Watergate Skandalı'nı ortaya çıkaran dünyaca ünlü
Washington Post gazetesi
köşe yazarı Bob Woodward tarafından kaleme alınan "İçerideki
Savaş: Bir Gizli
Beyaz Saray Tarihi 2006/2008" (The War Within: A Secret White House History, 2006/2008) adlı kitapta,
Irak Savaşı ile ilgili ilginç iddialar yer alıyor. Bunlardan en ilginci ise
Amerikan yönetiminin
destek verdiği Irak Başbakanı
Nuri El Maliki hakkında. Woodward'a göre Amerikan yönetimi, Maliki'yi gizlice takip etmiş ve dinlemiş.
Woodward,
pazartesi günü piyasaya çıkacak kitabında bir kaynağının, Maliki hakkında "Onun her şeyini biliyorduk" dediğini aktarıyor. Kaynağa göre
izleme sadece Maliki ile de sınırlı kalmamış. Maliki'ye yakın isimler ve bazı hükümet görevlileri de izlenmiş. Woodward, bu gizli takibin bazı üst düzey yetkilileri endişelendirdiğini de savunuyor.
Kitapta izleme faaliyetlerine yakın olan bir ismin de konunun hassaslığını anladığını; ancak "Eğer yapmasaydık, daha iyi olmaz mıydı?" diye sorduğu aktarılıyor. Kitaptaki iddialar hakkında ABD yönetiminden henüz herhangi bir açıklama yapılmadı.
AMERİKAN ORDUSU, BUSH'UN IRAK'A DAHA FAZLA ASKER PLANINDA İSYANIN EŞİĞİNE GELMİŞ
Bob Woodward,
Bush yönetiminin 11
Eylül sonrasında Irak ve
Afganistan savaşlarını idaresini incelediği dördüncü eseri olan kitabında ayrıca Amerikan yönetiminin, 2006 yılında
ayaklanmanın kenarına geldiğini savunuyor. Woodward'a göre 2006 yılında Başkan Bush'un Irak'a daha fazla asker gönderme planları, üst düzey
generallerde ayrılıklara yol açmış ve bazı generalleri "ayaklanma noktasına" getirmiş. Kitapta Amerikan
Genelkurmay Başkanlığı'nın, tavsiyelerinin Başkan Bush'a ulaşmadığına inandıkları ve dönemin
Deniz Kuvvetleri Komutanı olan General Michael Mullen'in Irak'taki herhangi bir başarısızlıktan ABD ordusunun sorumlu tutulmasından korktuğu kaydediliyor.
Woodward, dönemin Irak'taki Amerikan Kuvvetleri Komutanı George Casey ve ABD eski
Merkez Komutanı General John Abizaid'in plana şiddetle karşı çıktıklarını, ardından da
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in aynı şekilde plana karşı çıktığını aktarıyor.
Casey'in, planın ardından Bağdat'ı "asker çukuru" olarak nitelendirdiğini belirten Woodward, Bush yönetimi içinde sadece
Ulusal Güvenlik Konseyi'nin planı desteklediğini dile getiriyor.
PLANI DESTEKLEMEYEN RUMSFELD'İ GÖREVDEN ALAN BUSH, CHENEY'E HİÇ DANIŞMAMIŞ
Woodward, kitabında Bush'un, planla ilgili iç tartışmalar devam ettiği Rumsfeld'i görevinden almaya karar verdiğini ifade ediyor. Başka bir iddiaya göre Bush, Rumsfeld'in yerine Robert Gates'i atarken de Başkan Yardımcısı Dick Cheney'e hiç danışmamış.
Washington Post yazarı, Bush'un Cheney'yi bu kararı hakkında 6
Kasım 2006'da (Cumhuriyetçilerin Kongre'deki üstünlüklerini Demokratlara karşı kaybetmeden bir gün önce) bilgilendirdiğini, Cheney'nin Bush'a ise "Başkanım size katılmıyorum, ancak açık bir şekilde bu sizin kararınızdır" dediğini aktarıyor.
Öte yandan Bob Woodward, Irak'ta şiddetin azalmasındaki ana faktörün, askerlerin sayısının artırılması olmadığını, bu azalmanın arkasındaki faktörün "Irak'taki önemli
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide bağlantılı önemli isimlerin ve direniş liderlerinin belirlenmesine yardımcı olan çığır açıcı gizli istihbarat operasyonları" olduğunu savunuyor. Ancak Woodward, ABD yetkililer kendisinden ulusal güvenlik nedeniyle bilgileri gizli tutmasını istedikleri için, gizli teknikler konusunda detaylı bilgi veremeyeceğini belirtiyor.
BUSH: "IRAK SAVAŞI, ABD'NİN ORTADOĞU'DAKİ GÜCÜNÜN YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLMESİNİN BİR PARÇASIYDI VE OLMALIYDI"
Woodward, kitabında Bush ile yaptığı bir söyleşiye de yer veriyor. Bush, buradaki görüşlerinde ABD'nin Irak'a müdahalesini savunuyor; ancak müdahalenin ABD içinde acı bir muhalefete yol açtığını da kabul ediyor. Bush, söyleşide Irak Savaşı'nın "ABD'nin Ortadoğu'daki gücünün yeniden şekillendirilmesinin bir parçası" olduğunu söylüyor ve savaş için ise "olmalıydı" diye ekliyor. Bush ardından savaşın neden gerçekleşmesi gerektiğini ise şöyle açıklıyor: "Orası (Irak), ölümcül saldırının ortaya çıktığı yer. Orası aynı zamanda daha fazla ölümcül saldırıların çıkabileceği yer."
Bush, söyleşisinde şöyle devam ediyor: "Bu savaş gerçekten sert duygular yarattı. Bu duygulardan da sert retorikler ortaya çıktı. Hatalarımdan biri Washington'daki havayı (gücü) değiştirmem oldu."
CİHAN