Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahud'un, ülkede bugün yapılmayan
Cumhurbaşkanlığı seçiminin 30 Kasım'a ertelenmesinin ardından, görevini bırakmasına 4 saat kala ilan ettiği ''olağanüstü hal'' kararını hükümetin reddetmesi, ülkede 1975-1990'daki 15 yıllık iç savaşı hatırlatan siyasal kamplaşmalara çağrışım yapmasına yol açıyor.
Cuhurbaşkanı Lahud'un Sözcüsü Refik Şalala, ''Devlet Başkanı Lahud'un orduya tüm yurtta asayişi temin etmesi için tam
yetki verdiğini'' bildirdi.
Hükümet sözcüsü ise,
Amerikan Associated Press ajansına yaptığı açaklamada, ''Olağanüstü hal için tek yetkili
organ hükümettir. Sayın Lahud'un kararı meşru değildir, anayasaya aykırıdır'' dedi.
Görev süresinin bitimine 4 saat kala, ülkenin tehdit içinde bulunduğunu belirten Emil Lahud, iç güvenliği sağlaması için orduyu göreve çağırmıştı.
KRİZLERİN ASIL SEBEBİ SİYASİ YAPI
Lübnan'da
cumhurbaşkanı seçimiyle bir kez daha gün yüzüne çıkan siyasi bunalım, her şeyden önce bu çok dinli ülkede siyasi
sistemden kaynaklanıyor.
Siyasi gözlemcilere göre, dini cemaatlere ayrılan kotaların karmaşık dağılımına ve uzlaşma geleneğine dayanan bu siyasi yapıda, hiçbir çoğunluk azınlığa iradesini kabul ettiremiyor.
Meclisteki
Suriye karşıtı çoğunluk ve Şam ile Tahran'ın desteklediği muhalefet, yeni cumhurbaşkanının seçilmesi konusunda anlaşamıyor.
Devlet Başkanı
Hristiyan Emil Lahud'un
görev süresi bu gece yarısı sona eriyor, ancak Lahud'un halefi bir türlü belli olmuyor.
Sınırlı yetkilere sahip Lübnan cumhurbaşkanı, Arap dünyasında tek Hristiyan devlet başkanı.
Lübnan'da devlet görevleri, dini esaslara göre belirlenmiş durumda. Devlet Başkanı Maruni Hristiyan,
Başbakan Sünni,
Meclis Başkanı Şii. Şimdiki Sinyora hükümeti ''Batı yanlısı''.
-''ULUSAL SÖZLEŞME''-
Bu gelenek, ortada yazılı metin olmadığı halde 1943'te varılan ''ulusal
sözleşme"ye dayanıyor. Bu
anlaşma uyarınca, Müslümanlar Suriye'yle
birleşme tasarılarından, Hristiyanlar da Batı'dan vazgeçmek zorunda kaldı.
1975'te başlayıp 1990'da sona eren kanlı iç savaşın sonunda Suudi Arabistan'ın Taif kentinde imzalanan anlaşmalarla, Hristiyanların çoğunlukta olduğu mecliste Hristiyanlarla Müslümanlar arasında eşitlik sağlandı. Bu yapı da, bu
küçük ülkede siyasi ve dini aidiyetlerin birbirlerine niçin bu denli bağlı olduğunu gösteriyor.
Bir gözlemci, ''18 cemaatten oluşan 4 milyonluk nüfusa sahip Lübnan toplumunun dini karakterini daha da vurguladı'' diyor ve ekliyor: ''ABD'de mesela, yüzde 0,5 puan farkla yeni başkanı seçersiniz. Lübnan'da ise cemaatlerden biri memnun değilse, sistem felce uğrar...''
Eski başbakanlardan Refik Hariri'nin 2005 şu
batında öldürülmesi, Lübnan'ı kaosa sürükledi ve cemaatler daha önce görülmemiş ittifaklara başvurdu, ancak istikrarsızlık giderilemedi.
Lübnan'da sistemin din ve cemaat esasından uzaklaştırılması projesinin hayata geçirilmesi henüz zayıf ihtimal.
Gözlemciler, Hristiyanlarda liderlik sorununun daha yakıcı olduğunu, çoğunluğu oluşturan Hristiyanlarla muhalefet arasındaki uçurumun açıldığını ve Hristiyan dünyasında sahneyi dolduracak
aday bulunmadığını düşünüyor. Bu da cumhurbaşkanı seçimini içinden çıkılmaz hale getiriyor.
SİNYORA: HÜKÜMET'İN SORUMLULUKLARI DEVAM EDİYOR
Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahud'un görev süresinin dolmasının ardından hükümetin sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğini söyledi.
Sinyora yayımladığı bildiride, ''Hükümet meşru ve yasaldır'' dedi.
Hükümetin, yeni cumhurbaşkanının, anayasanın verdiği sürede seçilmesini umduğunu söyleyen Sinyora, Lahud'un görev süresinin dolmasının ardından hükümetin sorumluluklarını yerine getirmeye ve tüm imtiyazlarını kullanmaya devam edeceğini ifade etti.
Lübnan meclisi, Lahud'un yerine geçecek ismi seçmek için bugün bir kez daha toplanmış ancak muhalefetin boykotu nedeniyle yeterli çoğunluk sağlanamamış ve
oylama ertelenmişti. Seçimin 30 Kasım'da yapılması planlanıyor. İktidar ve muhalefet ortak bir isim üzerinde uzlaşamıyor.
Öte yandan BM Genel Sekreteri
Ban Ki-mun, Lübnan'da tüm taraflara itidal çağrısında bulundu.
Ban, yayımladığı bildiride seçimin 5. kez ertelenmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, taraflardan itidalli olmalarını ve uzlaşmaya çaba göstermelerini istedi.
ABD: CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVİ ÜSTLENMELİ
Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahud
olağanüstü hal ilan ederek orduyu iç güvenliği devralmaya davet ederken, ABD, Lübnan ordusuna hukuka bağlı kalması çağrısı yaptı, cumhurbaşkanlığı görevini de geçici olarak hükümetin üstlenmesi gerektiğini anımsattı.
ABD
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "ordu ve güvenlik güçleri, siyasi aktörlerin karşılıklı müzakerelerine olanak sağlayacak biçimde hukukun üstünlüğüne bağlı olmalıdırlar" denildi.
Açıklamada, Lübnan cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından sonra yenisi seçilinceye kadar anayasa gereği bu görevi hükümetin yerine getirmesinin gerektiği de anımsatıldı.
AA