Ülkenin kuzey kesimlerinden başlayarak güneye doğru ilerleyen sel sularının ekonominin merkezi Bangkok'u daha fazla etkilememesi için hükümetin yeni önlemler alacağını açıklaması başkent dışında yaşayan
Taylandlıların tepkisine yol açtı. Hükümetin, kentin etrafına yerleştirmeyi planladığı dev bariyerlerin diğer yerleşim bölgelerindeki
su seviyesini daha da yükselteceğinden endişe ediliyor.
AA muhabirinin izlenimlerine göre, başkentin içinden geçen Chao Phraya nehrinde su seviyesi bugün düne göre biraz daha yükseldi. Denizden ortalama yüksekliği iki metre olan 12 milyonluk kentte sular kentin merkezindeki bazı cadde ve sokaklara ilerlemeye devam ederken askerler,
kurtarma ekipleri ve
halk nehir kıyısındaki bariyerleri güçlendirmek için gece gündüz çalışıyor.
Sellerden en çok etkilenen kuzeydeki Toei ve Thonburi bölgelerindeki bazı nehir setlerinin yıkılması Bangkok'ta hayatı
felç etti. Yetkililer, başkentin 50 ilçesinden 16'sının sular altında kaldığını, altı ilçede ise tahliyelerin devam ettiğini duyurdu. Kentte, devlet daireleri, bazı özel işletmeler, bankalar ve okullar kapalı olmaya devam ediyor. Geçen hafta uzatılan resmi tatilin ne zaman sona ereceği henüz bilinmiyor.
Tayland uluslararası yardıma ihtiyaç duyabilir
Tayland'ın kadın başbakanı
Yingluck Shinawatra medyaya yaptığı açıklamada, bu günlerde gerçekleşen gelgit olayı nedeniyle
okyanus sularındaki yükselmelerin sel sularının çekilmesini olumsuz etkilediğini ve su seviyesinin daha da yükselmesine yol açtığını belirterek, gelecek birkaç günün sorunsuz geçirilmesi durumunda Bangkok'taki durumun biraz daha iyileşeceğini söyledi. Muhalefet ve bazı medya organları ise başbakanı inandırıcı bulmayarak, başbakan ve hükümeti önceden önlem almamakla suçladı.
Uluslararası yardım kuruluşlarının, 750 bin kişinin acil
yardıma muhtaç hale geldiği Tayland'da suların daha da yükselmesi durumunda
ülkenin birkaç hafta içinde dış yardımlara ihtiyaç duyabileceğini açıklaması halkta var olan paniğin daha da büyümesine neden olurken, yerel medyada başkentin bazı semtleri ve ülkenin bazı bölgelerinde az da olsa içme suyu ve
gıda sıkıntısının baş gösterdiği ifade edildi. Bu arada hükümetin, içme suyu fabrikalarının çalışmaması ve stoklarının azalması nedeniyle Malezya'dan içme suyu siparişi verdiği bildirildi.
Sağlık örgütleri de kanalizasyon sularının içme suyu kaynaklarına karışması gerekçesiyle halka
şebeke suyunu mecbur kalmadıkça kullanılmaması çağrısı yaparken,
salgın hastalık endişesine karşı halk sürekli uyarılıyor.
Sadece özel sektördeki kayıp: 16 milyar dolar
Yerel medyada yer alan haberlere göre, sellerin ülke ekonomisine faturası gittikçe ağırlaşıyor. Son iki aydır kapalı tutulan ve
üretime ara vermek zorunda kalan fabrikalar, orta ve
küçük işletmelerde üretim yapılamadığı için meydana gelen kayıp 510 milyar bahtı (16,7 milyar dolar) aştı.
Hükümetin, küçük ve orta ölçekli işletmeler için yardım paketi hazırlığında olduğu belirtilirken, aynı zamanda tarım ülkesi olan Tayland'da zirai kaybın boyutları henüz tespit edilmiş değil. Ülkenin sellerden zarar gören altyapısı ile sular altında kalan ev ve iş yerlerindeki zararın 10 milyar doları aştığı tahmin ediliyor.
Seller, ülke turizmini de vurdu. Yılda 20 milyona yakın turistin ziyaret ettiği Tayland'da
otel rezervasyonlarının yüzde 10 kadarının iptal edileceği belirtiliyor.
10 milyon kişi etkilendi
Temmuz ayında başlayan,
Eylül ve
Ekim aylarında felakete dönüşen sellerde resmi kaynaklara göre, ülkenin üçte biri sellere teslim oldu. Ülkeyi kuzeyden güneye kateden Chao Phraya ve Tha Chin nehirlerinin taşmasıyla yüzünden 76 şehirden 28'i sular altında kaldı. 400'e yakın kişinin hayatını kaybettiği son 50 yılın en büyük
doğal felaketinde 115 bin kişi evsiz kaldı, sellerden 10 milyon kişi de doğrudan etkilendi.
Önce ülkenin kuzeyinden başlayarak, Ekim sonunda güneydeki büyük kentleri etkileyen sel sularının en yüksek düzeye ne zaman ulaşacağı henüz bilinmiyor. Muson yağmurlarının neden olduğu seller, Tayland'la birlikte komşuları
Laos,
Myanmar ve Kamboçya'yı da olumsuz etkiledi.