Gül, büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada "önyargılardan kaynaklanan sorunlara rağmen güçlükleri aşacağız" dedi.
Yemekte AB'nin
eleştirilerini ise Dönem Başkanı
Avusturya'nın temsilcisi Christian Steiner sıraladı.
Steiner, din ve
ifade özgürlüğü ile bağımsız yargı, azınlıkların korunması, kültürel haklar ve
sivil-asker ilişkilerine vurgu yaptı.
Avustuyalı diplomat yeni Terörle Mücadele Yasası'nın insan haklarını sınırlamasından duyulan endişeleri de dile getirdi.
"AB,
Türkiye'nin
toprak bütünlüğüne kesinlikle bağlıdır" diyen Steiner,
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki gelişmeleri endişeyle izlediklerini ve hükümetin bölgeye yönelik
Kürt asıllı Türk vatandaşlarının kültürel haklarını da geliştirecek kapsamlı planlarını dinlemek istedikleri söyledi.
Steiner,
Ankara Anlaşması Ek Protokolü'nün de
Avrupa Birliği'nin tüm üyelerine uygulanması gerektiğini belirterek üstü kapalı bir şekilde limanların
Kıbrıs Rum gemilerine açılmasını talep etti.
Fonların kullanımına eleştiri
AB Komisyonu'nun Personel ve İdari İşler, İç Denetim ve Sahtecilikle Mücadeleden Sorumlu Başkan Yardımcısı Siim Kallas da, AB'nin Türkiye için ayırdığı paranın iyi hazırlanmış projelerin eksikliği yüzünden tam olarak kullanılamadığını söyledi.
Kallas ayrıca, "hükümeti yeni
Avrupa Birliği reform paketini çıkarması için cesaretlediriyoruz. Kendi tecrübeme dayanarak şunu söyleyebilirim:
Müzakere sürecinde zor zamanlar da vardır, herşeyin hızlandığı süreçler de olur. Ama Komisyon'da reform sürecinin yavaşladığına ilişkin bir endişe var" dedi.
Türkiye 3 ekimde
müzakerelere başladı
Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 3 ekim tarihinde başlamıştı. Türkiye'nin 3 ekimde AB ile müzakerelere başlamasından önce Avusturya'nın 'imtiyazlı
ortaklık' ta diretmesi krize neden olmuştu.
Avusturya, Müzakere Çerçeve Belgesi'ne 'imtiyazlı ortaklık' ibaresinin girmesi için uzun süre direnmişti. 25 üyeli birlik içinde tek kalan Avusturya'nın sonunda direnci kırılmış ve Müzakere Çerçeve Belgesi onaylanmıştı.
Avusturya ile yürütülen pazarlıkların uzun sürmesi nedeniyle diplomaside pek sık uygulanmayan bir
kural işletildi. Pazarlıkların yürütüldüğü Lüksemburg'ta saatler gece yarısına iki dakika kala 23:58'de durdurulmuştu.
AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten
İngiltere, bu süreçte Türkiye'ye önemli ölçüde
destek vermişti. AB kulislerinden sızan bilgilere göre, İngiltere'nin diplomasideki başarısı müzakerelerin başlamasında etkili oldu.