokrat seçmenlerin önemli bölümünü oluşturan kadınlar, yaşlılar ve alt ve orta gelir gruplarından çalışan kesimlerin mensupları, büyük ölçüde Clinton'ı
tercih ederken, Obama, siyahlardan ve büyük kentlerdeki yüksek eğitimli ve üst gelir grubu seçmenlerden oy aldı. Tutucu kesimlerin Hillary'yi, liberallerin Obama'yı seçtiği gözlendi.
-BUNDAN SONRA NE OLACAK?-
Demokrat Partide bundan sonra geriye toplam sadece yedi eyalette ve iki bölgede yapılacak ön seçimler kaldı.
Bundan sonraki ilk önemli ön seçimler, iki hafta sonra 6 Mayısta Indiana ve North Carolina eyaletinde düzenlenecek.
Ön seçimlerde seçmenler, doğrudan başkan aday adaylarına değil, daha sonra düzenlenecek parti kurultayında partinin başkan adayını seçecek delegelere oy veriyor. Dolayısıyla aday adayları, ön seçimlerde "delege kazanıyor".
4 bin 49 delegesi bulunan Demokrat Partide başkan adaylığını garantilemek için 2 bin 25 delege kazanmak gerekiyor.
4 bin 49 delegenin yaklaşık 3 bin 250'sini, ön seçimlerde belirlenen delegeler, 800'e yakınını da, parti yöneticileri,
Kongre üyeleri, valilerin de dahil olduğu "süper delegeler" oluşturuyor.
Seçilen delegeler ve tutumlarını şimdiye kadar belirlemiş süper delegeler gözönüne alındığında halen Obama'nın bin 700'e yakın, Clinton'ın da bin 570'e yakın delegesi bulunuyor.
Pennsylvania'nın sonuçları gözönüne alındığında, Obama ile Clinton arasında yaklaşık 130 olan delege sayısı farkının 120 dolayına düşmesi bekleniyor.
Bu durumda, geriye kalan yedi eyalet ve iki bölgedeki ön seçimler tamamlandıktan sonra bile, Obama ile Clinton'ın, başkan adaylığını garantilemek için gereken 2 bin 25 delege sayısına ulaşması ihtimali hemen hemen bulunmuyor.
Uzmanlara göre, böyle olunca da, Demokrat Partinin başkan adayının, ancak
Ağustos sonunda Denver'da düzenlenecek parti kurultayında, tutumlarını henüz belirlememiş süper delegelerin oylarıyla belirlenmesi ihtimali çok güçlenmiş bulunuyor.
Demokrat Parti'nin bazı ileri gelenleri ise, yarışın bu kadar uzamasının partiyi yıpratacağını ve Cumhuriyetçi aday McCain'in işine yarayacağını dile getiriyor.
-HILLARY'NİN MALİ SIKINTISI-
Halen ön seçimlerde Obama ile yarışan Clinton'ın bir önemli sıkıntısı da, kampanyasında para kalmaması.
Pennsylvania ön seçiminin hemen öncesinde Clinton'ın kampanyasının elinde 9 milyon dolar bulunurken, toplam borçlar 10 milyon 300 bin dolara ulaşıyordu.
"Para içinde yüzen" Obama'nın kampanyasının ise, halen 42 milyon dolar parası ve sadece 700 bin dolarlık borcu bulunuyor.
Hillary, Pennsylvania'daki galibiyetinin ardından, topladığı bağışlarda
patlama yaşanmasını ve içinde bulunduğu mali darboğazın aşılmasını umuyor.
AA