Oslo Anlaşması'nın mimarlarından Yossi Beilin,
İsrail'deki
Fransa Büyükelçisi'nin evinde düzenlenen bir törende yaptığı açıklamada, Amerikalılar'ın bu süreyi yeterli bulmayacaklarını söyleyeceklerini belirtmesine karşın, ''Ama bu,
Filistinliler ile müzakerelerin yeniden başlaması için yeterlidir'' dedi.
Beilin, dondurulma konusunun
Kudüs'ü kapsamayacağını ve yerleşimlerdeki
doğal nüfus genişlemelerine de olanak vereceğini bildirdi.
Filistinliler'in yine de girişimi reddedeceklerini ve bunun da Filistin yönetiminin dağılmasına yol açacak tehlikeli bir boşluk ortaya çıkaracağı uyarısında bulunan Beilin, bunun yerine yerleşimlerin doğal genişlemesini de içine alacak biçimde 3 ay süreli tam bir moratoryum gerektiğini söyledi.
Beilin, bu adıma paralel olarak mutabakat alanlarını belirlemek ve uyuşmazlık noktalarını ortaya çıkarmak için, örneğin Washington'da kapsamlı görüşmeler yapılması, ardından da liderlerin bir zirvede biraraya gelmeleri gerektiğini belirtirken, bundan bir sonuç alınamaması durumunda ise üçüncü bir tarafın, örneğin ABD ya da Dörtler Grubu'nun süreci ilerletmek için duruma müdahale etmesi gereğini dile getirdi.
-BARIŞ SÜRECİNİN TABUTUNA YENİ ÇİVİ-
Öte yandan
Ehud Olmert döneminde yürütülen doğrudan barış görüşmelerinde Filistin tarafının eşbaşkanı olan
Ahmed Kurey, İsrail'in Kudüs yakınlarındaki Gilo yerleşiminde 900 konutluk yeni projeyi onaylama kararını ''barış sürecinin tabutuna çakılan yeni bir çivi'' olarak değerlendirdi.
Kurey, kararın ABD Başkanı Barack Obama'nın göreve geldiği 1 yıldan bu yana barış sürecini yeniden başlatmak için gösterdiği bireysel çabalara bir saygısızlık olduğunu vurguladı.
İnşaatlarla ilgili onay kararının, İsrail'in yol haritasıyla ilgili yükümlülüklerini de ihlal ettiğini anlamına geldiğini savunan Kurey, onayın ileride iki devletli çözüme kavuşma olasılığını da umutsuz kıldığını ve tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürüklüyeceğini ileri sürdü.