Ortadoğu uzmanı olan Hertog, AA'ya yaptığı açıklamada, Seyfülislam
Kaddafi ile London School of Economics'te doktora yaparken tanışmadığını söyledi. Batı eğitiminin insanlara yeni analitik düşünceler sağlayabileceğini kaydeden Hertog, ancak bunun kişilerin siyasi görüşlerini değiştirmeyeceğini ifade etti. Hertog, "Bu kişiler iyi bir
yönetim ile toplumun ve
ekonomik liberalleşmenin öneminden bahsedebilirler, ama sonuçta babalarının oğulları" diye konuştu.
Libya'daki en büyük endişenin ülkeyi bir arada tutacak "ulusal kimliğin" bulunmaması olduğunu belirten Hertog, dolayısıyla bu ülkede bir iç savaşın ya da daha da büyük bir kargaşanın yaşanabileceğine dikkati çekti. Hertog, "Libya'da olanlar Kaddafi karşıtı, ABD ya da
İngiltere karşıtı değil" dedi.
Tunus'ta olanların bölgede halkların hükümetlerine karşı ayaklanmalarını tetiklediğini ifade eden Hertog, "Bölgede ülkeden ülkeye yayılan kargaşa geçen yıllarda da başlayabilirdi. Ama bu yıl oldu" dedi.
Mısır ve Tunus'taki protestolarda "Batı karşıtı" sloganlardan çok, bu ülkelerdeki rejimlerin ve hükümetlerin eleştirildiğine dikkati çeken Hertog, dolayısıyla bu ülkelerde kurulacak yeni yapıların
Avrupa ve ABD ile siyasi ve ekonomik olarak işbirliğini sürdüreceği görüşünü dile getirdi.
LSE
öğretim üyesi Dr. Hertog, Ortadoğu ve
Kuzey Afrika'da yaşananların ülkelerin dış politikalarını kesinlikle değiştireceğini, ancak bu değişimin ne yönde olacağını tahmin etmenin güç olduğunu sözlerine ekledi.
Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu
Seyfülislam Kaddafi'nin 2008 yılında
Londra'da eğitim almasının yanı sıra Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in
küçük oğlu
Cemal Mübarek'in de Londra ile bağlantısı olduğu gündeme gelmişti. Cemal Mübarek, Kahire'deki
Amerikan Üniversitesinde okumuş, ardından önce Mısır'daki, daha sonra ise Londra'daki "
Bank of America"da çalışmıştı. Her iki liderin oğullarının da Londra'da evlerinin olduğu basına yansımıştı.