Amsterdam'da yargı karşısına çıkan PVV lideri
Wilders'i
avukat Bram Moszkowicz'in savundu. Avukat Moskowicz, Mahkemede Müvekkili Wilders'in 3 gün boyunca yapılacak olan esastan görüşmede susma hakkını kullanıp hiçbir soruya da
cevap vermeyeceğini açıkladı. Sadece duruşmanın herhangi bir anında 2 dakikalık söz isteyip neden susma hakkını kullandığı ile alakalı açıklama yapacağını belirtti. Bu gelişme üzerine
mahkeme heyeti duruşmaya 15 dakika ara vererek mahkeme süreci ile alakalı bir değerlendirmede bulunacağını söyledi.
Hollanda televizyonu NOS, mahkemeden
canlı yayın yaptı. Amsterdam Mahkemesinde PVV Lideri
Geert Wilders'in duruşmasının ikinci bölümünde 2 dakikalık hakkını kullanarak neden susma hakkını kullandığını açıkladı.
Wilders,
müzakereler sonrası yorgunluk sonrasında burada bulunduğunu ifade etti. Kendisinin ifade özgürlüğünü korumak için mücadele ettiğini belirterek bu
davada resmi olarak kendisinin
sanık olarak bulunduğunu, fakat kendisi ile birlikte birçok Hollandalının ifade özgürlüğünün yargılandığını belirtti. Wilders konuşmasını "Söylenmesi gereken her şeyin söylendiğini düşünüyorum. Her şeyin söylenmiş olması bana isnat olan her şeyin tarafımdan söylendiği anlamına gelmez." diyerek bitirdi.
Wilders'in mahkemedeki tutumundan rahatsızlığını gizlemeyen Mahkeme Başkanı
Hâkim Jan Moors, kendilerinin medyadan takip ettikleri kadar Wilders'a kendisine "Ortaya bir konu atar fakat sonrada bunu tartışmadan kaçtığı" isnat edildiğini belirtti. Ayrıca Moors'un duruşmadaki bu tavrının kendisine isnat edilen bu eğilimi ile alakalı olup olmadığını sorması özellikle Wilders taraftarlarının sesli itirazlarına neden oldu.
Mahkeme Başkanı Moors
Yargıtay içtihatları uyarınca cevap verilmeyeceğini bilmesine rağmen tüm soruları soracağını belirterek iddianamede suç unsuru teşkil ettiği iddia edilen yayınlar hakkında sorulara geçildi.
Wilders'e;
Kuran-ı Kerimi Hitler'in Mein Kampf adlı kitabı ile kıyaslanarak yasaklanması gerektiğini ifade ettiği bir söyleşi,
İslam karşıtı fitne filminden de pasajlar, Hollanda'nın artan
Müslüman topluluğu ile ve İslam ve suç oranı arasında bağ kurması ve internette yayınlanan 3. İslam istilası ile alakalı söyledikleri hakkında sorular soruldu. Wilders soruların hepsini cevapsız bırakırken avukatı Moskowicz
savunmasında bu konuların hepsine cevap vereceğini açıkladı. Mahkeme daha sonra duruşmanın ikinci bölümüne yarım saat ara verdi.
Amsterdam Mahkemesinde yapılan Wilders duruşmasının 3.bölümünde duruşmaya Wilders'in Fitne filmi gösterimi ile devam edilmesi planlanırken Avukat Moskowicz reddi hâkim talebinde bulundu.
Mahkeme Başkanı Hâkim Moors mahkemenin ilk bölümünde Moors'un kendilerinin medyadan takip ettikleri kadar Wilders'a kendisine "Ortaya bir konu atar fakat sonrada bunu tartışmadan kaçtığı" isnat edildiğini belirtti ve duruşmada ki bu tavrı kendisine isnat edilen bu eğilimi ile alakalı olup olmadığını sorması avukat Moskowicz tarafından taraflı davranmakla suçladı.
Heyetteki diğer hâkimlerin fikrini merak ettiğini belirten Moskowicz heyetin Başkanı ile aynı düşündüğü takdirde mahkeme heyetinin tamamını, eğer Başkanla aynı düşünmedikleri takdirde sadece Mahkeme Başkanına karşı reddi hâkim talebinde bulunduğunu belirtti. Wilders taraftarları alkışla karşıladıkları avukatın bu talep sonrası mahkeme heyeti kısa bir ara verdikten sonra diğer iki hâkimde Mahkeme Başkanı Moors'un heyet ve dolayısıyla kendilerinin de adına konuştuğunu belirttiler. Amsterdam Mahkemesi Wilders duruşmasını 3.bölümünden sonra reddi hâkim talebini görüşmek üzere reddi hâkim heyetinin saat 12'de yapacağı duruşmaya kadar ertelendi.
Amsterdam Mahkemesi Reddi hakim duruşması yarım saat gecikmeyle başladı. Duruşmada Reddi
Hakim Heyeti Moskowicz müvekkili kendisi ile görüşerek susma hakkını kullanmak istediğini belirtti. Mahkeme heyeti yaptığı yazılı savunmada reddi hâkim talebinin geç yapıldığına ilişkin savunmasına Moskowicz Mahkeme başkanının açıklamasını müvekkili ile görüşmesi gerektiğini belirtti ve bu nedenle anında reddi hâkim talebinde bulunmadığını ifade etti.
Moskowicz hâkimlerin medyadan takip edebildikleri kadar Wilders'in ortaya bir iddia atıp ardından tartışmadan kaçtığı iddiasına atıfta bulunarak susma hakkını kullanmasını da yine bu eğilimi yüzünden mi kullandığını sorması mahkemenin tarafsızlığını ihlal ettiğini belirtti. Avukat aynı zamanda Yüksek Mahkemenin vermiş olduğu ara kararında zaten kısmen yargılandığını belirterek bu duruşmada söylenilenlerle birleştiği takdirde mahkemenin tarafsızlığı zarar gördüğünü ifade etti. Savunma yapsa duruşmayı siyasi bir şova dönüştüreceği suçlaması ile karşılaşacak. Konuşmayınca da bu şekilde itham ediliyor. Mahkeme susma hakkını kullanması nedeniyle müvekkilim hakkında bir görüş oluşturdu ve bu nedenle tarafsızlığını zedelemiştir.
Wilders Mecliste dokunulmazlığı olduğu için gereken konuşmayı yaptığını fakat mahkeme sürecinde ise kendine zarar vermemesi için susma hakkını kullanmak istediğini belirtti. Savunmasında Wilders'in söylemleri siyasi arenada söylendiği için toplumun bir kesimini rencide etmeyeceğini savundu.
Savcılık avukatın Yüksek Mahkemenin kararına atıfta bulunmasına cevaben yüksek mahkemenin takibata yer olduğunu belirttiğini ve bu nedenle burada bulunduklarını kaydetti.
Savcılık reddi hâkim talebinin zamanlaması konusunda bir itirazları olmadığını dile getirdi. Savcı
AİHM ve
Yargıtay'ın kararlarına atıfta bulunarak mahkemenin tarafsızlığını yitirmesi için sanığın suçluluğu konusunda bir fikir oluşturması gerektiğini belirtti ve mahkemenin Wilders'i yargılarken suçluluğu hususunda bir kanaate vardığı ile alakalı bir söylemde bulunmadığını; ancak sadece Wilders'den ifade almak için bir teşebbüsten ibaret olduğunu vurguladı.
Ardından mahkeme heyetinin yazılı savunması okundu. Başkan kendi görüşünü belli etmedi. Sadece bazılarında Wilders hakkında var olan bir görüşe yer verdi ve susma hakkını kullanma konusunda tekrar düşünmesine fırsat verdiğini söyledi.
Wilders ise adil yargılama hakkının bulunduğunu düşündüğünü aktardı. Wilders "mahkeme heyetinin karşısında mı yoksa Mecliste Demokrat 66 milletvekili karşısında mı bulunduğunu anlayamadığını" ifade ederek, adil yargılama hakkının korunması için reddi hâkim talebinin kabul edilmesi gerektiğini anlattı. Amsterdam Mahkemesi Wilders'in Reddi Hâkim Mahkemesi kararını yarın (5
Ekim 2010 Salı) saat 14.00' da karar vereceklerini belirterek duruşmaya son verdi.