İsrail Savunma Bakan Yardımcısı Matan Vilnai'nin Filistinlilere 'soykırım' yapma tehdidinin ardından dün Gazze Şeridi'ne giren İsrail ordusu, bölgeyi kan gölüne çevirdi. Bir Yahudi vatandaşın öldürülmesinin ardından çarşamba gününden bu yana Gazze'ye bomba yağdıran İsrail'in dün başlattığı kara harekâtında, şimdiye dek 8'i çocuk 61 Filistinli katledildi. İsrail'in 4 günde katlettiği Filistinli sayısı 91'e ulaşırken, yaralı sayısı 200 civarında. İsrail, gece de Refah'ta bir Hamas karakolu ile camiyi vurdu. Camide ibadet edenlerin de bulunduğu sırada meydana gelen füze saldırısında en az 4 kişi ölürken 15 kişi de yaralandı. Saldırıları kınayan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Gazze'de olan, soykırımdan büyüktür." derken, dünyaya da 'gelin, gözlerinizle görün' çağrısı yaptı. Abbas, İsrail Savunma Bakan Yardımcısı'nın Filistinliler için kullandığı 'soykırım' sözcüğüne de atıfta bulundu. Filistin yönetimi, 7 yıl aradan sonra yeniden başlatılan barış görüşmelerini askıya alma tehdidinde bulunurken, İsrail Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tzipi Livni, buna karşılık, "Filistinliler, barış görüşmelerinin durdurulmasını isteseler bile, bu İsrail'in Gazze kararlarını etkilemeyecektir" cevabını verdi. Arap Birliği de Birleşmiş Milletler'in Gazze'deki 'vahşete' sessiz kalmasına tepki gösterdi. "Gazze'de yaşananlar çok korkunç olaylardır. BM'nin herhangi bir girişimde bulunmaması beni dehşete düşürüyor." diyen Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, uluslararası toplumu 'bir an önce' müdahaleye çağırdı. Ancak Washington, müttefiki İsrail'i, "ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın önümüzdeki hafta bölgeye yapacağı ziyaret öncesi atacağın adımların sonuçlarını hesap et" uyarısıyla yetindi. İsrail ise sivillerini koruyacak savunma tedbirleri almaya devam edeceğini açıkladı. Roket saldırılarını durdurmak için bölgeye girdiklerini açıklayan İsrail hükümet sözcüsü David Baker, "Militanlar, kendi sivillerini canlı kalkan olarak kullanıyor." iddiasında bulunarak, sivil ölümlerden Filistinli silahlı grupları sorumlu tuttu. İsrail'in, Gazze Şeridi'nden çekildiği 2005'ten bu yana gerçekleştirdiği en şiddetli ve en kanlı operasyonun, çatışmaları daha da alevlendirerek, Kasım 2007'deki Annapolis zirvesi ile tazelenen barış umutlarını tüketmesinden endişe ediliyor. Önceki gün gece yarısından sonra tank ve helikopterler eşliğinde üç koldan Gazze Şeridi'ne giren İsrail özel timleri ile Filistinliler arasında Gazze kent merkezi dışında şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda 11 Hamas ve İslami Cihad üyesi ölürken 5 İsrail askeri de hafif yaralandı. Operasyon sırasında İsrail tarafından fırlatılan bir füze, Cebaliye'de bir sokakta, kalabalığın ortasına düştü. Yerel kaynaklar, ambulansların, buradan hemen hepsi çocuk 7 kişinin cesedini hastaneye taşıdıklarını bildirdi. Beyt Lahya'daki Kemal Edvan Hastanesi doktorlarından Muhammed Sultan, hastanelerine getirilen ölüler arasında henüz bir haftalık bir bebeğin, çocukların, 3 kadının ve bir doktorun bulunduğunu açıkladı. Hastanedeki ölülerin yaklaşık yarısına yakınının, bombardımana tutulan evlerden taşındığı bildirildi. Dünkü saldırılarda yaralananların sayısı tam bilinmemekle birlikte, 100'den fazla olduğu sanılıyor. İsrail saldırılarına hedef olan Beyt Lahya'daki iki hastanenin yaralılarla dolup taştığı ve doktorların yaralılara müdahaleye yetişemediği belirtiliyor. Ambulansların ölü ve yaralıları taşımak için benzin sıkıntısı çekmeye başladığı da gelen haberler arasında. Saldırılar sebebiyle bölgede okullar tatil edilirken 40 bin Filistinli öğrenci sınıflarından uzak kaldı. Cebaliye'de dükkanların çoğu kepenklerini kapattı. Açık bulunan tek tük marketlerin ise kepenklerini yarı açık tuttuğu belirtiliyor. Operasyona rağmen İsrail'in güneyindeki Aşkelon kentine roket saldırıları da devam etti. İkisi çocuk üç İsraillinin hafif yaralandığı bildirildi. Operasyonun, ne boyuta varacağı bilinmiyor. "Gazze'de olan soykırımdan büyüktür" diyen Abbas, dünyaya da "gelin, gözlerinizle görün" çağrısı yaptı. Filistin Devlet Başkanı, Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi hazırlık toplantısının başında, Gazze Şeridi'ndeki İsrail operasyonuna yönelik açıklamalar yaptı. İsrail'in saldırısını ve tehditlerini kınayan Abbas, İsrail Savunma Bakanı Matan Vilnai'nın Filistinliler için kullandığı "soykırım" sözcüğüne de atıfta bulunarak, "Maalesef, İsrail, 60 yıldan fazla süredir itilmiş ve nefretle söylenen bir sözcüğü yeniden kullanıyor" dedi. Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik operasyonlarında çocukların da öldüğünü hatırlatarak, uluslararası toplumu, Gazze Şeridi'nde yaşananları, devlet terörünü kimin yaptığını yerinde görmeye çağırdı ve "Gelin, gözlerinizle görün" dedi. Filistin Yönetimi Devlet Başkanı, Gazze Şeridi'nden Filistinli militanlarca yapılan roket saldırılarını kendilerinin de kınadığını belirtti, İsrail'in bu roket saldırılarına "bu kadar ağır ve korkunç" bir yanıt vermesini de kınadığını söyledi. Abbas, Filistinli fraksiyonlara, İsrail'e roket saldırılarını durdurmaları, geçici ateşkese gitmeleri ve saldırılar için İsrail'in eline koz vermekten kaçınmaları yolundaki çağrısını da yineledi. İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Matan Vilnai, dün Gazze'den atılan füzelerin, sınır yakınlarındaki, 120 bin nüfuslu Aşkelon kentini vurması ve bir sivilin yaralanmasının ardından, Ordu radyosuna yaptığı açıklamada, "Kassam saldırıları yoğunlaştıkça ve roketler daha uzun menzillere ulaştıkça, (Filistinliler) büyük bir soykırımı (şoa) davet ediyorlar, çünkü kendimizi savunmak için tüm gücümüzü kullanacağız" diye konuşmuştu. Vilnai'nin sözcüsü de bakan yardımcısının "şoa"yı soykırım anlamında değil, "felaket" anlamında kullandığını söylemişti. Vilnai'nin kullandığı "Şoa" (soykırım) sözü, İsrail'de, Nazilerin Yahudilere İkinci Dünya Savaşı döneminde yaptıkları soykırımı anlatmak için kullanılan özel bir sözcük.