Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris
Hristofyas, Kıbrıs sorununa Rum tarafınca kabul edilebilir bir çözüm bulunabilmesi için, ''Güzelyurt ve
Maraş'ın olmazsa olmaz'' olduğunu iddia etti.
Olası bir çözümde, daha fazla
toprak isteyen Hristofyas, görev süresinin sonuna kadar
istifa etmeyeceğini tekrarladı.
Rum radyosunun haberine göre Hristofyas, sözde Güzelyut (Omorfo) ''belediyesinin'' bu yıl 31'incisini düzenlediği ''anti işgal etkinliği'' kapsamında Astromerit
Kültür Merkezi'nde yapılan törendeki konuşmasında, şu iddialarda bulundu:
''Güzelyurt (Omorfo) ve Maraş Rum idaresi altına verilmeden ve olabildiğince çok göçmenin Kıbrıs Rum idaresi altında geri dönmesine olanak tanıyacak ölçüde ciddi toprak düzenlemeleri yapılmadan Kıbrıs sorununa Rum tarafınca kabul edilecek, yaşayabilir ve işleyebilir çözüm bulunamaz. Bugüne kadar çözüme ulaşamamamızın nedeni öteki tarafın (Türk tarafı), uzlaşılmış çözüm zemininin dışında olan aşırı talepleridir.''
Kıbrıs Rum yönetiminin 2012'nin ikinci yarısında devralacağı AB dönem başkanlığı konusuna da değinen Hristofyas,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Kıbrıs'la ilgili açıklamalarına atıf yaparak, ''İsteseler de istemeseler de 'Kıbrıs' AB dönem başkanlığını yerine getirecek" dedi. Hristofyas, AB dönem başkanlığını ''birleşik bir Kıbrıs'ın yürütmesini dilediğini ve bunun için uğraştıklarını'' da savundu.
"BİRLİĞİMİZİ KAYBETTİK"
Önlerinde pek çok tehdit bulunduğuna, ancak bunları karşılayabilmek için öncelikle içeride birlik ve
siyasi istikrar olması gerektiğine işaret eden Hristofyas, ''Maalesef Kıbrıs'ta yalnız 1974'te kaybolan kayıp kişilerimiz yok. Maalesef birliğimizi de kaybettik ve yeniden bulunması gerek'' dedi. İçeride birliğin bulunup korunmasının kendisinin istifası ile elde edilemeyeceği görüşünü dile getiren Hristofyas, şöyle konuştu:
''(
Güney) 'Kıbrıs' ve 'Kıbrıs' (Rum) halkı kritik bir dönemeçte bulunuyor. Kritik gelişmeler oluyor ve bunlar önümüzdeki yıllarda geleceğimize dair çok şeyleri belirleyebilecek gelişmelerdir. Başkan, anayasanın öngördüğü gibi, görev süresinin sonuna kadar görevini yerine getirecek ve istisnasız herkes bunu anlamalı.''