ABD'nin
New York kentinde oteldeki
temizlik görevlisine cinsel saldırıda bulunmak suçundan aklandıktan sonra Paris'e dönen eski
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın canlı televizyon yayınında cumhurbaşkanlığı
adaylığı konusundaki
itirafları
siyaset dünyasını karıştırdı.
Staruss-Kahn'ın, Sosyalist Parti Genel Sekreteri Martine Aubry ile, ''seçimler öncesi güçlü olan adayın diğerinin lehine çekilmesi'' yolunda aralarında centilmenlik anlaşması yaptığını itiraf etmesi muhalefet partisinde deprem etkisi yarattı.
New York'taki son skandalın ardından artık aday olmayacağını açıklayan Staruss-Kahn'ın, Aubry ile daha önce yaptığı centilmenlik anlaşmasını açıklaması, siyasi gözlemciler tarafından, ''Stauss-Kahn'dan, Aubry'e zehirli
hediye'' şekilde yorumlandı.
Le Figaro gazetesi bugün manşetten verdiği haberde, siyaset sahnesinde artık fazla itibarı kalmayan eski IMF başkanın bu açıklamasıyla ''barutu ateşlediği'' ifade edildi.
Skandaldan önce en şanslı aday olarak gösterilen Staruss-Kahn'ın yarıştan çekilmesiyle, Sosyalist Parti'nin
cumhurbaşkanlığı seçimleri için göstereceği adaylar arasında Aubry ile birlikte
Francois Hollande en şanslı siyasetçi olarak gösteriliyor.
New York'taki skandalın ardından ilk defa önceki
akşam bir televizyon kanalında konuşan Strauss-Kahn'ın açıklamalarını 13.4 milyon kişi ekranları başından izlemişti.
Özel ''TF1'' televizyonundaki konuşmasında Strauss-Kahn, temizlik görevlisi Nafissatou Diall ile New York'ta "uygunsuz bir ilişki yaşadığını" kabul etmiş ve "Bu, ahlaki bir hata ve bundan gurur duymuyorum" diyerek, tutuklandığı sırada "çok korktuğunu ve utandığını" söylemişti.