Mısır'dan dönen bir
Türk vatandaşı yaşadıklarını Samanyoluhaber.com' a anlattı
MISIR'DA NE KADAR SÜRE BULUNDUNUZ?
Mısır'a
Ağustos ayında gittim. 6 aydır orada kalıyorum. EL EZHER Üniversitesi'nde okumaktaydım. Okumaktaydım diyorum çünkü böyle giderse oraya dönmemiz mümkün olmayacak gibi gözüküyor.
OLAYLARA ŞAHİT OLAN BİRİ OLARAK SİZCE MISIR HALKI NEDEN ŞİMDİ İSYAN ÇIKARDI?
Mısır
halkı
Hüsnü Mübarek'in yönettiği hükümetten çok bunaldı. Halkın yüzde 50'si zenginlik içinde yaşarken diğer yüzde 50'si fakirlikle karşı karşıya... Dengeyi tutturamamış bir
yönetim sistemi var.
Mısır halkının bu zamana kadar sabredip şimdi
isyan çıkarmasının nedeni
Tunus'ta yaşanan olaylardan cesaret almalarıdır. Tunus halkının liderlerini indirmesi Mısır'a cesaret verdi. Onlar da hükümetten ancak bu şekilde kurtulabileceklerini düşündüler. İlk
ayaklanma Tahrir Meydanı'nda gerçekleşti. Üniversitemiz Yeni
Kahire bölgesinde olduğu için olayların biraz uzağındaydık ama her an
silah sesleriyle korkumuz bir kat daha artıyordu.
OLAYLARIN BAŞLADIĞINI İLK NASIL DUYDUNUZ?
Bize orada her konuda yardımcı olan büyüklerimiz vardı. Olayların çıktığını, dikkatli olmamız gerektiğini söylüyorlardı. Öncelikle
sokağa çıkma yasağı geldi.
Sabah 8'den
akşam 6'ya kadar tüm işlerimizi halletmemiz gerektiğini söylediler. Çünkü
ülkedeki mahkumların kaçmasıyla birlikte bankalar ve kuyumcular soyulmuş, marketler yağmalanmıştı. Sokaklarda can güvenliği yoktu. Herkes ellerinde sopalarla dolaşıyordu. Kendilerini koruma altına almaya çalışıyorlardı. Bizim bulunduğumuz yerde herkesi toplu bir şekilde tutmaya çalışıyorlardı. Işıkları yakamıyorduk. Yaktığımız andan itibaren dışarıdan ıslık sesleri yükselmeye başlıyordu. Bize uyarıda bulunmaya çalışıyorlardı çünkü göstericiler evlere de saldırmaya başlamışlardı. Evlerin camlarını kırıyorlar, arabaların önlerini kesip zarar veriyorlardı. Bizden sorumlu olan yetkililer adeta bir asker gibi başımızda gece gündüz
nöbet tuttu. Geceleri silah ve helikopterler sesinden uyuyamıyorduk. Olaylar sırasında şebekeler büyük zarar gördü.
İnternet bağlantısı ve telefonlar kesildi. Ailelerimizden haber alamadık tabi onlar da bizden haber alamayınca karşılıklı olarak büyük korku yaşadık. Daha sonra Türkiye'den gelen bir haber hem bizim hem ailelerimizin yüreklerine su serpti.
Dışişleri Bakanlığı Mısır'da bulunan Türkleri
kurtarma amacıyla
uçak göndereceklerini açıkladıkları an hem hüzün hem de sevinci bir arada yaşadık. Yetkililer
servis aracı ayarlayarak bizi havaalanına götürdüler. Yollar o kadar bozulmuş, sokaklar o kadar taşla dolmuştu ki güvenli bir yoldan havaalanına ulaşmak için ara yolları kullanmak zorunda kalmıştık. Havaalanına ulaştığımızda şoke olduk. Sistem tamamen çökmüş, bilgisayarlar büyük zarar görmüştü. Resmi işlemlerimizi
kalem- kağıt kullanarak yaptılar.
Vize izni olmayanlar bile ülkelerine gönderildi. Yaşanan olaylardan sonra zor durumda kalan vatandaşlarımızla birlikte
Başbakanlık ve
Dışişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine THY tarafından gönderilen uçaklarla yurda döndük
SİZCE HÜSNÜ MÜBAREK EYLÜL AYINA KADAR MISIR HÜKÜMETİNİN BAŞINDA KALABİLİR Mİ?
Hüsnü Mübarek bu zamana kadar ülkenin başında kalabildiyse
Eylül ayına kadar da kalabilir diye tahmin ediyorum. Fakat bu, ülkeyi daha kötü duruma getirir. Çünkü halk son derece kararlı, Hüsnü Mübarek ve onu destekleyenleri istemiyor. Karşılıklı olarak çatışmaların süreceğini düşünüyorum.
YAŞANAN BU KADAR OLAYDAN SONRA OKULUNUZA DEVAM ETMEYİ YANİ MISIR'A GERİ DÖNMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Biz orada yalnız değildik. Malezya'dan, Endonezya'dan bir çok ülkeden gelen arkadaşlarımız da bizim gibi
mağdur oldu. Eğer ülke normal duruma dönmez ise eğitim hayatımızda büyük bir kayıp olacak. Okuduğumuz dönem boşa gitmiş olacak. Eğitimime orada devam etmeyi tabiî ki çok istiyorum. Hepimiz ülkedeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Umarım Mısır'da yaşanan olaylar bir an önce son bulur. Ülke özlediği özgürlüğe, adalete ve refaha kavuşur…