İsrail Savunma Bakanı Ehud
Barak, son günlerde yeniden gündeme gelen İsrail'in
İran'a saldırı düzenlemesi ihtimaliyle ilgili haberleri yalanladı ve "hem kendisinin ve hem de İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu'nun İran'a saldırı konusunda verilmiş bir kararları bulunmadığını" söyledi.
Barak, İsrail
Ordu radyosundaki söyleşisinde, "2011 yılının İsrail'inde iki kişinin tek başlarına bir şey yapamayacağını anlamak için dahi olmak gerekmez" dedi.
Bunun, belki "2006 yılı İsrail'inde mümkün olabilecek bir durum" olduğunu söyleyen Barak, bu konuyla ilgili olarak Savunma Bakanlığında, onlarca bakanın, askeri personelin ve uzmanların da katılımı ile yapılmış müzakerelere ilişkin binlerce sayfalık değerlendirmeler bulunduğunu da kaydetti.
Barak, İsrail için hayati önemi bulunan böyle bir konuda neden kamuoyu önünde bir tartışmanın olmadığı sorusuna ise "İran'ın nükleer programı yıllardır İsrail kamuoyunda tartışılıyor. Bu konuda sayısız söyleşiler ve kamuoyu tartışmaları var. Biz düşüncelerimizi saklamıyoruz.
Ancak kamuoyu önünde tartışamayacağımız operasyonel meseleler vardır" dedi.
İran'ın,
Ortadoğu bölgesinin ve dünya
ülkelerinin istikrarına tehdit oluşturduğu iddiasını yineleyen İsrail Savunma Bakanı, İran'la ilgili olarak tüm seçeneklerin masada olduğunu da ifade etti; İran üzerine diplomatik
baskıların ve yaptırımların da kullanılması gerektiği kanısında olduğunu dile getirdi.
Barak, İsrail kamuoyunun İran tehdidi konusunda endişeye kapılmaması gerektiğini belirterek, "İran'ın İsrail'i yok edebileceği korkularını" kabul etmediğini vurguladı ve "İsrail, Trablus'tan Tahran'a çok güçlü bir ülke. Bir şeyden korkmak için herhangi bir neden yok" dedi.
İsrail'in Yedioth Ahronot gazetesi, bugün verdiği bir haberde, ABD Dışişleri'nden üst düzey bir yetkilinin, "Amerika'nın, İsrail ordusunun İran'ı vuracağı endişesi taşıdığını", İsrail Başbakanı
Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Barak'ın bu konuda karar aldıkları iddiasını aktarmıştı. Haberde aynı yetkilinin, "İsrail'in askeri operasyondan vazgeçmesi için, İran'a yönelik yaptırımların yoğunlaştırılması konusunda BM'ye baskı yapıyoruz" dediği de belirtilmişti.