İsrail Baş
bakanı
Ehud Olmert,
ateşkes kararının yürürlüğe girmesinden saatler sonra parlamentoda yaptığı konuşmada,
Güney Lübnan'da yapılan savaşın tüm sorumluluğunun kendi omuzlarında olduğunu ifade etti.
Olmert, "İsrail gelecekte daha iyi savaşacaktır ve yeni bir savaş olabilir" dedi.
Olmert, savaşla ilgili kararlarını da savundu.
İsrail
Başbakanı Ehud Olmert, ateşkese rağmen
Hizbullah liderlerinin her yerde ve her zaman izini sürmeye devam edeceklerini söyledi.
Olmert, ''Yaşamın normale döndürülmesi düşmana verilecek en doğru
cevap olacaktır. 3 bin yıllık
Yahudi yaşamı devam edecek, bu yaşam sürdürülecek. Hiçbir zaman yıkılmayacağız'' diye konuştu.
Ancak bu konuşma sırasında, bazı milletvekilleri Olmert'e
itiraz edince, bu milletvekilleri salondan çıkarıldı.
Netanyahu: "Düşmanın derdi bizi yok etmek"
Olmert'ten sonra söz alan ana muhalefet Likud'un lideri
Binyamin Netanyahu ise İran'da Devlet Başkanı
Mahmud Ahmedinecad, güneyde
Hamas ve kuzeyde Hizbullah'ın İsrail'i yok etmek için 'ant içtiklerini', bunu açıkça söylemekten kaçınmadıklarını söyledi.
İsrail'in geçmişte Lübnan'dan çekilmesini eleştiren Netanyahu, ''geçmişte, güvenliğimizi teminat altına almadan Lübnan'dan çekildik. Tek taraflı çekilmelerin yanlış olduğu açıktır. Lübnan'dan çekildik, bize ateş ettiler. Gazze'den çekildik, ateşe devam ediyorlar. Düşmanın derdi bizi yok etmek'' dedi.
''Araplar
silah bırakırsa bir daha savaş olmayacaktır. İsrail silah bırakırsa bir daha İsrail olmayacaktır'' ifadelerini kullanan Netanyahu, hükümete, savaş ortamında neden olağanüstü durum ilan edilmediğini sordu ve bunun hesabının verilmesi gerektiğini söyledi.
Savunma Bakanlığı, Lübnan'daki bazı çatışmalara rağmen ateşkesin hala yürürlükte olduğunu duyurdu.
İsrail son dakikaya kadar vurdu
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi
Annan, ateşkese genel olarak uyulduğunu açıkladı.
Ateşkesin başlamasıyla birlikte binlerce Lübnanlının evine dönmesi yüzünden, Güney Lübnan'a giden ana caddelerde
trafik altüst oldu, ancak İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki
seyahat kısıtlamasının hala devam ettiğini duyurdu.
İsrail ateşkese 15 dakika kalana kadar bombardımanını sürdürdü.
Lübnan'ın batısındaki Brital köyünde 9, Baalbek'de de 7 kişi hayatını kaybetti.
Savaş yüzünden altyapısı tamamen yok olan Lübnan için ay sonunda İsveç'te uluslararası
yardım konferansı düzenlenecek.
İsrail Filistinli bakanı serbest bıraktı
İsrail, 15 Haziranda tutukladığı Filistin Çalışma Bakanı
Muhammed El Barguti'yi serbest bıraktı.
Muhammed El Barguti, Kudüs'te cezaevinden çıktıktan sonra yaptığı açıklamada, ''beni suçlayacak birşey bulamadılar. Bu, siyasal bir tutuklamaydı. Tutuklanan tüm diğer bakanlar ve milletvekilleri de serbest bırakılmalıdır'' dedi.
Avukatlarından biri, İsrail makamlarının Barguti hakında herhangi bir resmi suçlamada bulunmadıklarını söyledi.
İsrail tarafından serbest bırakılan dördüncü bakan olan Barguti'nin dışında, halen 4 Filistinli bakan ve 20 kadar milletvekili
tutuklu bulunuyor.
Olmert ve hükümetine ağır eleştiri
Ülkede bazı çevreler eleştiri oklarını Başbakan Ehud Olmert'e çevirdi. Eski
Adalet Bakanı Yossi Beilin, bir
soruşturma komisyonu kurulması çağrısında bulundu.
İsrail basınında, savaşın 'Tel Aviv'in ABD nezdindeki değerini düşürdüğü' yorumları yapılıyor.
33 gün süren Lübnan savaşı boyunca hükümetin arkasında duran İsrail basını ateşkesle birlikte savaşı sorgulamaya başladı.
Haaretz gazetesine bir
makale yazan İşçi Partisi'nden Eski Adalet Bakanı Yossi Beilin, bir soruşturma komisyonu kurulmasını istedi.
Beilin, Lübnan savaşı ile 'tek taraflılığın' çözüm getirmediğinin de anlaşıldığını savundu.
Aynı gazetede Gideon Levy imzalı makalede ise 'İsrail'in savaşı kazanmadığı, bunun da
ülke için iyi olduğu' yorumu yapıldı.
Levy, "eğer savaşı kolayca kazansaydık bu İsrail'in güvenliğine daha ağır bir
darbe vuracaktı. Umuyorum bu savaş, bize komşularımızla şiddet ve güç ile konuşmamayı öğretecektir" diye yazdı.
Aynı makalede, "bundan böyle ABD yönetimi de İsrail'i askeri maceralara sürüklemeden önce iki kere düşünecektir" yorumu yapıldı.
Eski
Savunma Bakanı Moşe Arens ise Başbakan Olmert ile Savunma Bakanı Peretz'i ağır bir dille eleştirdi.
Arens, "ulusu böyle bir savaşa ve zafere taşımak Olmert, Peretz ve Livni için taşıyamayacakları bir yüktü. Artık onların İsrail'i böyle zor zamanlarda yönetemeyeceğini biliyoruz" dedi.
Daha sağdaki Yediot Ahronot gazetesinde ise İsrail ordusunu yöneten eski
savunma bakanları ve
generaller hedef tahtasında. Yoram Kaniuk imzalı makalede "İsrail ordusu kaybetti. Politikacılar artık onun büyük bir ordu olmadığı gerçeğini göremedi" denildi.
Kaniuk, "Olmert ve Peretz hepimiz gibi generallere güvendi. Belki bütün günahları bu" yorumunu yaptı.
Sağcı
Jerusalem Post gazetesi ise Effi Eitam imzalı yorumda, "zaman kendi aramızda
tartışma zamanı değil. İki şeye konsantre olmalıyız: İsrail ordusunu ve toplumumuzu güçlendirmek" diyerek eleştirilere karşı çıktı.
Ortadoğu'da son durum
İsrail'in Lübnan saldırılarının 34'üncü gününde silahlar sustu. Çoğu
sivil yaklaşık bin 100 Lübnanlı ve 114'ü asker 154 İsraillinin öldüğü saldırılar,
Birleşmiş Milletler'in ateşkesi öngören kararının yürürlüğe girmesiyle durdu.
Ateşkes kararı, Güney Lübnan'a konuşlandırılması öngörülen 15 bin kişilik BM Barış Gücü'nün ilk adımı olarak görülüyor.
Lübnan Başbakanlığı, BM gücüne takviye kuvvet yollamayı kabul eden ülkeler arasında
Türkiye'yi de saydı.
Açıklamaya göre Türkiye, Fas,
Endonezya,
İtalya,
İspanya ve
Malezya 'Lübnan'da bütün ilgili tarafların da kabullenmesi şartıyla' takviye kuvvet göndermeyi kabul etti.
Lübnan'daki BM barış gücünde hala 2 bin kadar asker görev yapıyor. BM'nin bu sabah yürürlüğe giren 1701 sayılı kararı uyarınca, bu sayı 15 bin artırılacak.
BM kararı ne getiriyor?
* Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalara son verilmesi ve şiddetin sona erdirilmesini amaçlayan BM
Güvenlik Konseyi kararı, İsrail'in çekilmesiyle birlikte Güney Lübnan'a 15 bin kişilik BM barış gücüyle birlikte Lübnan askerinin konuşlandırılmasını öngörüyor.
* Kararda İsrailli askerlerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması istenirken, İsrail'de tutuklu bulunan Lübnanlı mahkumlarla ilgili sorunun çözülmesi talep ediliyor.
* Lübnan'ın egemenliğine tam desteğin vurgulandığı karara göre, başka ülkelerden Lübnan'a, Lübnan hükümetinin yetkisi dışında hiçbir silah satışının yapılmaması ya da
teknik eğitim verilmemesi gerekiyor.
* Ayrıca, İsrail'in elinde bulunan bölgedeki kara mayınlarının yerlerini gösteren haritaların BM'ye verilmesi gerektiği belirtiliyor.
ABD ve
Fransa tarafından hazırlanan BM karar tasarısının ilk hali, başta Lübnan tarafından acil ateşkes çağrısı ve İsrail askerlerinin Lübnan'dan derhal çekilmesini öngörmediği için eleştiriliyordu. Karar tasarısında değişiklik taleplerine verilecek
yanıt konusunda, ABD ve Fransa arasında uzun
müzakereler yapılmıştı.
Cnnturk