Diplomatik kaynaklar, bu durumun kısa süreli olmayacağını, 1980'deki Mescid-i
Aksa krizindeki gibi 10-15 yıl sürebileceğini belirtiyor.
İsrail'in bundan sonra atacağı adımlar
Türkiye'nin alacağı kararlarda belirleyici olacak.
Ankara,
Gazze'ye
yardım götüren Türk sivilleri katleden İsrail'in telafi edici adımlarını fazla beklemeyecek. İlk adım olarak İsrail ile ilişkiler maslahatgüzar seviyesine indirilecek. Bu kısa süreli de olmayacak. 1980'deki
Mescid-i Aksa krizini hatırlatan kaynaklar, "10-15 yıl sürmüştü." dedi. Kanlı saldırıyla ilgili İsrail'in özür dilemesini ve tazminat ödemesini isteyen Ankara, bu talepleri yerine gelinceye kadar hayata geçireceği kademeli bir yol haritasını belirledi. İsrail'in bundan sonra atacağı adımlar Ankara için belirleyici olacak. Alıkonulan gemilerle ilgili bir sorun bulunmuyor. Diplomatik kaynaklar, birkaç gün içerisinde mürette
batın gideceğini, gemilerin de bir haftaya kadar geleceğini söylüyor. Sonrası için her
bakanlık kendi konuları çerçevesinde çalışma yapıyor. "
Tel Aviv ile ne tür ilişkiler var, getirileri götürüleri nelerdir?" sorularının cevabı çıkarılıyor.
10-15 yıl
büyükelçi gitmeyebilir
Dışişleri yetkilileri, "İsrail'e yönelik tedbirler konusunda çok beklemeyeceğiz." dedi. İsrail'in zaman öldürmesine kesinlikle müsaade edilmeyecek. Türkiye'nin Tel Aviv büyükelçisi krizden hemen sonra Ankara'ya geldi. Mevcut görüntüye göre uzun bir süre de Tel Aviv'e Türk büyükelçi gitmeyecek.
İsrail özür dilemez, tazminat ödemezse ilişkiler 'maslahatgüzar' seviyesine inecek. Kaynaklar bunun hayata geçmesi için süre vermekten ısrarla kaçınarak "Fazla beklemeyeceğiz." demekle yetiniyor. Bu sürenin en fazla iki hafta anlamına geldiği ifade ediliyor. Bu kısa süreli de olmayacak. Son olarak 1980'de İsrail'in Mescid-i Aksa'ya saldırısı üzerine ilişkiler bu seviyeye indirilmişti. Kaynaklar, "10-15 yıl sürebilir." diyerek Ankara'nın kararlılığını ortaya koyuyor. İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'nin istenmeyen adam ilan edilmesinin düşünülmediğini belirten kaynaklar, "Biz ilişkilerimizi maslahatgüzar seviyesine indirirsek, İsrail de o seviyeye indirebilir." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail,
Kıbrıs filosunu engelledi
Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olduğunu gösterme ve Mavi
Marmara baskınının doğru olduğunu dünyaya ispatlama iddiasıyla yola çıkmaya hazırlanan solcu Yahudilerin organize ettiği filo, İsrail hükümetinin devreye girmesiyle engellendi. Aralarında milletvekillerinin de bulunduğu organizatörler 23 yatla yola çıkmaya hazırlanıyordu. Ancak Jerusalem Post'un haberine göre hükümetin devreye girmesiyle filonun yola çıkması
pazartesi günü askıya alındı. Habere göre hükümet, tüm dünyanın
Meksika Körfezi'ndeki
petrol sızıntısı ve Dünya Futbol Şampiyonası'na odaklandığı bir zamanda bu tür bir eyleme girişmenin İsrail'e zarar vereceğini ve iki hafta önce gerçekleşen
Mavi Marmara saldırısını hatırlatacağını düşünüyor. Sözde
Ermeni soykırımı iddiasına ve Kürtlere yapıldığı öne sürülen işkencelere dikkat çekmek amacıyla bir grup öğrencinin gerçekleştirmek istediği Türkiye ziyaretini de iptal ettiği belirtiliyor.
Baskınla dünyanın gündemine tekrar oturan Gazze ablukasının hafifletilmesi İsrail güvenlik kabinesinde dün ele alındı ancak bir sonuç çıkmadı. Görüşmeye bugün devam edilecek. 7 kişilik güvenlik kabinesi toplantısında
demir ve çimentonun BM ile eşgüdüm içinde ve belirli miktarlarda olmak kaydıyla bölgeye gönderilmesinin ele alındığı belirtiliyor. Uzmanlar, İsrail'in Gazze'nin kontrolünü elinde bulunduran
Hamas'ı zayıflatmak iddiasıyla bölgeye abluka uyguladığını öne sürdüğünü, ancak Hamas'ın değil
zayıflamak, Gazze'deki gücünü pekiştirdiğini vurguluyor. Cumali
Önal Kahire
Abbas, seçimlerde Türkiye'nin de gözlemci olmasını istiyor
Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas'ın başında bulunduğu El
Fetih'in
Merkez Komitesi üyelerinden Azzam el
Ahmed, yapılmasını planladıkları devlet başkanlığı ve genel seçimlerde Türkiye'nin gözlemci olmasını talep ettiklerini söyledi. Londra'da yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesindeki habere göre
El Fetih'in, Ankara'ya, Filistinliler arasında uzlaşmazlık giderildikten sonra devlet başkanlığı ve genel seçimlerin Türkiye'nin de aralarında bulunduğu uluslararası kurumların gözetimi altında yapılmasını önerdiği belirtildi. Abbas'ın da Filistinliler arasında birliğin yeniden sağlanması amacıyla Hamas yönetimine bir
mektup gönderdiği bildirildi. Ahmed, Abbas'ın Hamas'a gönderdiği mektubun, El Fetih ile Hamas arasında barışın sağlanması ve Hamas'ın Mısır'ın hazırladığı birlik anlaşmasını imzalaması talebini içerdiğini açıkladı. Türkiye'nin Filistinliler arasında birliğin sağlanması yönündeki çabalarından da memnun olduklarını kaydeden Azzam el Ahmed, Batı Şeria'da ertelenen yerel seçimlerle ilgili olarak da, Hamas ve İslami Cihad'ın seçimlere katılmayacaklarını açıklamasından sonra kendisinin de seçimlerin yapılmasına olumlu bakmadığını ifade etti.