Avrupa Parlamentosu (AP) genel kurulunun
Türkiye'deki
demokratikleşme konulu oturumunda konuşan Rehn, ''Geçen yıl Türkiye'de
sivil-asker ilişkileri bağlamında önemli gelişmeler yaşandı. Devam eden
Ergenekon davası, Türkiye'deki demokratikleşme çabalarının kilididir. Türk vatandaşları bu soruşturmanın sonunu görmeyi gerçekten hak ediyorlar ve bütün zanlıların adil yargılanması için gerekli tüm önlemlerin alınmasını haklı olarak bekliyorlar'' dedi.
Türkiye'nin demokratikleşmesinde diğer önemli konular arasında vatandaşlık hakları ve temel özgürlükler alanındaki reformlarla kadınların adil temsilinin sağlanmasını sayan Rehn, ''Türkiye'de
ifade özgürlüğünün AB standartlarına uygun olmadığını'' savundu.
Birçok gazetecinin görevlerini yaptıkları için hala yargılandığına ve bazılarının hüküm giydiğine dikkati çeken Rehn, ''Bu sorunun geleceğe değil geçmişe ait olduğunu göstermek için Türkiye'nin gerekli yasal reformları yapmasının vakti geldi ve geçiyor. Açık ve demokratik her
toplum için temel önemde olan ifade özgürlüğü Türkiye'de
Ermeni meselesi,
Kürt sorunu ve
Kıbrıs gibi hassas konuları daha fazla tartışabilmek açısından da önem taşıyor'' diye konuştu.
Olli Rehn, ''Samimi
demokrasi, toplumun yarısını oluşturan kadınlar TBMM'de ve yerel yönetimlerde yeterince temsil edilmeden sağlanamaz'' dedi.
AB açısından stratejik önem taşıyan Türkiye'nin demokratikleştiği ölçüde içerisindeki ve çevresindeki istikrarı güçlendirdiğini anlatan Rehn, Kürt sorununun çözümünü hedefleyen demokratik
açılımın tüm Türk vatandaşlarının hayat standartlarını yükseltme amacını taşıyan çok önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Rehn, demokratik açılım kapsamında teslim olmak için dönen
terör örgütü üyelerinin karşılanışında yaşanan görüntülerin ''milliyetçi güçlerce hükümete saldırmak için fırsat olarak kullanıldığını'' söyleyerek, hükümetin tüm bu olumsuzluklara rağmen demokratik
açılımı sürdüreceğini açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
DTP'nin kapatılmasından endişe duyduklarını belirten Rehn, Türkiye'nin bir an önce siyasi partilerle ilgili mevzuatını Avrupa Konseyi'nin önerilerine ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uygun şekilde değiştirmesini istedi.
-İSPANYOL BAKAN GARRİDO-
AB dönem başkanı İspanya'nın AB işlerinden sorumlu
bakanı
Diego Lopez Garrido ise dönem başkanlıkları döneminde yeni fasıllar açarak büyük stratejik önemdeki Türkiye ile müzakereleri ilerletmek istediklerini söyledi.
Türkiye'de son dönemde önemli reformlar gerçekleştirilse de ''yargı
reformu, temel özgürlükler, ifade özgürlüğü,
basın özgürlüğü,
azınlık hakları, kadın hakları ve sendikal haklar'' alanlarında yeni ciddi reformlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Lopez Garrido, Türkiye'nin AB sürecinin ve müzakerelerin devamının her iki tarafın çıkarına olduğunu ifade etti.
Oturumda söz alan milletvekillerinin büyük çoğunluğu Türkiye'nin üyeliğine
destek verirken, DTP'nin kapatılmasından ve bazı parti yöneticilerinin ve belediye başkanlarının tutuklanmasından endişe duyduklarını dile getirdiler.