Mahkeme, 2002 yılının Ocak ayında
İsrail İşkenceye Karşı Halk Komitesi ile
Filistin İnsan Hakları ve Örgütü'nün planlı suikastların yasaklanmasını yönündeki başvurusunu aldığı kararla reddetti.
Mahkeme aldığı kararla, yapılan her suikastin kendi pozisyonu ve şartları dâhilinde değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Ancak yapılacak her planlı suikast için çok kuvvetli delillerin bulunması gerektiğine dikkat çekilirken planlı suikastin bütün caydırıcı yöntemler kullanıldıktan sonra işe yaramaması halinde son çare olarak kullanılması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca karara göre İsrail'in güç kullanımında Filistinli direnişçilere karşı orantısız güç kullanmaması gerektiği de yer alıyor.
Mahkeme kararında, İsrail'in uluslararası terörizmle savaş sırasında uluslararası hukuk kuralları zemininde hareket etmesi, güvenlik ve
insan haklarının dengeli bir biçimde tutması gerektiği de vurgulandı. Ayrıca
mahkeme, Filistinli gruplarında İsrail'e karşı verdikleri savaşın uluslararası boyutlarda değerlendirilmesi gerektiği ve bu çerçevede uluslararası hukuk zemininde ele alınması gerektiği ifade ediliyor.
Düzenlenen
operasyon sonrası kurulacak heyetin bağımsız bir
soruşturma yürütmesi ve olaydan zarar gören
sivillerin zararının tazmin edilmesi gerektiği de vurgulanırken, İsrail askerlerini
hedef alan bir
keskin nişancı veya saldırganın etkisiz hale getirilmesi sırasında herhangi bir sivil zarar görecek dahi olsa operasyonun yapılmasına izin veriliyor.
Aldığı radikal kararlarla sık sık İsrailli siyasetçileri karşı karşıya getiren Yüksek Mahkeme geçtiğimiz
pazartesi günü İsrail operasyonları sırasında geçmişi de kapsayacak şekilde zarar gören sivillerin tazmini konusunu karara bağlamıştı.
Mahkemenin bugünkü kararını eleştiren İsrail meclisinin Arap üyesi Ahmet Tibi, "Mahkeme askerin gölgesinde bir karar almıştır" derken solcu milletvekili Zehava Galon da "Teröre terörle
cevap vermek mümkün değildir ancak teessüfle ifade ederim ki gidişat şu anda o yöndedir" dedi.
Karara
dindar Yahudiler
destek verirken sokaktaki İsrailliler ise bu yöntemin etkili olmadığını ve
halklar arasında zaten
bıçak sırtında giden ilişkileri daha da kötüleştireceğini düşünüyor.