SABAH ekibi olarak
Gazze'deki Şifa Hastanesi'ndeyiz... Yaralı iki kardeşin öyküsü göz yaşartıcı. Elhac
ailesinin 4 ferdi ölmüş, sadece ikisi kalmış. Aile
akşam yemeğinde
İsrail'in F16 uçaklarından atılan bombaya
hedef oldu.
Erez kapısından Gazze Meydanı'na olan yaklaşık 7 kilometrelik mesafeyi kat edene kadar, etrafımızda 28 tane patlayan roket, tank ve top mermisi saydık. Hafif makinelilerle uzun namlulu
silah sesleri ise artık gündelik hayatın bir parçası haline gelmiş. Gazze'nin en büyük
hastanesi olan El Şifa'da ise durum içler acısı.
İlaç, tıbbi malzeme,
yiyecek içecek, özellikle de bombaların etrafa yaydığı gazdan zehirlenenlere içirilecek
ayran veya yoğurt bulmak imkansız. Jeneratörün çalışması için mazot olmadığından elektrikler kesildiği zaman ameliyatlar gaz lambası veya lüks ışığında yapılıyor. Hastanenin koridorlarında adım atmak imkânsız gibi.
Acil serviste tam bir mahşer kalabalığı hâkim. Üç hastanın kalabileceği odalara, en az 8 hasta yatırılıyor. Hastaneye her an yeni yaralılar getiriliyor.
ARAP ELBİSELİ İSRAİL SNİPER'LARI
Hastaneyi gece yarılarına kadar hükumet ve parlamento temsilcileri ziyaret ediyor. Saat 23.00 sıralarında
Filistin Meclis Başkan Vekili Dr. Ahmet Bahr hastaneye gelip gelip yaralıları tek tek görüyor. Meclis Başkan vekilinin en büyük yakınması ise, yaralılara müdahale edilebilecek ilk
yardım malzemelerinin olmayışı. Filistin'de eczanelerde sıradan bir dezenfektan bulmak bile o kadar zor ki... Gazze sokaklarında gece
ölüm kol geziyor. İsrail askerleri, Arap kıyafetleri ile kendilerini kamufle ederek, binaların enkazında gizleniyor ve gece görüşlü Kanaslarla insan avına çıkıyor. Geçen perşembe gününden bu yana sadece
Kuzey Gazze'de toplam 37 kişi Kanas mermileri ile can verdi.
SABAH