Erdoğan,
Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu toplantısı kapsamında düzenlenen, ''Hafifleme Emisyonun Azaltılması ve
İklime İstikrar Kazandırılması Ortak Geleceğimizi Korumak'' konulu panelde bir konuşma yaptı.
Erdoğan, insanoğlunun maruz kaldığı başlıca küresel sorunlardan biri haline gelen iklim değişikliği gibi önemli bir konuya ilişkin olarak bu toplantının düzenlenmesinden dolayı teşekkür etti.
İklim değişikliğinin, bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu ''en büyük çevre tehdidi'' olduğunu vurgulayan
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''
Küresel iklim değişikliğinin en büyük nedeninin
sera gazları emisyonu olduğu da bir vakıadır. İklim değişikliğinin en adaletsiz yönlerinden biri, sorunun olumsuz sonuçlarından en fazla etkilenen
ülkelerin, bu sorunun ortaya çıkmasında en az sorumluluk sahibi ülkeler olmalarıdır. Gelişme yolundaki ülkeler ile en az gelişmiş ülkelerin, uluslararası mekanizmalar, uyuma yönelik fonlar ve yeni teknolojilerden daha kapsamlı bir şekilde yararlanması gerekir.
Gelişmekte olan ülkeler ise özgün şartları da göz önünde bulundurularak adil ve esnek bir çerçevede uluslararası çabalara katılmalıdır. Bu amaçla mevcut mekanizmalar geliştirilip yaygınlaştırılmalı, mutlaka
gönüllü ve esnek düzenlemeler oluşturulmalıdır.''
Erdoğan, tarihsel sorumluluğa sahip
sera gazı salımı yüksek olan gelişmiş ülkelerin, 2012 sonrası dönemde daha yüksek düzeyde salım azaltımına gitmeleri gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin,
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 2001 yılında yapılan 7.
Taraflar Konferansı'nda kabul edildiği üzere, özel şartlara sahip bir Ek-I ülkesi ve Sözleşme'ye 2004'te taraf olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:''Ancak, temel
ekonomik göstergeler açısından Türkiye'nin sanayileşme düzeyi henüz EK-I ülkelerinin büyük çoğunluğunun ulaşmış oldukları seviyede değildir.
Ülkemizin 2004 yılı itibariyle toplam kişi başına düşen sera gazı salım miktarı 4.1 ton karbondioksit eşdeğeridir. Bu miktar,
Avrupa Birliği ve ülkemizin de içinde yer aldığı
OECD ülkeleri ile Ek-I listesi ülkeleri ortalama değerlerinin yaklaşık üçte birine karşılık gelmektedir. Bununla birlikte, Türkiye'nin, yüksek gelişme hedeflerine ve hızla büyüyen bir piyasa ekonomisine sahip bir ülke olduğu düşünülürse, salım artışlarının önümüzdeki dönemde devam edeceği aşikardır.''
-''ORTAK FAKAT FARKLILAŞMIŞ SORUMLULUK''-
Erdoğan, Türkiye' nin, son yıllarda, iklim değişikliği ile mücadeleye ve sera gazı salımlarını denetim altına almaya yönelik pek çok adım atığına işaret ederek,bu çerçevede, yeniden düzenlenen
Çevre Kanunu,
Enerji Verimliliği Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kanunu ve bunlara bağlı diğer alt mevzuat yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Türkiye'nin, sera gazı salımını azaltmak üzere hidroelektrik potansiyelinden azami faydalanma, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu teşviki,
araçlarda
yakıt kalitesinin iyileştirilmesi, eski araçların trafikten çekilmesi, çimento ve
demir çelik
üretim tesislerinde enerji verimliliğinin artırılması konularında bir dizi çalışma yaptığını vurgulayan Başbakan Erdoğan ''Sürdürülebilir
kalkınma ilkesi çerçevesinde ekonomik gelişmesini devam ettirmeye büyük önem veren Türkiye, 'hakkaniyet' ve 'ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar' ilkeleri temelinde, iklim değişikliğine karşı mücadeleye devam etmek konusunda kararlıdır'' diye konuştu.
Türkiye'nin, henüz Kyoto Protokolü'ne taraf olmadığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:''Halen, Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne taraf olmasının yüksek düzeyde değerlendirildiği bir süreç içindeyiz. Türkiye, özel koşullarından ötürü diğer Ek-I ülkelerinden daha farklı durumda bulunan bir Ek-I ülkesi olduğu dikkate alınmak kaydıyla Kyoto Protokolü'ne taraf olmaya olumlu bakmaktadır.
İklim değişikliğinin su kaynaklarımız üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla bölgesel ve uluslararası işbirliğine büyük önem veriyoruz.
Mart 2009'da İstanbul'da Dünya Su Forumu'na evsahipliği yapacak olmamız, konuya verdiğimiz önemi göstermektedir. Bu fırsattan yararlanarak, 5. Dünya Su Forumu'na tüm katılımcıları içtenlikle davet ediyorum.''
Bu arada BM Genel Merkezinin bulunduğu cadde güvenlik nedeniyle araç trafiğine kapatıldı.
Ban Ki-mun, BM'de düzenlenen ve 140'dan fazla ülkenin temsilcisinin katıldığı "İklim Değişikliği Üst Düzey Zirvesini" başlattı.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve
Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın katıldığı zirvenin açılış konuşmasını yapan BM Genel Sekreteri Ban, iklim değişikliğinin günümüzün en önemli sorunu olduğunu belirterek, iklimdeğişikliğiyle mücadelede ülkelerin göstereceği liderliğin belirleyici, ancak yeterli olamayacağını söyledi.
Ban, iklim değişikliğiyle mücadelede ulusal düzeyde atılacak adımların önemli olduğunu belirterek, bu kapsamda sanayileşmiş ülkelerin yapacaklarının başı çekeceğini söyledi.
"İklim değişikliğiyle küresel boyutta mücadele etmeliyiz, sizleri de o yüzden bugün buraya çağırdım" diyen Ban, "Sanayileşmiş ülkeler emisyonun azaltılması konusunda daha fazla liderlik göstermeli, kalkınmakta olan ülkeler de ekonomik büyümelerini tehlikeye atmadan bu konuda adımlar atmalı, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen en az gelişmiş ülkelere ise daha fazla
destek sağlanmalı" diye konuştu.
Ban, zirveye katılan liderlerden aralık ayında Bali'de düzenlenecek BM İklim Çerçeve zirvesi için destek istedi.
Ban'ın açılışını yaptığı zirvede açılış konuşmalarının ardından aynı anda 4 ayrı panel düzenlenecek.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, "Hafifletme: Emisyonun Azaltılması ve İklime İstikrar Kazandırılması-Ortak Geleceğimizi Koruma" konulu panelde bir konuşma yapacak.
BM TEMASLARINA BAŞLADI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki
BM Genel Kurulu kapsamında temaslarına başladı.
Hafta sonunu Washington'da oğlu, gelini ve torunuyla geçiren Erdoğan, ilk olarak "Yüksek Düzeyli Hükümetlerarası İklim Değişikliği" panelinin katılımcıları onuruna BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un verdiği resepsiyona katıldı. Resepsiyona katılan
Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin gelişi sırasında,
protokol girişinin güvenlik perdesi ile örtülmesi dikkat çekti.
Erdoğan, resepsiyondan sonra düzenlenecek panelin ardından "Hafifleme: Emisyonun Azaltılması ve İklime İstikrar Kazandırılması" konulu bir başka panele katılacak. Temasları kapsamında aralarında
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas sarkozy ve ABD Dönem Başkanı
Portekiz'in Başbakanı
Jose Sokrates'in de bulunduğu liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirecek olan Erdoğan,
akşam ise
Coca Cola tarafından verilen yemeğe katılacak. Coca Cola İcra Kurulu Başkanı Muhtar Kent'in Four Season Oteli'nde Erdoğan onuruna vereceği yemeğe Amerikalı ünlü siyasetçi ve işadamları katılacak.
Erdoğan'ın, BM'deki temaslarını sürüyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Dönem Başkanı ve Portekiz Başbakanı Jose
Socrates ile görüştü.
ERDOĞAN'IN TEMASLARI
Erdoğan, BM Genel Kurulu için geldiği New York'ta BM Genel Merkezi'nde Socrates ile bir araya geldi. Yaklaşık 20 dakika süren görüşmenin başında görüntü alınmasına izin verildi.
Başbakan Erdoğan, sabah katıldığı panelin ardından BM'den ayrılırken bir gazetecinin, konuşmanın gelecek kuşaklar için yararlı olduğunu belirtmesi üzerine Erdoğan ''Gelecekleri için'' yanıtını verdi.
Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ'un sözlerine ilişkin bir soruya da burada gündemin farklı olduğunu belirterek yanıt vermedi.
ZAPATERO VE REİNFELDT İLE AYRI AYRI GÖRÜŞTÜ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigez Zapatero ve İsveç Başbakanı Frederik Reinfeldt ile ayrı ayrı görüştü.
BM Genel Kurul toplantıları için New York'ta bulunan Erdoğan, BM Genel Merkezi'nde İspanya Başbakanı Zapatero ve İsveç Başbakanı Reinfeldt ile 20'şer dakikalık ayrı ayrı ikili görüşmelerde bulundu.
DHA-AA