DEB tarafından yapılan açıklamada, "
AİHM'nin, ismindeki 'Türk' ibaresi nedeniyle kurulmasına izin verilmeyen Rodop İli Türk Kadınları
Kültür Derneği (RTKKD) ile İskeçe Türk Birliği (İTB)
davalarının sonucunu açıklamasının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen,
Yunanistan'ın bu konudaki kararları kabullenme konusunda isteksiz davrandığı" kaydedilerek, "Uluslararası
mahkemenin kararlarına uyulması için neyin ve nelerin beklendiğini doğrusu merak ediyoruz" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada şöyle denildi:
"AİHM'nin kararının uygulanmasını isteyen derneklerimizin bu demokratik talebi hala kabul görmemektedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne
imza atan ülkemiz
Yunanistan, Türk Azınlığın kimlik, kültür ve örgütlenme özgürlüğü alanında en önemli davaların sonucunu kabullenme konusunda son derece isteksiz davranmaktadır. Söz konusu kararın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen AİHM'nin kararlarına uyulmamaktadır. DEB olarak, vatandaşı olduğumuz ve kanunlarına riayet ettiğimiz ülkemiz Yunanistan'ın yöneticilerine seslenerek; Azınlık dernekleriyle ilgili AİHM'nin kararlarına eksiksiz uyulması için çağrıda bulunuyoruz. Unutulmaması gerekir ki, hukuka ve
insan haklarına saygı,
demokrasinin birinci şartıdır ve 'olmazsa olmazı'dır. Bunlar yoksa demokrasi de yoktur."
"Batı
Trakya'da, isimlerinde 'Türk' ibaresi bulunan
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği ve İskeçe Türk Birliği gibi tarihi
azınlık derneklerinin mahkeme kararıyla resmiyetlerinin ellerinden alınmasının, bir demokrasi ayıbı olduğu" belirtilen açıklamada, "(Batı Trakya'da Türk yoktur) politikası uyarınca yürürlüğe konan bu
uygulama, Yunanistan vatandaşı olan ve tüm dünyaya örnek bir
toplum olarak gösterilmek istenilen Batı Trakya
Müslüman Türk Toplumu'nun kimliğine, kültürüne ve örgütlenme özgürlüğüne vurulan en büyük darbelerden biridir" ifadelerine yer verildi.
Batı Trakya'da, 1927 yılında kurulan, ancak 1986 yılında İskeçe Valiliğinin "Batı Trakya'da Türk bulunmadığı" ve "faaliyetlerinin kamu düzenini ve milli güvenliği tehdit ettiği" iddiasıyla açtığı dava sonucunda kapatılması kararı alınan İTB ile adında "Türk" sözcüğü bulunması nedeniyle kuruluş izni verilmeyen RTKKD, iç hukukun tüketilmesinin ardından davayı AİHM'ye taşımıştı.
AİHM, İTB ile RTKKD'nin, Yunanistan aleyhinde açtığı davayı karara bağlamış ve "Yunanistan'ın, Türk Azınlığı'na ait dernekleri
kapatma kararıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin örgütlenme hakkıyla ilgili 11. Maddesini ihlal ettiği" görüşüne varmıştı.
Ancak Türk derneklerinin, AİHM kararı uyarınca yasal haklarının iadesi için Yunan yargısına yaptığı başvurular, "AİHM'nin kararlarının bağlayıcı olmadığı ve içtihat teşkil etmediği" gerekçesiyle mahkeme kararıyla reddedilmişti.