Southampton Üniversitesi’nde siyaset dersleri veren İsrail asıllı Oren Ben-Dor imzalı makalede, “Ortadoğu’da gerçek terörist kim?” sorusuna, “İsrail “ cevabı veriliyor. Dr. Ben-Dor, İsrail’in, Gazze ve Lübnan saldırılarıyla vatandaşlarını değil, ‘kendi doğasını’ savunduğunu ifade ediyor. İsrail’in “terörle kurulduğunu ve özündeki ahlaksızlığı gizlemek için de teröre ihtiyaç duyduğunu” söyleyen Ben Dor, saldırılarını da “meşru müdafaa” gibi göstermeye çalıştığını anlatıyor. Ben Dor, “Kendisini savunmak zorunda kalan birine karşı, isteyerek veya istemeden şiddeti teşvik etmek, kurban rolü oynamanın temel özelliğidir. Bu trajik döngüyü sürdüren İsrail, benzeri olmayan bir terörist devlettir.” diyor. Yazar, “1948’de İsrail’e dönüşen Filistin’in bir bölümünde Yahudi olmayanların etnik temizliğe maruz kaldığını” dile getirirken, “Yahudi soykırımı anısının, buna meşruiyet kazandıramayacağını” vurguluyor. Makalede, “barış arayan kurban” kisvesi arkasına gizlenen İsrail’in, Filistin topraklarını zaptederek, Filistinlilere ‘sert direniş’ten başka alternatif bırakmadığı ifade ediliyor. Bölgedeki son şiddet olaylarının, İsrail’in mağdur zihniyetini ve eleştirilemeyen statüsünü güçlendirdiğini yazan Ben-Dor, “Gerçek şu ki Filistin’in, dürüst ve kabul edilebilir taksimi asla olmayacak. İsrail terörle kuruldu ve ahlaksızlığını örtmek için teröre ihtiyacı var. Ne zaman bir istikrar parıltısı olsa İsrail devleti, emniyet yerine daha fazla şiddet getireceğini bilerek Lübnan krizini doğuran Sidon eylemi gibi bir saldırı emri verir.” diye yazıyor. Dünyayı, İsrail şiddetine karşı ses yükseltmeye çağıran İsrailli yazar, makalesini şu uyarıyla bitiriyor: “İsrail devletinin gayri ahlaki temeli konusunda sessiz kalmak, dünyayı alt üst edecek bir felaket olan terörizmi besleme suçuna bizi de ortak eder.”