İngiltere'de mevcut
seçim sistemi, dar
bölge ve çoğunluk esasına göre düzenleniyor, yani her seçim bölgesinde en çok oyu alan kişi doğrudan milletvekili seçiliyor.
Referanduma sunulacak ve
Başbakan Cameron'ın lideri olduğu
koalisyonun büyük ortağı Muhafazakar Parti'nin karşı çıktığı "alternatif oy" seçim sistemiyle, seçmenlerden, seçime katılan adayları sıralamaları istenecek ve seçilebilmek için herhangi bir adayın yüzde 50 oy oranına ulaşması gerekecek. Seçmenlerin ilk tercihlerinin yanı sıra diğer tercihleri de göz önünde bulundurulacak.
Ülkede son olarak 1975 yılında, o dönemki adıyla
Avrupa Ekonomik Topluluğu'na katılıma ilişkin yapılan referandumdan sonraki bu ilk
halk oylamasıyla ilgili olarak Başbakan Cameron, "Alternatif
seçim sistemi geçen yıl yapılan genel seçimde yürürlükte olsaydı,
Gordon Brown bugün hala başbakandı" dedi.
Başbakan Cameron yaptığı açıklamalarda, ''alternatif oy'' seçim sisteminin halkın tercihlerini doğru yansıtmayacağını söylüyor.
Koalisyonun
küçük ortağı Liberal
Demokrat Parti ve muhalefetteki İşçi Partisi ise "alternatif oy" seçim sistemini savunuyor.
İngiliz basını, seçim sisteminin değişmesini ilk öneren siyasi partinin, geçen yılki genel seçimden önce
İşçi Partisi hükümeti olduğunu hatırlatıyor.
2. Dünya Savaşı'ndan bu yana İngiltere'de ilk kez oluşturulan koalisyon hükümeti için 5
Mayıs Perşembe günü yapılacak referandumun koalisyon hükümetinde görüş ayrılıkları oluşturduğu için sınav niteliği taşıyacağı yorumları yapılıyor.
Seçim sistemi konusunda referanduma gidilmesi talebi Liberal Demokrat Parti tarafından, koalisyon hükümetini kurma pazarlıklarında geçen yıl gündeme taşınmıştı. Liberal Demokratların lideri
Nick Clegg, seçim sisteminin referanduma sunulması şartıyla koalisyonun ortağı olmayı kabul etmişti.
Bu arada YouGov adlı araştırma şirketinin "alternatif oy seçim sistemi referandumu" ile ilgili Sun gazetesi için yaptığı son kamuoyu yoklamasına göre araştırmaya katılanların yüzde 45'i, seçim sisteminin değiştirilmesine, yani alternatif oy seçim sistemine "
evet" derken, yüzde 33'ü "hayır" diyor.