Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in
yönetimden ayrılması talebiyle meydanları dolduran göstericileri, yeni hükümetin ilan edilmesi tatmin etmedi.
Başta
Kahire olmak üzere sokağa çıkma yasağına aldırmayan Mısırlılar, bugün 'Bir milyon adım yürüyüşü' adını verdikleri en geniş katılımlı
eylemi
düzenleme kararı aldı. İnternetin yasaklandığı, cep telefonunun da kısıtlı olarak kullanıldığı
ülkede bugünkü yürüyüşü engellemek için şehirlerarası
tren seferleri iptal edildi. Kahire'nin merkezindeki
Tahrir Meydanı'ndan ayrılmayarak burada
kamp kuran göstericiler Mübarek'e, cumaya kadar ülkeyi terk etmesi için ültim
atom verdi. Bu arada Mısır ordusu, göstericilere karşı güç kullanmayacağını açıkladı.
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in yönetimden ayrılması talebiyle meydanları dolduran göstericiler, yeni hükümetin ilan edilmesinden tatmin olmadı. Başta Kahire olmak üzere sokağa çıkma yasağına aldırmadan
protestolara devam eden Mısırlılar, bugün 'bir milyon adım' adını verdikleri geniş katılımlı eylem düzenlemeyi amaçlıyor. İnternetin yasaklandığı cep telefonunun da kısıtlı şekilde kullanıldığı ülkede bugünkü yürüyüşü engellemek için şehirlerarası tren seferleri iptal edildi.
Ordu ise göstericilere karşı güç kullanmayacağı yönünde garanti verdi. Kahire'nin merkezindeki Tahrir Meydanı'ndan gece ayrılmayıp burada kamp kuran yönetim karşıtı göstericiler, bugün için genel
grev çağrısında bulundu. Kifaye Hareketi, 6
Nisan Hareketi, Vafd Partisi, Gad Partisi ve
Müslüman Kardeşler'in bazı üyeleri, cuma gününe kadar iktidardan gitmesi için süre tanıyarak Mübarek'e ültimatom verdi.
Protestoların ilk günlerinde
vaat ettiği hükümet reformunu dün gerçekleştiren Mübarek'in bu son adımı, beklendiği üzere göstericileri durdurmaya yetmedi. Protestocular, Mübarek gitmeden meydanlardan ayrılmama yemini ederken, Cumhurbaşkanı hükümeti kurmakla görevlendirdiği Ahmet Şefik'e, siyasi partilerle
diyalog içinde anayasa ve yasama reformları yapma talimatı verdi. Günlerdir eylem yapan protestocular, Mübarek'in
Ömer Süleyman'ı
cumhurbaşkanı yardımcısı yapmasını, ayrıca yeni bir başbakan atamasını reddediyor. Ülkede tüm işaretlerin, protestocuların yalnızca Mübarek'in gitmesi halinde yatışacağını gösterdiği belirtiliyor.
Dün açıklanan yeni hükümette içişleri bakanlığına Mübarek'e en yakın isimlerden biri olan Mahmut Vecidi getirilirken maliye ve ticaret bakanları da değiştirildi. Buna karşılık dışişleri bakanlığı ve
savunma bakanlığında değişiklik olmadı. Bu değişikliklerin
halkı sakinleştirmeyeceğinin herkes tarafından bilindiğine değinen uzmanlar, ülkedeki fiili kontrolün yeni atanan Devlet Başkanı Yardımcısı Ömer Süleyman'ın eline geçtiğini ileri sürdü. Mübarek'in 'göstermelik' olarak koltuğunda bulunduğunu belirten gözlemciler, eski istihbarat başkanı Süleyman'ın, Mısır liderini nasıl ülke dışına göndereceği üzerine çalıştığını savundu. Ayrıca Ömer Süleyman dün
akşam yaptığı açıklamada, Hüsnü Mübarek'in kendisine, muhalefet partileriyle anayasal reformların bir an önce gerçekleştirilmesi adına diyaloğa geçmesi için talimat verdiğini söyledi. Yağmalama olaylarının arttığı ülkede
gıda sıkıntısının baş göstermesinden endişe ediliyor. Mısır'da bulunan Türk şirketlerine yönelik herhangi bir saldırı girişimine rastlanmazken ülkede bulunan Türklerin tahliyesinin başarıyla sona erdiği bildirildi. Diğer ülke vatandaşlarının da tahliyesine yardımcı olunacağı açıklanırken,
Dışişleri'nde
Tunus ve Mısır'da yaşanan olaylarla ilgili
kriz masası oluşturulduğu bildirildi. Bu arada El Cezire kanalının dün tutuklanan 6 çalışanı ABD
Dışişleri Bakanlığı'nın çağrısı ardından salıverildi. Ancak gazetecilerin ekipmanları geri verilmedi. Gösterilerin başladığı günden bu yana itidal çağrısını yineleyen
İslam dünyasının önemli eğitim merkezlerinden El
Ezher Üniversitesi'nde görevli bilim adamları da göstericiler arasına katıldı.
İsrail'den Mübarek'e
destek
İsrail'in, ABD ve
Avrupa ülkelerini,
bölgedeki istikrarın muhafaza edilmesi amacıyla
Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek'e yönelik eleştirilerini frenlemeye çağırdığı belirtildi.
Haaretz gazetesinin haberinde, İsrail'in, Mısır'da istikrarın korunmasının Batı ülkelerinin de çıkarına olduğu konusunda müttefiklerini ikna etmeye çalıştığı vurgulandı. Bu konudaki diplomatik çabaların, ABD ve Avrupa Birliği'nin Mübarek'in devrilmesine destek verdiği yolundaki açıklamaların ardından geldiğine dikkat çekildi. Üst düzey İsrailli yetkililere göre Dışişleri Bakanlığı, ABD,
Kanada, Çin,
Rusya ve bazı Avrupa ülkelerindeki elçiliklerine yazı göndererek, büyükelçilerin bulundukları ülkelerde Mısır'ın istikrarının önemine vurgu yapmalarını istedi. Gazetede yer alan bir yorumda da, "Obama'nın Mübarek'e
ihanet ettiği" vurgulandı.
Mısır'da halk ayaklanmasının başladığı gün Viyana'dan Kahire'ye gelen eski Uluslararası
Atom Enerjisi Kurumu (
UAEK) Başkanı
Muhammed el Baradey, Mübarek rejimi karşısında en öne çıkan
muhalif lider görünümünde olsa da, göstericiler Baradey'i 'aramıza katılan sıradan bir protestocu' olarak niteliyor. Mısır'da geçiş dönemi boyunca liderliğe soyunması beklenen ve muhalefet gruplarının üzerinde uzlaştığı isim olan Nobel'li bilim adamına yönelik eleştiriler yükselmeye başladı. Arap milliyetçiliğini savunan Karama partisinin lideri Hamdin Sabahi, Baradey'i 'hazıra konmakla' suçladı. Muhammed el Baradey'e yönelik diğer eleştiriler de ülke dışında uzun süre kalmış olması ve Batı'ya yakın bir duruş sergilemesi olarak sıralanıyor.
ABD,
Atatürk Havalimanı'nda kriz masası kurdu
ABD'nin
İstanbul Başkonsolosluğu, Mısır'da yaşanan halk ayaklanması sonrası artan şiddet eylemleri nedeniyle mahsur kalan vatandaşlarının İstanbul'a getirilmesi amacıyla iki özel
uçak kiraladı. Atatürk Havalimanı'nda kriz masası oluşturan ABD'li yetkililer, Mısır'dan gelen vatandaşlarına danışmanlık hizmeti sundu. Mısır'da yaşayan Valerie Doeschen (21) adlı ABD vatandaşı, eylemlerin şiddetini giderek artırdığı Kahire'de, vatandaşların güvenliğini sağlayabilmek için evlerinin önünde
silah ve sopalarla
nöbet tutmaya başladığını söyledi. Caddelere barikatlar kurulduğunu ve havalimanına sadece yabancıların alındığını ifade eden Doeschen, olayların 1 hafta içinde normale dönmesi halinde tekrar Mısır'a gitmek istediğini bildirdi. Mustafa Gün İstanbul
Beşşar Esed'den reform çağrısı
Tunus ve Mısır'da yönetime karşı başlatılan halk ayaklanmaları gözleri
Ortadoğu'da bulunan diğer rejimlere çevirmişken,
Suriye lider Beşşar Esed'den reform çağrısı geldi. Esed, Mısır, Tunus ve Yemen'deki protesto gösterilerinin, Ortadoğu'da "yeni bir çağa öncülük ettiğini'' ve Arap yöneticilerin halkın siyasi ve
ekonomik isteklerini yerine getirmek için daha fazlasını yapması gerekeceğini belirtti. Suriye lideri,
Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, son yaşanan olaylardan dolayı bölge liderlerini özeleştiriye çağırdı: "Umutsuzluğun iç ve dış olarak iki faktörü var. İç faktöründ
e devletler olarak, yetkililer olarak suçlanması gereken bizleriz." Esed, "Mısır ve Tunus'taki olaylar reformları hızlandırmanız gerektiğini düşündürdü mü? Mısır'da olanların Suriye'yi etkileyebileceğinden endişe ettiniz mi?'' şeklindeki soruya karşılık "Mısır ve Tunus'ta olanlardan önce reformun gerekli olduğunu görmezseniz herhangi bir reform için çok geçtir. Bu birincisi. İkincisi, sadece Tunus ve Mısır'da olanlar nedeniyle reform yaparsanız, bu bir etki değil, tepki olacaktır. Yaptığınız tepki olduğu sürece başarısız olursunuz. Dolayısıyla inançla yapmak daha iyidir.'' cevabını verdi. Suriye lideri Esed, ülkesinde önümüzdeki dönem atacağı adımlar hakkında da bilgi verdi. Esed, bu yıl içerisinde belediye seçimlerinin yapılacağını,
sivil toplum kuruluşlarının hareket alanının genişletileceğini ve yeni bir medya kanunu çıkartılacağını açıkladı.
Clinton,
Türkiye ziyaretini erteledi
ABD
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın 7 Şubat'ta Türkiye'ye yapacağı ziyaret, bölgedeki gelişmeler nedeniyle ertelendi.
Konuya yakın diplomatik kaynaklar, Clinton'ın ziyaretinin başta Tunus ve Mısır olmak üzere bölgedeki gelişmeler nedeniyle ertelendiğini belirtti. Kaynaklar, ziyaretin en yakın zamanda gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti. Clinton,
Ankara ve İstanbul'da Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra anamuhalefet liderleri Kemal Kılıçdaroğlu'nu da kapsayan geniş çapta temaslar gerçekleştirecekti. Görüşmelerin gündeminde, Türk-
Amerikan ilişkileri ve
Ermeni soykırım iddialarının yanı sıra
İran, Ortadoğu barış süreci ve
Kıbrıs gibi önemli başlıklar bulunuyordu.
Hillary Clinton, Obama yönetiminin Ocak 2009'da resmen göreve başlamasından çok kısa bir süre sonra
Mart 2009'da Türkiye'ye bir çalışma ziyareti yapmış ve en üst düzeyde temaslarda bulunmuştu. Bu ziyaretin ardından Nisan 2009'da Başkan
Barack Obama da Türkiye'yi ziyaret etmişti