Tepkilere rağmen
töreni düzenlemekte ısrar eden
Savunma Bakanı Henk Kamp, ilk madalyayı
Srebrenitsa'da görev yapan birliğin
komutanı Thom Karremans'a taktı. BM Barış Gücü'nü yöneten Karremans,
katliam sırasında
Sırp komutan Ratko
Mladiç ile kadeh kaldırmıştı.
Hollandalı askerler, geçtiğimiz yıl 'Srebrenitsa Anıları' isimli bir kitap yazarak katliamdan duydukları pişmanlık ve utancı dile getirmişti. Dünkü tören sırasında Zaman'ın sorularını cevaplayan askerlerden Bart Molen, madalyayı alırken vicdanının sızladığını söyledi.
Bosna'daki savaştan sağ kurtulan anneler ise Hollanda hükümetini
protesto etti. Münira Subasiç, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Bu, utanç verici bir skandaldır. Kurbanlar ve aileler aşağılandı."
Johan
Willem Frisokazerne kışlasında düzenlenen törende konuşan Savunma Bakanı Kamp, 1994-1995 yılları arasında askerlerin yeterli malzemeleri olmadan zor şartlar altında görevlerini yaptıklarını savundu. Korumakla görevli oldukları Müslümanları Sırplara teslim eden Karremans ise birliğinin Srebrenitsa'da imkansız görevi elinden geldiğinde yerine getirdiğini öne sürdü. Karremans, "Benim düşüncem Bosna'da binlerce insanın gereksiz şekilde hayatını kaybettiği yönünde. Ancak bizim de askerlerimiz öldü." dedi. Bölgede 2 Hollanda askeri hayatını kaybetmişti.
Saraybosna'daki Hollanda Büyükelçiliği ise törenin düzenlediği Assen'e giderek gösteri yapmak isteyen Bosnalılara vize vermedi. Srebrenitsa Anneleri Derneği Üyesi Zumra Sehomerovic, "Acılıyım. Hollanda barış gücü askerlerinin bize
yardım edeceğine dair ne kadar ümitli olduğumuzu hatırlıyorum. Merak ediyorum,
adalet nerede?" diye tepkisini ortaya koydu. "Adalet bekliyorduk ama aldatıldık." diyen
dernek temsilcilerinden Kada Hotic de tüm dünyanın, Hollanda askerlerine verilen bu madalyadan dolayı utanç duyması gerektiğini söyledi.
Almanya merkezli
Tehdit Altındaki İnsanlar Derneği de Lahey'de, katliama ilişkin fotoğrafların taşındığı bir gösteri düzenledi. Savunma Bakanı Kamp ve Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende'ye açık bir
mektup gönderen dernek, katliamdan sağ kurtulanlardan özür dilenmesini, bu kişiler ve Bosna-Hersek'in yeniden yapılandırılması için bir yardım fonu oluşturulmasını istedi.
Bosna Hersek'te 1995 yılının Temmuz ayında gerçekleşen katliam, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanan 'en büyük etnik kıyım' olarak tarihe geçmişti.
Birleşmiş Milletler'in 'güvenli
bölge' ilan ettiği Bosna Hersek'in Srebrenitsa şehri, Hollandalı barış gücü askerlerinin kontrolüne verilmişti. Ancak hiçbir engelle karşılaşmadan kente giren Sırplar, çoğu erkeklerden oluşan 8 bin Müslüman'ı şehit etmişti. Bölgede görevli askerler, geçtiğimiz yıl 'Srebrenitsa Anıları' isimli bir kitap yazarak olaydan duydukları pişmanlığı dile getirmişti. Boşnakların kamyonlara doldurularak Sırplara teslim edildiğini anlatan askerler, koruma sözü verdikleri sivillerin, gözleri önünde katledildiğini belirtmişti.
ZAMAN