Libya'nın tek hâkimi olan babası Kaddafi'ye, 'Düşlediğimiz demokrasi yok' diye diklenince, 'Devrimi değiştirmeye çalışan ölür' yanıtı alan oğlu Seyf, yurtdışına kaçıyor. Aile hanedanlıklarıyla yönetilmeye alışkın Ortadoğu toplumları, iktidardaki babanın koltuğuna göz diken genç kuşakların 'boyunun ölçüsünü almasının' örneğine Libya'da tanık oluyor. Libya lideri Muammer Kaddafi, Lockerbie davasını sonlandırıp kitle imha silahları programını imha edip Batı'yla barışırken, bunun siyasi-sosyal reformların önünü açması gerektiğini yüksek sesle dile getiren oğul Seyfülislam Kaddafi, kendini 'rejim düşmanları listesi'nde buluverdi. Seyfülislam'ın muhalefet lideri gibi yaptığı "Düşlediğimiz demokrasi yok" çıkışına Kaddafi'nin yanıtı, "Devrimi değiştirmeye çalışanlar öldürülmeli" çağrısı oldu. Babasının 'aba altından sopa göstermesi'nden korkan Seyfülislam çareyi, 'çalışmak için yurtdışına gitmekte' buluyor. Batı'yla barışı, sadece Amerikan petrol devlerinin ülkeye dönmesine yarayan Kaddafi, ülkeyi felsefesini anlatan ünlü 'Yeşil Kitap'la yönetiyor. 'Yeşil Kitap' iktidar devrine dair tek satır içermezken, siyasi parti kurulmasını 'hainlik', seçilmiş parlamentoyu 'şarlatanlık' diye niteliyor. 'Şişman kediler' İşte Seyfülislam 'Yeşil Kitap' temelli devlet yapısını eleştirince şimşekleri çekti. Seyfülislam, ağustosta Sirte'deki mitingde 15 bin gence, "Düşlediğimiz demokratik sistem yok. Özgür basınımız yok. İktidar gerçekten halktaysa, halk adına alınan kararların çiğnenmesini, kaba kuvvet uygulanmasını ve sebepsizce hapse atılmalarını nasıl açıklayacağız" demişti. Devlet kurumlarındaki 'şişman kedilerin' açgözlülüğünden yakınıp memurları mafya gibi çalışmakla suçlayan 'muhalif oğul', yeni anayasa ve özelleştirme istemişti. 11 gün sonra, devrimin 37. yıldönümü vesilesiyle halka hitap eden Kaddafi ise "Devrimi değiştirmek isteyenler öldürülmeli. Libya'nın doğrudan demokrasisini değiştirmek isteyenler toy ve cahil. Düşman kafasını gösterir göstermez, işi bitirilmeli" demişti. Baba-oğul kapışması şimdilik Seyfülislam'ın yurtdışına 'kaçışıyla' sonuçlanıyor. Seyfülislam'ın uluslararası bir ekonomi kuruluşunda çalışmak için yurtdışına gideceği kaydedildi., Radikal