Çeku ilk konuşmasında
Kosova için
bağımsızlık dışında bir çözümü kabul edemeyeceklerini belirtti, ancak
Sırp azınlığın güvenliğini sağlamanın kendileri için başlıca öncelik olacağını vurguladı.
Sırbistan liderleri ise Çeku'nun seçilmesini kınadı. Sırbistan 2002 yılında, Sırp azınlığa karşı savaş suçu işlediği gerekçesiyle Çeku hakkında tutuklama emri çıkarmıştı. Çeku'nun
bölgenin nihai statüsünü kararlaştırmak üzere başlatılan görüşmelerde
kilit rol oynaması bekleniyor. Hukuken Sırbistan'ın parçası olan Kosova 1999'daki NATO müdahalesinden bu yana fiilen
Birleşmiş Milletler idaresinde ve statüsünün bu yıl içinde netleştirilmesi hedefleniyor. Bölge halkının yüzde 90'ını oluşturan Kosovalı Arnavutlar müzakerelerde bölgenin bağımsızlığını savunurken, Sırbistan bölgeye özerklik hakları tanınması dışında bir formüle yanaşmıyor. Siyasi deneyimi sınırlı olan Çeku'nun, 1990'ların sonunda Sırp kuvvetlerine karşı savaşan Kosova
Kurtuluş Ordusu UÇK'nın komutanı kimliği ile Arnavutların büyük saygısını kazandığını belirtiyorlar. Görüşmelerde Kosova'daki 100 bin kadar Sırp'ı temsil eden Goran Bogdanoviç ise, Çeku'nun müzakere sürecinde başbakanlığa getirilmesinin, Kosova'nın hiç bir tavize yanaşmayacağı mesajı vereceğini söylüyor. Çeku, yaklaşık beş yıldır UÇK'nın dağıtılması ardından kurulan ve müdahale gücü olarak faaliyet gösteren Kosova Savunma Birlikleri'nin komutanı olarak görev yapıyordu. Kor
general Çeku, Kosova'da son bir yılda göreve gelen üçüncü başbakan. Geçen
Mart ayında
Başbakan Ramuş Haradinay'ın Lahey'deki Uluslararası
Savaş Suçları Mahkemesi'nce yargılanması kararı ardından bu göreve
Bayram Kosumi gelmiş, ancak parti liderlerinin yönetimini etkisiz bulması ardından
istifa etmişti. Bölge yönetiminin lideri Fatmir Seydiu da makamında yeni sayılabilecek bir isim. Seydiu Kosova yönetimi lideri İbrahim Rugova'nın Ocak ayında kanserden ölümü ardından bu göreve seçilmişti.