Yolcu ucağından geçilen son 4 dakikalık
mesajlar tüyler ürpertti.
Bu süre içinde yağan mesajlar uçağın ani bir şekilde patlamadığını, yavaş yavaş düştüğünü gösteriyor. Yolcular okyanusun üstünde son dakikalarını ölümü bilerek karşılamışlar.
CNN Türk Londra Temsilcisi Metin
Güneş, Air France'nin elindeki bilgiyi kamuoyuyla paylaşıyor:
"Sistem
arızasına dair ACARS (
uçaklar ile yer istasyonları arasında
telsiz ya da uydu aracılığı ile yapılan
haberleşme sistemi) mesajları saat 02:10'da gelmeye başladı. Mesajlar otomatik pilotun devreden çıktığına işaret ediyordu. 02:11 ile 02:13 arasında ADIRU ve ISIS arızaları ile ilgili mesajları yağmaya başladı (ADIRU uçağın hızı ve uçuş yükseliği ile ilgili ISIS ise yedek sistemleri ifade ediyor) . 02:13'te PRIM 1 ve SEC 1 (Güç iletimi) arızaları mesajları gelmeye başladı. 02:14'te son mesaj geldi. Bu kabinin düşey hızı konusunda bilgi veren bir mesajdı."
Yani 4 dakika boyunca uçaktan otomatik olarak tetiklenen ve uydu kanalıyla ard arda aktarılan sistem, eletrik ve basınçla ilgi arıza mesajları gelmiş.
SÖZLÜ MESAJLAR DEĞİL
Uzmanlar tüm bunların uçaktan otomatik olarak gönderilmiş mesajlar olduğunu doğruluyor. Bunlar pilotlar tarafından gönderilen sözlü mesajlar değil. Aniden olan birşey otomatik pliotu da devreden çıkarmış. Uçağın tüm sistemleri saniyelerle ölçülen aralıklarla biribiri ardına arıza mesajı göndermiş. Bunların arasında kabin basıncı da bulunuyor. Bu da pilotların birşeyler yapabilmek için hiç ya da çok az zamanları olduğunu gösteriyor.
UÇAK BİR BÜTÜN HALİNDE
En son gelen mesaj kabin düşey hızı ile ilgili mesaj olmuş. Bu sadece otomatik bir sinyal sesi olabilir ama yine de insanın tüylerini ürpertiyor. Uzmanlar bu mesajların dört dakikadan uzun bir süre boyunca gönderilmiş olmasının uçağın büyük bir bölümünün, özellikle de uçuş kabininin bir bütün halinde olduğunu çünkü uçağın farklı bölgelerinden gelen arıza sinyallerinin ana bilgisayara ulaşabildiğini söylüyorlar.
DÖRT DAKİKA SÜREN DÜŞÜŞ
Brezilya ile
Avrupa arasında onlarca kez uçmuş biri olarak bu
teknik ayrıntıların ne anlama gelebileceğini ürpererek izliyorum. Bu hatta yani Brezilya ve Avrupa arasında 1930'lu yıllardan beri
uçak seferleri yapılıyor ve bu şimdiye dek meydana gelen ilk
kaza. Yolculuklarım sırasında Atlas Okyanusu'nu geçerken aklıma hep böyle bir
facia olasılığı gelir ve daha sonra 1930'lu yıllardan beri bu hatta tek bir kaza bile olmadığını hatırlayıp kendi kendimi rahatlatırdım. Tek bir örnek bile olsa şimdi artık yüreklere su serpen bu istatistik lekelenmiş bulunuyor.
Dört dakika süren düşüş. Uçak düşerken yukardan sarkan
oksijen maskelerini alıp takmak saniyelik bir iş. Umarım yolcuların çoğu bu maskeleri takmaya zaman bulamamamış, hızla düşüşü yaşamak zorunda kalmamıştır.