Derginin bu haftaki sayısında yer alan, "
Nükleer İran, endişeli
İsrail" başlıklı yazıda, Uluslararası Atom
Enerjisi Kurumu'nun (
UAEK) bu hafta İran'ın nükleer programıyla ilgili yayımladığı rapora değinilerek, "Bundan sonra ne olacağı İran'ın
teknik ve endüstriyel kapasitesinden ziyade, siyasete bağlı" denildi.
İsrail'de İran'ın nükleer tesislerine yönelik "önleyici bir saldırı" konusunun daha fazla konuşulmaya başlandığının belirtildiği yazıda, "Sızan bilgiler, İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu ve
Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, İran'ın nükleer tesislerine yönelik önleyici bir saldırı ihtimalinin yollarını aradığını ortaya koyuyor" ifadesine yer verildi.
İsrail ordusu ve istihbarat servisinin ise İran'a yönelik bir saldırıya karşı olduklarının belirtildiği makalede, kamuoyu yoklamalarının da İsrail halkının İran'a saldırı konusunda bölündüğünü ortaya koyduğu bildirildi.
Economist, İsrail'in endişesinin "anlaşılabilir" olduğunu, Netanyahu'dan önceki İsrail Başbakanlarının 1981 yılında Irak'a karşı, 2007 yılında ise Suriye'ye karşı "çok geç olmadan" harekete geçtiklerini hatırlattı.
Olası bir saldırının Ortadoğu'da tartışmalara neden olacağını,
Tahran rejiminin değişmesine yardımcı olmayacağını ve
ekonomik sonuçlarının "felaket" olacağını kaydeden Economist, ABD'nin olası bir İran saldırısında İsrail'in yanında yer almayacağını açıkça ortaya koyması gerektiğini bildirdi.
Nükleer programını durdurmadığı takdirde, İran'a uluslararası arenada istenmeyen
ülke gibi davranılmaya devam edileceğinin kaydedildiği yazıda, şöyle denildi:
"İran'ın nükleer silahlara sahip olmanın
nimet değil lanet olduğunu anlaması sağlanmalı ve İsrail İran'a saldırmanın bu ülkenin
nükleer enerji konusundaki hırsıyla yaşamaktan daha tehlikeli olduğu konusunda ikna edilmeli."