22
Ağustos 1980 tarihli
İngiltere Dışişleri Bakanlığına ait bir yazışmada, "1960 ve 1971'de
Türkiye'de iki kez
darbe yapıldığı" kaydedilerek, "Politikacıların siyasi şiddeti çözme konusundaki başarısızlığı nedeniyle sık sık yeniden darbe olacağına dair spekülasyonlar çıkıyor, ancak bunun yakın bir gelecekte olacağına dair henüz bir işaret yok" deniliyor.
İngiliz yetkililer,
Ankara'da
Eylül 1980'de
Avrupa Konseyi tarafından düzenlenecek "Hapishanedeki Tehlikeli Suçlular" başlıklı konferansa katılmadan önce, İngiltere
Dışişleri Bakanlığından Türkiye'deki hapishanelerin durumuyla ilgili bilgi istiyor.
Bunun üzerine, konuya ilişkin çok detaylı bilgi bulunmadığı belirtilerek, "Bildiğiniz üzere, siyasi şiddet Türkiye'deki en ciddi sorun. 1960'ların sonlarından bu yana artarak devam ediyor ve şu anda en yüksek seviyesinde" ifadesi kullanılıyor.
Eski başbakanlardan Nihat Erim'in 1980 yılının temmuz ayında öldürüldüğü anımsatılan belgede, 1980'in ilk 7 ayında 1550 kişinin siyasi şiddet sonucu hayatını kaybettiği bildiriliyor. Bu şiddetin, ideolojik, sosyolojik, etnik ve dini sebepleri olduğu aktarılarak, "Ayrıca,
Kürtler ile Türkler, Sünniler ile Aleviler ve
zenginler ile fakirler arasında uzun zamandır devam eden bir husumet var" deniliyor.
Belgede, "1978 yılında Türkiye'nin güneydoğusunda 100 kişinin ölmesinin ardından 67 ilin 16'sında
sıkıyönetim ilan edildiği" belirtilerek, "Şimdi bu sıkıyönetim Ankara,
İstanbul ve İzmir'i de kapsayarak, 20 şehre yayıldı" ifadesi kullanılıyor ve şunlar kaydediliyor:
"
Türk Silahlı Kuvvetleri, şiddeti frenlemekte zorlanmıyor ve anayasanın geleneksel koruyucusu olarak görülüyor. 1960 ve 1971'de iki kez darbe yaptılar. Politikacıların siyasi şiddeti çözme konusundaki başarısızlığı nedeniyle sık sık yeniden darbe olacağına dair spekülasyonlar çıkıyor, ancak bunun yakın bir gelecekte olacağına dair henüz bir işaret yok."
1980 yılında hapishanelerden kaçan hükümlülerin sayısının fazlalığına da dikkat çekilen belgede, Uluslararası Af Örgütünün Türkiye ile ilgili Haziran 1980 tarihli raporuna da değiniliyor. Bu raporda, Türkiye'de işkencenin yaygın ve sistematik bir şekilde yapıldığına dikkat çekildiği belirtiliyor.
Türkiye'deki hapishanelerin durumuyla ilgili güvenilir bir bilgiye sahip olunmadığı kaydedilerek şöyle deniliyor:
"Türk yetkililerin oldukça hassas olduğu 'Geceyarısı Ekspresi' filmindeki gibi, mahkumlara kötü davranıldığına ve hapishanelerin çok kalabalık olduğuna dair çeşitli bildirimler oluyor."
İngiltere'deki
Ulusal Arşiv Kurumu, her yıl
Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere, ülkenin çeşitli bakanlıklarının 30 yıl önceki yazışmalarını yayımlıyor.