KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, ''kurumlar arasında bir görüş farklılığı, bir uyumsuzluk var imajı yaratmak istemediği'' için Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Lokmacı'daki üst geçit konusunu görüşmediğini söylediğini, açıkladı. ''Herhangi bir ayrılık vardır gibi bir izlenim yaratmamak için böyle bir yaklaşım ortaya koyduğunu'' kaydeden Talat, ''Ben bütünlüğü bozmamak için veya bütünlük bozuldu imajı vermemek için böyle bir ifadede bulundum. Sonuçta benim ne konuştuğum değil, sonucun ne olduğu önemlidir'' dedi. Cumhurbaşkanı Talat, Bayrak Televizyonu'nda (BRT) yayımlanan Akis programında, ''Genelkurmay'dan gelen açıklama sizi üzmedi mi?'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''Sayın Gül'le görüştükten sonra bana, 'Genelkurmay'la köprüyü konuştunuz mu?' sorusu soruldu. Ben de doğal olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak, kurumlar arasında bir görüş farklılığı, bir uyumsuzluk var imajı yaratmak istemedim. Bundan dolayı 'hayır o konuyu konuşmadık' dedim. Hemen arkasından da ilave ettim; Gündemimiz o değildi, yani sadece onu konuşmak için gelmiş değilim demek istedim aslında. Ben bütünlüğü bozmamak için veya bütünlük bozuldu imajı vermemek için böyle bir ifadede bulundum. Sonuçta benim ne konuştuğum değil, sonucun ne olduğu önemlidir. Ben onu ifade ettim orada. Dolayısıyla ben tamamen, herhangi bir ayrılık vardır gibi bir izlenim yaratmamak için öyle bir yaklaşım orataya koydum. Sonuçta, nitekim dediğim de oldu.'' -''GENEL HATLARIYLA ÜZÜLDÜM''- Ortaya çıkan durumdan genel hatlarıyla üzüldüğünü ifade eden Talat, dostları olmayan yabancılara, aleyhlerine kullanabilecekleri malzeme verdiklerini söyledi. Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un, kendisi için ''muhatap olarak görmemekte haklı olduğunu'' ifade eden bir değerlendirmesi bulunduğunu kaydeden Talat, ''Bu konuyu, daha dikkatli yürütebilirdik. Örneğin benim ortaya koymaya çalıştığım gibi, bir ayrılık imajı vermeden yürütebilirdik ve sağlıklı bir noktaya taşıyabilirdik. Ancak maalesef doğan izlenim öyle olmadı'' diye konuştu. Çok haklı bir mücadele içinde olduklarını ve bunu başarıya götürme yükümlülüğü bulunduğunu kaydeden Talat, basını da sağduyulu olmaya davet etti. -''ASKERSİZLEŞTİRME POLİTİKAMIZ YOK''- Ankara'ya ''bir miktar asker çekilsin'' önerisiyle gittiği yönündeki haberleri yalanlayan Talat, ''Böyle bir şey hiç söz konusu olmadı. Zaten böyle bir politikamız yok'' dedi. Bütünlüklü çözümün peşinde olduğunu kaydeden Talat, ''Bütünlüklü çözümle ortaya çıkacak bir askersizleştirme, Garanti ve İttifak Anlaşmaları çerçevesinde bir askersizleştirme bizim hedefimiz. Bugün asker çekilmesinin ne gibi gereği olduğunu doğrusu bilmiyorum'' diye konuştu. Talat, bir soru üzerine, ''Ne iyi niyeti. İyi niyet isteyen, iyi niyet görmek isteyen biri mi var. Biz üst geçidi kaldırıyoruz, başka bahane buluyor. İyi niyet ne karşısında olur? İyi niyetli bir yaklaşım görürsünüz siz de ona iyi niyetle cevap verirsiniz. İyi niyetleri hep biz mi göstereceğiz? İyi niyet karşılıklı olan bir şeydir'' diye konuştu. En iyi niyetin bütünlüklü çözüm olduğunu, bunun için masaya oturmak gerektiğini kaydeden Talat, bütünlüklü çözümün dışındaki bir iyi niyetin, çözümsüzlüğü pekiştireceğini söyledi. Talat, Kıbrıs'ı askersizleştirmenin ve silahsızlaştırmanın en iyi yolunun bütünlüklü çözüm olduğunu kaydetti. Talat, Rum tarafında 80 bin silahlı ihtiyatlı asker olduğunu ve silahlarını evlerinde tuttuklarına değinerek, Rum tarafının bir de silahlanma proğramı olduğuna dikkat çekti. -''PAPADOPULOS'UN TEK MUHATABI BENİM''- Cumhurbaşkanı Talat, Papadopulos'un, kendisi için söylediği ''Muhatabımızın güvenirliliği zarar gördü. Sanıyorum Sayın Talat, Kıbrıs sorununun çözümü konuları üzerinde karar alma durumunda değildir'' sözlerine de yanıt vererek, şunları söyledi: ''Halbuki tam terisine, eğer yakından incelerse güvenirliliğimin arttığını görmesi lazım. Bu sorunu çözmekteki tek muhatabının ben olduğumu daha iyi anlaması lazım, gelişmeleri yakından izlerse.'' Rum tarafının, Lokmacı üst geçidini bir bahane haline getirdiğini, bundan daha önemlisinin KKTC'de bazı kurum ve örgütlerin Rum tarafının bu bahanesine ya prim verdiğini ya da o bahanenin kaldırılmasını istediğini ifade eden Talat, ''Benim insanım, bunu kaldırmamı istedi'' dedi. Papadopulos'un kendisine başka koşul öne sürme hakkının olmadığını kaydeden Talat, sıranın Rum tarafındaki duvarın yıkılmasına geldiğini, bayrakların ise orada olacağını vurguladı. Talat, Papadopulos yönetiminin, üstgeçidin ''ayrımcı'' olduğu yönünde propaganda yaptığını, KKTC'deki bazı örgütlerin de bu propagandaya kapıldığını anlattı. Talat, Rum tarafından duvarı yıkmasını beklediğini söyledi. Papadopulos'un duvarı yıkmadığı halde eleştiri almadığına işaret eden Talat, Rum halkından, barikata yürüyüp, Berlin'de olduğu gibi duvarı yıkmasını beklediğini de belirtti.