İngiltere'de süresiz
oturma izni olanlarla veya
İngiliz vatandaşlarıyla evli kişiler ya da evlenecekler, bugünden itibaren
ülkeye temel
İngilizceyi bilmeden giremeyecek.
Türk vatandaşlarını da kapsayan ve bugün yürürlüğe giren
uygulamayla
Londra hükümeti, entegrasyonu hızlandırmayı, sahte ve anlaşmalı evliliklerin önüne geçmeyi amaçlıyor.
Ancak İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan ve vize danışmanlık hizmeti veren UKVisa Services adlı şirketin Hukuk Danışmanı Fatma Çayır A.A'ya yaptığı açıklamada, İngiliz hükümetinin
yeni uygulamasının asıl amacının göçü önlemek olduğunu söylüyor ve bu uygulamanın "insan haklarına aykırı" olduğunu savunuyor.
Yasanın yürürlüğe girdiği bugünden itibaren konuya ilişkin itirazların artabileceğine dikkati çeken Çayır, itirazların yüksek mahkemeye yansıması durumunda da mahkemenin kararı bozabileceğini söylüyor.
Aile birleşim vizesinin ise farklı olduğuna dikkati çeken Çayır, "Yeni uygulama sadece eş vizesine başvuru yapanlar için geçerli olacak. Farklı vize türüne sahip kişiler de eşlerini getirmeye çalışacaktır, onlar bu uygulamadan etkilenmeyecek. Yani eşlerinin vizelerinden yararlanmak isteyen kişiler için İngilizce zorunluluğu gerekmeyecek" dedi. Çayır, eşe bağımlı vizelerde İngilizce bilme zorunluluğunun getirilme ihtimalinin ise şimdilik gündemde olmadığını sözlerine ekledi.
AB dışından İngiltere'ye evlilik vizesiyle gelecek kişiler, bulundukları ülkelerdeki sınav merkezlerinde İngilizce sınavına girecekler. TOEFL, IELTS gibi sınavların da aralarında bulunduğu çeşitli sınavlardan birine girmek zorunda olan kişilerde temel İngilizce bilgisi aranacak. Kişiler evlilik vizesi başvurusu yaptıkları sırada, girdikleri sınav sonucunu da başvuru belgelerine eklemek ve vizeyi almak için temel İngilizceyi bildiklerini ispat etmek zorunda olacaklar.
Fatma Çayır, birçok insanın bu uygulamaya tabi tutulmamak için bugünden önce vize başvurusu yaptığını söyleyerek, bugünden sonra evlilik vizesine başvuranların İngilizce bilmemeleri halinde vizelerinin reddedileceği bilgisini paylaştıklarını kaydetti.
ANKARA ANLAŞMASINDAN YARARLANANLAR
İngiltere'de
Ankara Anlaşması kapsamında vize alan ve yaşayan çok sayıda Türk bulunuyor. Ankara Anlaşması çerçevesinde 1 ya da 2 yıllık vize türüne sahip kişiler ise eşlerini İngiltere'ye getirmek istediklerinde İngilizce bilmeleri ve İngilizce sınavına girmeleri gerekmeyecek.
Ancak Ankara Anlaşması vizesine sahip olup, dört yıl sonra süresiz oturma izni alan kişilerin, süresiz oturma izni aldıkları için eşlerinin İngilizce bilme zorunluluğu geçerli olacak.
"ÖĞRENCİLERİN SAYISINDA YÜZDE 50 DÜŞÜŞ YAŞANABİLİR"
İngiltere'de
lisans ve
yüksek lisans eğitimi haricinde, İngilizce öğrenmek için ülkeye gelecek öğrenci sayısına da sınırlama getirilmesi bekleniyor. Çayır, "Gelecek 4-5 yılda öğrencilerin sayısında yüzde 50 düşüş yaşanabilir" dedi.
Her ay AB dışından belli sayıda öğrenci kabulünün yapılacağını belirten Çayır, "Ayrıca lisans ve yüksek lisans eğitimi almak isteyenler, yüksek fiyatlarla karşılaşacaklar" diye konuştu.
İngiltere'de lisans veya yüksek lisans eğitiminin ardından 2 yıl çalışma veya iş kurma sağlayan "post study work" vizesinin kaldırılma ihtimalinin de gündemde olduğu belirtiliyor.
Bu arada İngiltere geçen hafta, AB dışındaki ülkelerden alınacak nitelikli göçmen
işçi kotasını beşte bir oranında düşürdü. Nitelikli
işçi alımı, gelecek yılla birlikte yılda 21 bin 700 kişi ile sınırlı tutulacak. Hukuk danışmanı Fatma Çayır bu kararın, İngiltere ekonomisini olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Şirketler tarafından bir başka ülkeden çalışmak üzere İngiltere'ye getirilen işçiler ise yılda 40 bin sterlinden fazla kazanıyorlarsa sınırlamaya dahil olmayacak.
İngiltere'de Muhafazakar-Liberal Demokrat
koalisyon hükümeti, yasadışı göçü ve ülkeye göçmen akışını önlemeyi, ayrıca net göçmen sayısını 1990'lı yıllardaki düzeyine çekmeyi amaçlıyor.
İngiltere Başbakanı David Cameron da, ülkeye AB dışından gelen göçmen sayısını 100 binlerden 10 binlere indirmek istediklerini söylemişti.
İngiltere'de 2004 yılında net göçmenlerin sayısı 245 bin kişiyle en yüksek seviyesine ulaşmış, son birkaç yılda ise puan sisteminin uygulanması ve ülke ekonomisinin kötüleşmesiyle bu sayı düşerek, geçen yıl 142 bin kişi olmuştu.