Saldırılar haberleştirilirken geçmişin bir kenara atıldığını veya unutulduğunu savunan ünlü
İngiliz yazar,
Hamas'ın vurduğu
İsrail toprakların, aslında bugün
Gazze'de yaşayan
Filistinlilere ait olmasındaki ironiye dikkat çekti. Bugünkü haberlere bakıldığında "sanki yeni ortaya çıkmış" gibi duran Hamas'ın "barışsever ve demokratik İsrail'i bombalıyor" gibi göründüğünü ifade eden yazar, geçmişe bakıldığında ise gerçeğin hiç öyle olmadığını vurguladı. Ardından İsrail'in, "eğer Gazze'deki kayıplar kendisinde olsaydı nasıl farklı davranmış olacağını" savunan yazar, son olarak ise yakında İsrail ile Hamas arasında gizli görüşmelerin başlamış olacağı öngörüsünde bulundu.
İngiliz yazar Fisk, bugünkü makalesine gazetecileri eleştirerek başladı: "
Gazeteciler için Gazze'den ilk haberlerini geçerken Filistinlilerin tarihini koparmak, yaşadıkları trajedinin hikâyesini silmek ve Hamas roketlerinin vurduğu İsrail topraklarının yasal ve orijinal sahiplerinin Gazze'de yaşadığı şeklindeki o acayip ironiden kaçınmak ne kadar kolay."
"GAZZE'DE YAŞAYANLARIN BÜYÜK KISMI ASLINDA GAZZELİ DEĞİL"
Gazze diye bir yerin hâlâ bu yüzden var olduğunu kaydeden Robert Fisk, "Çünkü Aşkelon ve çevresindeki
bölgelerde yaşayan Filistinliler, İsrail yaratıldığı ve sınırları Gazze plajlarına uzatıldığı 1948'de kendi topraklarından kovulmuşlardı." diye belirtti. "Gazze çöplüğüne doldurulanlar arasında" bu Filistinlilerin, çocuklarının veya torunlarının bulunduğunu ifade eden Fisk, "Gazze'dekilerin yüzde 80'inin ailesi bir zamanlar şimdi İsrail olan topraklarda yaşıyorlardı. Bu tarihi açıdan gerçek bir hikâye; Gazze'de yaşayanların büyük kısmı aslında Gazzeli değil." vurgusunda bulundu.
Ancak haber şovları izlendiğinde durumun faklı görüldüğüne dikkat çeken İngiliz yazar, "Haber şovlarını izlediğinizde tarihin dün başladığını, bir grup sakallı anti-semitik çılgın İslamcının birdenbire Gazze'nin fakir mahallerinde ortaya çıkarak sadece hava saldırılarından intikam almak için barışsever, demokratik İsrail'e
füze fırlatmaya başladığını düşünürsünüz. Cebeliye kampında öldürülen 5 kızın babaannesinin, şimdi onları bombalayan yeni sahiplerinin yaşadığı topraklardan geldiği haberlerde geçmez." diye ekledi.
Robert Fisk, hem İzak Rabin hem de İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in 1990'lı yıllarda Gazze'nin "ayrılıp gitmesini, denize düşmesini" istediklerini hatırlattı ve şimdi bunun nedeninin açıkça görüldüğünü savundu. Fisk, "Gazze;
İkinci Dünya Savaşı sonrasında mülteci dalgalarının Avrupa'yı temizlediği ve bir grup Arap'ın evlerinden kovulması dünyayı endişelendirmediği dönemde evlerini İsrail'e kaybetmiş, 60 yıl önce İsrail'in yaptığı etnik temizlikle veya korkuyla kaçmış veya sürülmüş yüz binlerce Filistinlinin daimi olarak elinde kalan tek şeydir." ifadesini kullandı.
"Ama dünya şimdi endişelenmeli." diye uyarıda da bulunan The
Independent yazarı, "Tüm dünyadaki en yoğun nüfuslu birkaç metre toprağa tıka basa doldurulmuş insanlar, son aylarda
açlık ve karanlık içinde, atıklar ve çöpler arasında bizim, yani Batı'nın da onayıyla yaşayan insanlar. Gazze her zaman isyancı bir bölge oldu. Ariel Şaron'un 1971'de başlayan kanlı 'uzlaştırma' sürecinin tamamlanması iki yıl aldı ve Gazze şimdi uslandırılamayacak." diye yazdı.
Filistinlilerin en güçlü sesi olarak Edward Said'i gösteren Robert Fisk, "Filistinliler için yazık; en güçlü siyasî sesleri - Yaser Arafat'tan değil, (İsrailliler şimdi onu ne kadar çok özlüyorlardır) Edward Said'den bahsediyorum - şimdi sessiz; başlarındaki bu felaket acıklı ve aptal sözcüleri tarafından da açıklanamıyor." diye ekledi. Fisk ardından "Said bir zaman Gazze için 'Hayatımda bulunduğum en korkunç yer' demişti." diyerek Said'in şu sözlerini hatırlattı: "İnsanlarının umutsuzca sefilce yaşamasından dolayı korkunç bir şekilde üzücü bir yer.
Güney Afrika'da gördüğüm herhangi bir şeyden daha kötü olan kamplara hazırlıksız yakalandım."
"FİLİSTİNLİLERİN ÖLMESİ İSRAİLLİLERİN ÖLMESİNDEN DAHA AZ SORUN OLUYOR"
Robert Fisk yazısında İsrail'e de
sivil kayıpların sayısı konusunda sert eleştirilerde bulundu. Ünlü yazar, "Ama tabii İsrail
Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'ye kalsa 'bazen sivillerin de bedel ödemesi' kabul edilebilir. Bu tabi
ölüm istatistikleri tersine çevrilse kabul etmeyeceği bir durum." diye kaydetti.
Ortadoğu uzmanı Fisk, şöyle devam etti: "Aslında dün, korkunç rakamlardaki Filistin kayıplarını savunarak 'sayı oyunu oynamanın anlamsız' olduğunu söyleyen
Amerikan Girişim Enstitüsü üyesini dinlemek oldukça eğiticiydi. Ama 2 Filistinliye karşı 300 İsrailli öldürülseydi emin olun ki 'sayı oyunu' ve orantısız şiddetle kesinlikle bağlantılı olurdu. Basit gerçek şu ki, Filistinlilerin ölmesi İsraillilerin ölmesinden daha az sorun oluyor. Doğru, ölenlerden 180'i Hamas üyesi. Fakat ya geri kalanlar. Eğer BM'nin 57 sivil kayıp olduğu şeklindeki rakamları doğruysa ölü sayısı şimdiden utanç verici."
"GORDON BROWN BUSH YÖNETİMİNE KÖPEK GİBİ BAĞLI"
İngiltere ve ABD'nin İsrail
katliamını kınamazken Hamas'ı suçlamasını
sürpriz olmadığını aktaran The Independent yazarı, Amerika'nın ve İsrail'in Ortadoğu politikası şimdi "birbirinden ayırt edilemez" durumda olduğunu aktardı. Fisk, "
Gordon Brown, tıpkı halefi gibi
Bush yönetimine köpek gibi bağlı olma yolunu izliyor." diye ekledi.
Yazısında Arap dünyasının sessizliğine de dikkat çeken İngiliz gazeteci, "Her zamanki gibi - Batı tarafından ödeme yapılan ve silahlandırılan - Arap satrapları sessiz; mantıksız bir şekilde
kriz için, gerçekleşse bile hiçbir zaman yazılmayacak bir
rapor hazırlayacak bir '
eylem komitesi' belirleneceği zirve çağrısı yapıyorlar. Arap dünyasının ve bozuk liderlerinin olduğu yol bu." ifadelerini kullandı.
BİRKAÇ AY İÇERİSİNDE İSRAİL VE HAMAS'IN 'GİZLİ GÖRÜŞMELER' GERÇEKLEŞTİRECEK"
Fisk, son olarak şöyle ekledi: "Hamas'a gelince;
hasta bir şekilde İsrail'in kendileriyle görüşmesini beklerken Arap hükümdarlarının bozguna uğramasının keyfini sürecekler. İsrail'le de görüşecekler. Aslında birkaç ay içerisinde İsrail ve Hamas'ın 'gizli görüşmeler' gerçekleştiriyor olduklarını duyacağız - tıpkı bir zamanlar İsrail ile daha da bozuk olan Filistin Otoritesi arasında olduğu gibi. Ancak o zaman ölüler çoktan gömülmüş olacak ve biz de son krizden sonra gelmiş olan diğer krizle yüzleşiyor olacağız.
GUARDIAN YAZARI: "SALDIRI BAŞARIYA ULAŞAMAYACAK BİR SUÇ"
Bir başka İngiliz gazetesi The
Guardian'ın yorum sayfasında ise bugün Seumas Milne imzalı ''İsrail'in saldırısı başarıya ulaşamayacak olan bir suçtur'' başlıklı bir yazı yayınlandı. Milne, işgal altındaki her halkın olduğu gibi Filistinlilerin de, kullanırlar kullanmazlar ayrı, ama direnme hakları olduğunu belirterek, "Ancak yasadışı bir işgali
savunma hakkı diye bir kavram yoktur" dedi.
Guardian yazarı, 2006'daki "felaketle sonuçlanan
Lübnan saldırılarında ve daha önce Yaser Arafat'ı Beyrut'ta 1982'de ablukaya almasında olduğu gibi İsrail'in stratejisinin başarı şansı olmadığını'' belirterek, şöyle devam etti: "Hamas'ın Filistinliler nezdindeki desteği, cılız altyapısı ya da İslamcı ideolojisinden çok onlarca yıldır süren haksızlıklara karşı direniş ruhundan türüyor. Bu saldırıya karşı ayakta durabildiği sürece etkinliği de pekişecektir. Roketlerle olmasa bile, misillemesi, örgütün lideri Halid Meşal'in açık bir şekilde ifade ettiği gibi farklı biçimlerde olabilir."
Guardian yazarı Milne'e göre, kendi halkına yönelik saldırıya göz yuman bir isim olarak görülen Amerika ve İsrail destekli Filistin lideri
Mahmud Abbas ile güvenilirliği dibe vurmuş olan
Mısır son gelişmelerden zayıflayarak çıkacak.
Milne, yorumundan son olarak "Filistin topraklarında yaşananlar Amerika ve müttefiklerinin ortaklığıyla işlenen bir suçtur. Obama bu gidişatı değiştirmek için çaba harcamazsa olup hepimizi etkileyecek acı sonuçları olacaktır" öngörüsünde bulunarak yazısını noktaladı. (CİHAN)
İŞTE KAN DONDURAN FOTOĞRAFLAR
DÜNYANIN SEYRETTİĞİ KATLİAM - İLK KEZ YAYINLANAN ŞOK FOTOĞRAFLARI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
İSRAİL 'MASUMLARI' ÖLDÜRÜYOR - KARELER
TÜRKİYE'DEN İSRAİL'E BÜYÜK TEPKİ - FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
TÜRK HALKINDAN İLK TEPKİ - KARELER İÇİN TIKLAYIN