Geçmişte terör örgütünün lider kadrosunda yer alan isimleri yakaladıktan sonra serbest bırakan Fransa, bugün benzer bir sınavdan daha geçecek. Adalet Bakanlığı kaynaklarına göre, bu kişilerin serbest bırakılması imkânsız. Terör örgütü PKK'nın lider kadrosundan isimlerin de yer aldığı 16 kişiyi şubat ayında yakaladıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakan Fransa, yeni bir PKK sınavıyla karşı karşıya. Mart ayında Fransa'da Türklere ait lokallere ve işyerlerine düzenlenen saldırılarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında salı günü yakalanan örgüt üyelerinin gözaltı süresi bugün sona eriyor. Gözler karar vermeye hazırlanan mahkemenin üzerinde olacak. Paris, Bordeaux ve Marsilya'da düzenlenen baskınlarda PKK üyesi oldukları gerekçesiyle tutuklanan sekiz kişinin ardından dört kişi daha gözaltına alınmış, nisanda da iki kişi tutuklanmıştı. Fransız Adalet Bakanlığı kaynakları, Paris'teki terörle mücadele savcılığında yürütülen soruşturmaya ilişkin Zaman'a önemli bilgiler aktardı. Tutuklu bulunan 14 kişinin çoğunun mart ayındaki saldırılara katıldığının ispatlandığı ve serbest bırakılmalarının hukuki açıdan zor olduğu belirtiliyor. Ancak Avrupa'daki mahkemelerin PKK konusunda daha önce çelişkili kararlar aldıklarına dikkat çekiliyor. Edinilen bilgilere göre, tutuklanan 14 kişi Paris'te PKK'yı yakından tanıyan terörle mücadele savcıları tarafından sorgulandı. Örgüt üyelerinden bazıları suçlarını itiraf ederken, tutukluların bir kısmı saldırılara katıldıkları iddiasını reddetti. Ancak yapılan DNA testlerinde bu kişilerin de olayların içerisinde yer aldığı ispatlandı. Bordeaux şehrindeki saldırının, 'dışarıdan talimatlı ve planlı' olduğu ortaya çıktı. Şubat ayındaki şafak operasyonlarında, Rıza Altun, Nedim Seven ve Canan Kurtyılmaz gibi örgütün lider kadrosunda bulunan 16 kişi gözaltına alınmıştı. Paris mahkemesinin bu kişileri serbest bırakması, soruşturmayı yürüten savcıları bile şaşırtmıştı. Fransa'nın değişik bölgelerinde gözaltına alınan tutuklular, Paris'teki terörle mücadele savcılığına getirildi. Sorgulama, şubatta yapılan operasyonlar kapsamında devam eden PKK davasından ayrı olarak yürütülüyor. Daha önceki dava, daha çok terör örgütünün mali kaynaklarıyla ilgili yürütülürken, yeni dosya "doğrudan eyleme geçme, insan hayatına kast etme" kapsamında ele alınıyor. Fakat, iki dava birbiriyle yakından ilgili. Saldırılarla birlikte, PKK soruşturmasını yürüten savcıların eline, "PKK'nın tabiatına ilişkin" Fransa'dan deliller geçmiş oldu. Bütün bunlara rağmen, ihtiyatlı olmayı tercih eden Fransız kaynaklar, "PKK, konusunda beklenmedik şeyler olabiliyor. İşin içine siyaset girebiliyor." şeklinde konuşuyor. Paris Mahkemesi, 2006'da sekiz aylık bir soruşturmanın sonucunda yapılan baskınlarda tutuklanan Rıza Altun, Nedim Seven ve Canan Kurtyılmaz gibi örgütün önde gelen isimlerini dört günlük gözaltı süresinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmıştı. Mahkemenin kararına şaşıran soruşturmayı yürüten savcılar, siyasileri hedef göstererek kararın "dayanaksız" olduğunu ve "anlamakta zorluk çektiklerini" bildirmişti. Zaman'a konuşan Adalet Bakanlığı yetkilileri, bu kararda özellikle örgütün, Fransız İç İstihbarat Teşkilatı (DST) ile ilişki içerisinde olduğunu ifşa etmesinin etkili olduğuna dikkat çekiyor. Soruşturmayı yürüten savcılar, geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gelerek İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da incelemelerde bulundu. Ele geçirilen bulguların incelenmesi sürerken önümüzdeki günlerde bazı siyasi isimlerin ve olaya adı karışan DST yetkililerinin "tanıklık etmeye" çağrılabileceği belirtiliyor. Ermeni asıllı siyasetçi Patrik Deveciyan, tutuklamaların ardından bazı Kürt gruplarıyla uzun süre görüştüğünü açıklamıştı. PKK, Avrupa Birliği'nin oybirliğiyle belirlediği terör örgütleri listesinde bulunuyor. Fakat, çok sayıda AB ülkesi bu rağmen örgütün faaliyetlerine göz yumuyor. AB'nin yayınladığı terör listesinin sadece "siyasi ve sembolik öneminin olduğu" ve hukuki değerinin olmadığı ifade ediliyor. Örgütün önde gelen isimlerinden bazıları Avrupa ülkelerinde serbestçe ikamet edebiliyor. Rıza Altun'un, yakalandığında, Fransa'da yasal olarak bulunma hakkının bulunduğu ortaya çıkmıştı. Türkiye'nin iade talepleri de şimdiye kadar AB ülkelerinde pek karşılık görmedi. Türkler, endişe içinde Fransa'nın değişik şehirlerinde mart ayında Türk işyerleri ve derneklerine yönelik kimliği belirsiz kişiler tarafından düzenlenen saldırılar Türkleri endişelendirmişti. Saldırıya uğrayan yerlerden birisi olan Fransa Türk Federasyonu'nun Bordeaux şubesi başkanı Murat Taşkent, saldırıların faillerinin yakalanmasından dolayı memnun olduklarını dile getirdi. Sadece Bordeaux'da, Türklere ait bir mağazaya, üç kahveye ve federasyon binasına saldırıda bulunulduğunu belirten Taşkent, olayların ardından Türklerin endişelendiğini kaydetti. Maskeli beş kişinin gece yarısı içeride bir kişinin olduğu bir sırada derneklerine saldırdığını dile getiren Taşkent, saldırganların dernek yetkilisini etkisiz hale getirip dışarı attıktan sonra binanın içine molotofkokteyli attıklarını bildirdi. Büyük maddi hasarların oluştuğu saldırıya uğrayan yerler şu an kapalı. Restorasyon çalışmaları hâlâ devam ediyor. Olayların artması üzerine Türkler, şehir merkezinde yürüyüş yaparak saldırıları protesto etmişti. ZAMAN