Niteliği ne olursa olsun "
yasa dışı" kabul edilen bu kitaplarla ilgili olarak hazırlanan yasa tasarısıyla bu
ülkelere yönelik kitap ambargosunun kaldırılması bekleniyor.
Haaretz gazetesinin haberine göre,
Suriye ve
Lübnan,
Arapça kitap basımında en büyük iki kaynak ülke. Ancak bu ülkelerde basılmış kitapların, başka bir ülkeden satın alınmış olsalar dahi ülkeye sokulması
yasak.
Habere göre, bu yasağın son uygulamasıyla
İsrail vatandaşı bir Arap olan, ülkenin kuzeyindeki Mi'ilya köyünden Meryem Kassis'in, Amman'a yaptığı ziyaretten
Ürdün sınırı yoluyla İsrail'e dönüşünde valizindeki
kontrol sırasında, babası için satın aldığı Arapça kitaplara el konuldu.
Kitaplar, ünlü Arap
radyoculardan Hasan Karmi'nin, bir
seri halinde, BBC'nin Arapça bölümünde çalıştığı 1950'li yıllarda yaptığı radyo programlarından seçmelerden oluşuyordu.
Kassis, dünyanın her tarafından insanların bu programı dinlediğini ve moderatörle edebiyat, sanat, şarkılar, folklor ve anekdotlar üzerine görüş alışverişinde bulunduklarını hatırlattı. Babasının elinde bu ciltlerden bulunduğunu ve kendisinin de bu ciltleri defalarca okuduğunu ifade eden Kapsis, Amman'a giderken babasının bu kitapların bir serisini, yakında Amerika'dan ziyarete gelecek olan kardeşine
hediye olarak almasını istediğini ifade etti.
Sınırdan girişinde, görevlilerin kitapları incelediğini,
elektronik güvenlik araçlarından geçirdiklerini, içini kontrol ettiğini ve sonra yeniden bir kontrol için gümrük görevlilerine verdiklerini anlatan Kassis, görevlilerin Arapça bilmemesine ve ne tür kitaplar olduğunu anlamamalarına rağmen, "İsrail'e sokamayacağına" karar verdiklerini belirtti. Bunun nedenini sorması üzerine kendisine bu kitapların Beyrut'ta basılması nedeniyle bunun bir tür "düşmanla ticaret" olduğu cevabının verildiğini ve İsrail yasalarının da bunu yasakladığının söylendiğini anlattı.
Kassis, "Gülümseyerek kendilerine bu kitapların nasıl kitaplar olduğunu anlatmaya çalıştım. Ama ben bir Arap kadınıydım... Dolayısıyla gümrük görevlisi ve arkadaşları bana inanmadılar" dedi. Kassis, "Ben bir avukatım ve el koyma prosedürlerini de bilirim" demesine rağmen, kitaplarını alamadı.
Kitaplarını geri almaya kararlı olduğunu ve vazgeçme niyetinin bulunmadığını ifade eden Kassis, bunun kitaplara 100 dolar civarında para ödemesinden ziyade bir prensip meselesi olduğunu söyledi.
Kassis, gümrük kapısında yaşadıklarını kısa adı Adala (Adalet) olan, İsrail'de Arap Azınlığın Hakları Hukuk Merkezi'ne de aktardı.
Bu tür olayların benzeriyle çok sık karşılaştıklarını belirten Adala'nın avukatı ise
Mısır veya Ürdün'ü ziyaret edip, beraberlerinde Lübnan veya Suriye'de yazılmış, tercüme edilmiş veya basılmış kitap getirmek isteyenlerin aynı durumu yaşadıklarını ifade etti. Bu ülkelerde basılan kitapların, "düşman ülkede" basılmış olması nedeniyle İsrail'e sokulmasının kanunlara göre yasak addedildiğini söyleyen Adala avukatı, bunun "düşmanla ticaret yapma" olarak görüldüğünü, kitapların içerinin önemli olmadığını belirtti.
İsrail Vergi İdaresi yetkilileri ise olayı incelemeye aldı. Ortada 12 kitap yerine 12 kutu görülmesinin bir yanlış anlamayı doğurduğunu söyleyen yetkililer, el konulan kitapların sahibine iade edileceğini ifade edip özür diledi. Vergi İdaresi yetkilileri, İsrail'e bir düzine kitap getirmenin "ticaret" anlamına gelmediğini de vurguladı.
Haaretz, yaklaşık 1.5 yıl önce Adala avukatının, İsrail Adalet Yüksek Mahkemesi'ne başvurarak, Hayfalı bir kitap
ithalatçısına, Arap ülkelerinde basılan kitaplar için izin verilmesini istediğini de hatırlattı. Bu başvurunun, İsrail'e Suriye ve Lübnan'dan da kitap getirten ithalatçıya,
Sanayi,
Ticaret ve Çalışma Bakanlığından, yıllardır sahip olduğu ithalat ruhsatının yenilenmeyeceği uyarısının gelmesi sonrası yapıldığı belirtildi.
İsrailli Arap
Salih Abbasi'nin, Arapça yazılmış kitapların en büyük ithalatçısı olduğu ifade ediliyor. Adala, Abbasi adına yaptığı başvuruda, Lübnan'ı, Arap çocukların kitap ihtiyaçlarını karşılayan, bu sektörde gelişmiş bir ülke olarak sundu ve aynı zamanda, çocuk edebiyatında İngilizce'den Arapça'ya tercüme kitaplar yayımlayan tek ülke olduğunu da vurguladı. Arapçaya çevrilmiş kitaplar arasında, "Pinokyo" ile tüm dünya gençlerinin ilgiyle okuduğu "
Harry Potter" serisi de bulunuyor.
Adala, İsrail'de Arapça konuşan nüfusun kullandığı kitapların yüzde 80'inin, Suriye ve Lübnan'daki basımevlerinde basılmış kitaplardan oluştuğuna da dikkati çekti.
-İTHALATÇIYA SÜRELİ İZİN-
İsrail Adalet Yüksek Mahkemesi ise başvuruya yanıtını henüz vermedi. Ancak hükümet yetkilileri, Abbasi'nin isteklerine geçici bir çözüm buldu ve "düşman ülkeleri"nden gelen kitapların ithaline, gelecek nisan ayına kadar devam etmesi için ruhsat sağladı.
Öte yandan İsrailli Arapların, "düşman ülkelerde" basılmış, edebi değeri yüksek eserleri ülkeye getirmelerinde gümrüklerde karşılaştıkları sorunları gidermek amacıyla bir yasa önerisi hazırlandı. Milletvekillerinden Yuli Tamir'in hazırladığı, 1939 tarihli yasayı yeniden düzenleyen öneriyle Arap İsraillilerin karşı karşıya bulundukları bu sorunların çözülmesi amaçlanıyor.
İthal ve tercüme kitaplara ilişkin yasa önerisinde, "Bu yasanın hedefi, herhangi bir ülkeden kitapların ithalini, onların herhangi bir dile tercümelerini ve vatandaşların, ana dillerinde kültürel hayatlarını zenginleştirmeye yönelik basılı eserlerin getirilmesini sağlamaktır" deniliyor.
aa