Dünyayı korkutan uyarı

Japonya'yı vuran 9 büyüklüğünde deprem ve ardından oluşan tsunamiyle yıkılan Japonya'daki radyoaktif sızıntılar, yerli ve yabancıları tedirgin ediyor.

Dünyayı korkutan uyarı

Japonya'dan uçakla Güney Kore'ye gelen üç yolcuda yüksek düzeyde radyasyona rastlandığı bildirildi. Fransız uzmanlar ise faciaya "1-2 gün kaldı" uyarısı yaptı Yonhap ajansının, Güney Koreli yetkililere dayandırdığı haberinde, bugün Japonya'dan gelen yolculara Incheon havaalanında ilk kez yapılan testlerde, üç yolcuda yüksek düzeyde radyasyon izine rastlandığı belirtildi. Yolculardan 50'li yaşlarda Japon bir erkekte, başının ve paltosunun üzerinde yapılan ölçümlerde 1 mikrosieverti aşan düzeyde radyasyon saptandığı, bu yolcunun Fukuşima'da yaşadığınını sanıldığı kaydedildi. YTN televizyonu da yolcuların kamu sağlığına tehdit oluşturmadıklarını ve serbest bırakılacaklarını duyurdu. Reuters muhabiri, havaalanındaki radyasyon kontrollerinin gönüllülere yapıldığını söyledi. Güney Kore Bilim Bakan Yardımcısı Kim Çang-Kyun, yakında, ülkenin güneyindeki Busan limanında, Japonya'dan feribotla gelen yolcuları benzer testlerden geçireceklerini kaydetti. ÜLKEYİ TERK EDİYORLAR Japon halkı deprem bölgesini, yabancılar da radyoaktif riskten dolayı ülkeyi terk ediyor. Yerel medyaya yansıyan bilgilere göre, 450 bin kişi kendi imkânlarıyla deprem bölgesinden başka yerlere gitti. Araçlarına benzin bulup bölgeden ayrılanlardan biri de depremin vurduğu ve tsunami dalgalarının 12 bin kişiyi yuttuğu Miyagi'deki bir kasabadan kurtulan Nanahara (57). Bayan Nahara, "İlk deprem oluştuğunda bunun kesinlikle normal olmadığını anladım. Normalin üstünde bir şey hissettim." dedi. Bu kadar büyük bir depreme hazırlıklı olmadığını söyleyen Nanahara, deprem ve tsunami anlarını şöyle anlattı: "Deprem olduğunda, bunun ardından tsunaminin geleceğini biliyorduk. Komşumuzun arabasına bindik ve hızla dağlara doğru yol aldık. Kaçamayanlar da oldu. Dönüp arkamıza baktığımızda dalga boyunda dev çamur yığını gördük. Rüzgâr olmamasına karşı dalgaların boyutu dehşet vericiydi. Aklımdaki görüntü, kahverengi dev dalgalar ve alıp götürdüğü evler oldu. Şimdi oradan kaçtık. Geri dönmek istemiyorum." "DEPREMİ BEKLİYORDUK" Nahahara'nın annesi Nagajima (80) ise depremi beklediğini ifade etti. "Geldiğinde işte beklediğimiz deprem dedim ve önceden hazırladığım çantamızı alıp kaçtık. Deprem başladığında ilk önce ayakta duramayacağımız şekilde aşağıdan yukarıya bir basınçla sarsıldık. Ayağa kalkamayacak kadar yukarıya sarsıcı basınç vardı. Sonra zorla kendimi hızla dışarı attım." şeklinde konuştu. Nagajima, "Dışarı çıkamazsam kesin öleceğimi biliyordum. 3 yaşımda yaşadığım depremden çok farklı bir depremdi bu. Özellikle dalgaların boyu çok yüksekti. Aralarında belediye başkanımızın da bulunduğu 10 bin kişiyi alıp gitti bu dalgalar." diye konuştu. Depremi Tokyoda yaşayan Ekimiva (39) da, deprem olduğunda Tokyo'daki 19. katta bulunan ofisinde olduğunu ve dolayısıyla depremi daha çok hissettiğini anlattı. Ekinava da ilk andaki duygularını "Korkmuştum. Uzun sürmesi ve sert olması, depremin normal olmadığını gösteriyordu. Deprem anında bir yere kıpırdayamadım. Masanın altına girerek bekledim." şeklinde ifade etti. Ekimiva ile aynı ofiste çalışan Aushimachi (31), "Tokyo'da 3 gün önce de deprem olmuştu ancak bu depremin farklı olduğunu anlayabiliyordum. Şiddetli ve korkunç olduğunu hissettim. Deprem anında ofisimde bilgisayarımla meşguldü ve o anda hiçbir şey düşünemedim. Oracıkta bekledim. Aşağı inmeyi düşünmedim çünkü kaçmak imkânsızdı."' şeklinde depremi nasıl hissettiğini dile getirdi. YABANCILAR JAPONYA'YI TERKEDİYOR Eşi, kocası Hasan Şirazi ve küçük kızıyla Tokyo'ya gelen İran'daki Azeri Türkü Semira Farheng ise deprem anlarını şöyle anlattı: "Çok korkunç bir gündü. Biz depremin merkezi Sandei'de yaşıyorduk ve depremden 5 saat önce Tokyo'ya geldik. Her ne kadar Tokyo'da depremi yaşadıysak da çok korktuk. İran'da daha önce de deprem yaşamıştık ancak bu seferki çok başkaydı. Allah korudu bizi." Sandei'deki Toyoko Üniversitesi'nde mastır yapan İranlı Şirazi (32), eşi Semira ve küçük kızıyla yaşadığı deprem anını tam bir trajedi olarak niteledi. "Bu bir çeşit trajedi. Bu Japonlar için büyük bir problem. Çok korktuk. Allah'a şükür şu an güvendeyiz. Beni izleyen aileme burada güvende olduğumuzu söyleyebilirim. Endişelenmeyin. Sağ kalmamız Allah'ın bize bir lütuf. Çünkü depremden birkaç saat önce depremin merkezi Sandei'yi terk etmiştik. Tokyo'da depremi yaşasak da buradaki durum Sandei'den çok çok iyi." görüşünü aktardı. "Biliyorum ki birçok arkadaşımın Sandei'de elektrik, gıda ve suları yok" diyen Şirazi, Ülkesine dönüp dönmeyeceğiyle ilgili soruya, "Evet Türk Hava Yolları'ndan (THY) Cuma gününe bilet aldık. Ülkeme döneceğim çünkü burası bana göre güvenli değil. Özellikle radyasyon seviyesi çok ciddi. Radyasyon küçük prensesimiz için de tehlikeli." diye cevap verdi. DEPREMLE BİRLİKTE YAŞIYORLAR Sık sık depremlere maruz kalan Japonya'da halk her an deprem olabileceğini düşünerek, küçüklükten beri deprem tatbikatları yaparak büyüyor. O yüzden deprem anında bile Japonlar çok sakin ve bir kaç dakika sonra hemen normal yaşamlarına devam ediyor. Bu duruma geçen gün bir otelde şahit olduk. Duvardaki tablo ile tavandaki avize deprem anında sallanırken, otel lobisindeki kabul masasında çalışan Japonlar, müşterilerinin işlemlerini hiçbir şey olmuyormuş gibi yapıyordu. 9 büyüklüğündeki deprem, şimdi bazı Japonları biraz korkutmuş görünüyor. Zira Tokyo'daki Narita havalimanında dün yaşanan orta şiddetli depremde, check-in işlemlerini gerçekleştiren görevlilerin hemen geniş alana çıkmaları, bu korkunun bir göstergesiydi. Yabancılar, ülkeyi olası radyasyon riskine karşı terk ediyor. Narita Havalimanı'nda bazı ülkeler uçak seferlerini iptal ederken, özellikle Çinlilerin havaalanındaki yoğunluğu dikkat çekiyor. Avrupa ülkelerine gidenler de THY'yi tercih ediyor. Havalimanındaki yolcular her geçen gün artıyor. Yolcular, gidişlerini garantiye almak için havalimanına gidip, saatlerce sırada bekleyerek bilet almaya çalışıyor.
<< Önceki Haber Dünyayı korkutan uyarı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER