İngiliz Financial
Times gazetesinde yayınlanan habere göre İngilizlerin sadece yüzde 59'u, bir kişinin hem
Müslüman hem de
İngiltere vatandaşı olabilmesini mümkün görüyor. Haberde, 2005 yılında Londra'da gerçekleştirilen bombalı saldırının İngilizlerin Müslümanlara karşı olan tavırlarının değişmesinde etkili olduğuna yer veriliyor. Harris Interactive şirketi tarafından yapılan araştırma,
Fransa ve İspanya'da ise bu oranın yüzde 70'in üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.
Financial Times'ın ilk sayfasında yer verdiği ankete göre, İngilizlerin yüzde 52'si bir yıl içinde "büyük çaplı
terörist saldırı" beklerken yüzde 38'i de Müslümanları kendileri için bir tehdit olarak görüyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 46'sı Müslümanların İngiltere'de çok fazla politik güçleri olduğunu düşünürken diğer
ülkelerdekinden daha az sayıdaki İngiliz vatandaşı ise Müslümanların ülkelerinde "haksız suçlamaya" maruz kaldıklarını belirtiyor. İngilizlerin bu tutumunu değerlendiren Middlebury Üniversitesi'nden
Erik Bleich, İngiltere'nin çok kültürlü yaklaşımdan uzaklaştığı yorumunu yapıyor.
Fransa'da ağustos ayında internet üzerinden yapılan ve 6 bin 398 yetişkinin katıldığı araştırma ise Fransa'nın Müslümanlara en fazla hoşgörüyle
bakan ülke olduğunu ortaya koyuyor. Fransa yüzde 21'le Müslümanları en az tehdit olarak gören ve yüzde 52 ile Müslümanların ülkelerinde haksız suçlamalara maruz kaldıklarını düşünen ülke oldu.
Paris Üniversitesi'nde
siyaset bilimcisi olan Patrick Weil, "Fransa'da kültürel entegrasyonda başarılıyız. Özellikle üst seviye işlerde ayrımcılıkla savaşıyoruz. İngiltere'de tam zıddı." değerlendirmesini yapıyor.
'AvrupArabistan'a doğru'
Haberde, anketin
Avrupa çapında dinin
toplum içindeki yerine yönelik değişik bakış açılarını da ortaya koyduğu belirtiliyor. Hem Fransa hem de İngiltere'de yüzde 25'in altında bir kesim dinî okullara ve okullar ile işyerlerinde dinî simgelerin bulunmasına
destek veriyor. İspanyollar, İtalyanlar ve Amerikalılar ise bu konuya daha hoşgörülü yaklaşıyor. Gazetede yer alan diğer bir haberde ise Avrupa'nın gelecekte, 'AvrupArabistan'a dönüşeceği yolundaki iddiaların biraz abartılı olduğu belirtiliyor. Halen AB üyesi ülkelerde yaşayan 493 milyon kişinin yalnızca yüzde 3-4 kadarının Müslüman olduğu hatırlatılıyor ve bu oranın gelecekte artacağı, ancak artış hızının bazı abartılı tahminlerin altında gerçekleşeceği vurgulanıyor.
Göçmen veren ülkelerin artık Avrupa'ya yüksek
doğum oranı
ihraç etmediklerine dikkat çekiliyor. Gazete, Avrupa'daki Müslümanların ve göçmen verenlerin başını çeken
Türkiye ve K.
Afrika ülkelerinden gelenlerin giderek daha az sayıda çocuk sahibi olduklarına dikkat çekiyor.