Today's Zaman gazetesine verdiği uzun mülakatta Türkiye-AB ilişkilerini değerlendiren Rehn, ihtiyatı elden bırakmazken, müzakerelerin istikbalinden oldukçe emin göründü. Rehn, Rum Kesimi'nin artık müzakereleri engellemeyeceği kanaatinde. Türkiye'nin limanlarını Rum gemi ve uçaklarına açması için herhangi bir "mühlet", "randevu" ya da "giyotin müddeti" bulunmadığını vurgulayan Rehn, AB'nin aralık ayında aldığı son derece müphem Türkiye kararını şöyle yorumladı: "AB Komisyonu, 2007, 2008 ve 2009 ilerleme raporlarında Türkiye'nin Ankara Protokolü'ne ilişkin taahhütlerini yerine getirip getirmediğine bakacak. Bu kararda ne bir giyotin müddeti, ne bir randevu ne de bir mühlet var. Sn. Papadopulos'un Annan Planı'nın başarısız olmasının sebeplerinden birini katı bir mühlet olmasına bağladığını hatırlıyorum." Türkiye'nin "son dakika" teklifinin şartsız olması durumunda işe yarayacağını kaydeden Rehn, şu ana kadar herhangi bir limanın açıldığına şahit olmadığını söyledi. Rehn, Kıbrıs meselesine kapsamlı bir çözüm bulunmaması durumunda kesinlikle "başarısız" olacaklarını vurguladı. 8 faslın askıya alınmasının ardından Türkiye'de "müzakerelerin durma noktasına" geldiği yönünde yorumlar çıktığı hatırlatılan Rehn, bu yaklaşımların doğru olmadığını söyledi. Rum Kesimi'nin 2006'nın ikinci yarısında "ilan edilmemiş bir grev" yaparak Türkiye'ye ilişkin bütün adımları bloke ettiğini kaydeden AB Komiseri, "8 fasıl" kararının ardından "grevin kırıldığını", Alman dönem başkanlığı sırasında "birden fazla faslın" müzakerelere açılacağını kaydetti; ancak kaç faslın açılabileceğine dair soruları cevaplamadı. Olli Rehn, Rumların bundan sonra sorun çıkarmayacaklarını düşünüyor. "Rumlar aralıktaki toplantıya ve karara katıldılar. Alınan karara uymamaları için bir sebep göremiyorum." diyen Rehn, Hırvatistan, Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan'a yönelik yaptırımlar göz önüne alındığında 8 faslı dondurma kararının ağır olmadığını savundu. "KKTC'ye uygulanan ambargonun kaldırılması kararını AB'nin yürürlüğe sokamamasından vicdanınız rahatsız oluyor mu?" sorusuna Rehn, verilen sözün tutulma zamanının geldiğini, AB'nin Komisyon'un yaptığı doğrudan ticaret tüzüğüne sadık kalması gerektiğini vurguladı. Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın hükümetin "son dakika" Kıbrıs çıkışına itirazını ise "AB ve Ankara protokolü konusunda karar veren Türk hükümetidir." şeklinde değerlendirdi. Fransa'da cumhurbaşkanlığının güçlü adaylarından Nicola Sarkozy'nin "Türkiye'nin AB'de yeri yok" sözüne de temas eden Rehn, milletlerarası ilişkilerde istikrarlı ve taahhütlere bağlı olmanın çok önemli olduğunu; ancak bu şekilde daha güçlü bir AB'nin ortaya çıkabileceğini söyledi.