Haberde en dikkat
çekici nokta ise fakir
Kosovalıların büyük zengin madenler üzerinde oturmasıydı. Ancak bunlar üzerinde dönen bir
takım oyunların da varlığından bahsediyordu.
Yeni Aktüel Dergisi 'En taze bağımsızlığın nedenleri, sonuçları' başlıklı yazısı:
"Bir ucundan bir ucuna 130 kilometre. Her karışına çok fazla acı bulaşmış bir ülkenin,
Avrupa'nın en fakir ülkesi Kosova'nın bağımsızlığının ilk günleri. Nüfusunun üçte ikisi 30 yaşın
altında olan ve yüzde 45'i de fakirlik sınırında yaşayan Kosova'da bağımsızlığın birinci haftasında güneşli bir havada yüzleri gülen umutlu insanlarla tanıştık.
Kosova'nın altı altın.
Doğu Timor ve Karadağ'ın ardından 21. yüzyılın 'yeni doğan' üçüncü devleti de 17
Şubat'ta tek taraflı
bağımsızlık ilan eden Kosova oldu. 1999'dan beri BM kontrolündeki ülkeyi de ilk tanıyan elbette ABD'ydi.
Siyasi literatüre '
Balkanizasyon' olarak geçen ve büyük devletlerin
küçük devletlere bölünmesini ifade eden kavrama adını veren
Balkanlar'da izlenen stratejiye tıpkı Orta
doğu'daki gibi keskinleştirilen etnik bölünmeler, istikrarsızlaştırılan ekonomiler, çözülen uluslar, dayatılan yeni siyasi-sosyal yapılanmalar. Kosova bu sürecin 'şimdilik' son halkasını oluşturuyor.
Kosova için Balkanlar'ın
Afganistan'ı demek yanlış olmaz. Afganistan'da 1980'lerde
SSCB askerlerine karşı CIA ve
Pakistan Gizli Servisi tarafından silahlandırılan mücahitlere karşılık Kosova'da 1990'larda Rusya'ya yakın Sırplara karşı savaşan yine CIA ve
Alman Gizli Servis'inin örgütlediği Kosova
Kurtuluş Ordusu (UÇK) vardı. Her ikisinde de savaşın finansmanı uyuşturucu geliriyle sağlandı. SSCB sonrası Afganistan'daki iç savaşı sona erdirebilecek tek güç olarak görülen
Taliban, sonradan
terörist ilan edildi. Afganistan bombalandı.
Clinton'un Balkanlar özel temsilcisi Robert Gelbard da 1998'de 'UÇK tartışmasız bir terörist gruptur' dedi ama ardından eski
Yugoslavya topraklarında 11 hafta süren
bombardıman başladı. Şimdiki Kosova başbakanıysa UÇK'nın eski lideri
Haşim Taçi. ABD savaş esirlerini Guantanamo üssünde tutarken,
Kasım 2005'de
Avrupa Konseyi insan hakları komiseri Alvaro Gil-Robles Kosova'daki ABD üssü Bondsteel'i Guantanamo'nun küçük versiyonu olarak tanımlıyordu.
Kosova'da petrol yok, ama Afganistan gibi
boru hatlarının geçiş noktasında 2011 de faaliyete geçecek. AMBO Trans-Balkan
boru hattı projesi ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in şirketi Halliburton Energy ve İngliz orağı tarafından yürütülüyor. Halliburton ayrıca Kosova'da, Vietnam'dan bu yana inşa edilmiş en büyük
Amerikan yabancı askeri üssü olan 'Camp Bondsteel'in de mimarı. Bu üs elbette enerji koridorunun çok yakınında.
Fakat Kosova'yı Afganistan'dan ayıran önemli bir özellik var:
Maden kaynakları! Kosova Maden ve Minareler
Bağımsız Komisyonu'nun
Aralık 2007'de açıklanan araştırma sonuçlarına göre Kosova'da beklenenin çok daha üzerinde altın, nikel, krom, alüminyum, bakır,
demir, kurşun ve çinko var.
İngiliz maden şirketi Lydian İnternational Ltd. de Şubat 2008 itibariyle Kosova topraklarında önemli miktarda altın olduğunu açıkladı. Ayrıca Kosova dünyanın beşinci en büyük
linyit kömürü yataklarına sahip. Bazı uzmanlara göre 15 milyar tonu bulan linyit rezervleri 13 yüzyıl boyunca yeter. Gümüş, boksit, manyezit, bazalt, granit,
mermer... Hepsi küçük Kosova'nın topraklarında.
Enerji koridorundaki Kosova'yı kontrolünde tutmak isteyen ABD,
Ulusal Kalkınma Ajansı'nın katkılarıyla Kosova Amerikan Üniversitesi bünyesindeki Enerji Merkezi'ni Ocak 2007'de kurarak enerji sektörüne araştırmacı ve idareci yetiştirmeye başladı."