Sözde
Ermeni soykırımını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören
yasa tasarısının
Perşembe günü
Fransa Meclisi'nde yapılacak oylamada kabul edilmesi ihtimali
Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre
seçim dönemine rastlaması nedeniyle oldukça yüksek görülüyor.
"Bu tasarı
Avrupa kültürünün temeline, düşünce ve fikir özgürlüğüne karşı bir girişimdir" diyen bir Dışişleri yetkilisi,
Türkiye'nin tasarıya karşı hem siyasi hem de
ekonomik düzeyde elinden gelen çabayı gösterdiğini ve girişimlerde bulunduğunu, ancak Fransa'da seçim dönemine girilmiş olması ve yasaya karşı çıkacak olan çok sayıda milletvekilinin seçim bölgelerinde olacakları için
tasarının Meclis'te kabulünün mümkün olduğunu, hatta Perşembe günü gündemin ilk maddesi olan bu tasarının
tartışma bile olmadan doğrudan oylamaya sunulmasını beklediklerini belirtti.Mecliste kabul edilmesi durumunda tasarının Senatoya ve Cumhurbaşkanına gideceği bir süreç bulunduğunu anımsatan yetkili, "Bununla birlikte Meclis'ten
geçmesi düşmanca bir karar olacak ve Fransa, Türkiye'de birçok alandaki ayrıcalıklı konumu ve ağırlığını yitirecektir. İlişkiler yeniden gözden geçirilecek, birçok alanda ve özellikle ekonomik alanda gelecekte büyük projelerde Fransa dışlanacaktır" diye konuştu.
Türkiye'de fikir ve düşünce özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için çabalar sürerken, Türkiye'nin
Ermenistan'a Ortak
Tarih Komisyonu kurulması
teklifi masadayken Fransa'nın böyle bir karar almasının "ahlaksızca" olacağını ve Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesini de engelleyeceğini kaydeden
Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, bununla birlikte Türkiye'de gösterilecek tepkilerin "ölçülü olması ve çığırından çıkmaması" gerektiğini vurguladı.
TBMM'DEKİ CEZAYİR TASARISI-
TBMM'de
Cezayir konusunda Fransa'ya karşı bir teklif verildiğini
duyduklarını belirten Dışişleri yetkilisi, "Fransa ile aramızdaki soruna üçüncü ülkeleri karıştırmamak gerekir. Hem Cezayirliler böyle bir şeyi istemiyorlar. Hem de Fransa'nın yaptığının aynısını biz yaparsak artık onlara 'yanlış ve vahim bir hata yapıyorsunuz' diyemeyiz" görüşünü savundu.Dışişleri yetkilisi, Fransa'daki tasarı sonunda yasalaşsa bile bir
Fransız vatandaşının, ifade özgürlüğünü çiğnediği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurması halinde yasanın iptal edilmesi ihtimalinin bulunduğunu kaydetti. Fransız şirketlerinin Türkiye'de birçok yatırımı bulunduğunu, bu
yatırımların çoğunun Türklerle
ortaklık biçiminde olduğunu ve bu şirketlerde çok sayıda Türk vatandaşının
işçi olarak çalıştığını anımsatan yetkili, tasarı nedeniyle Fransız iş adamlarının "diken üzerinde" olduklarını ve tasarı aleyhinde yoğun çaba harcadıklarını söyledi.Yetkili, bu şirketlere karşı kampanyanın Fransız çıkarları kadar Türk çıkarlarını da zedeleyebileceğini belirtti.Yetkili, Türk medyasının Avrupa'daki Türk
sivil toplum örgütlerini harekete
geçirici yayınlar yapması gerektiğini, başta Fransa olmak üzere Avrupa'daki Türklerin demokratik yöntemlerle tepkilerini göstermelerinin etkili olacağını kaydetti.