İslam aleyhtarlığıyla bilinen İtalyan yazar Oriana Fallaci'ye kapılarını açan Oslo'daki
Nobel Barış Merkezi sergi salonuna, 'Düşman olarak İslam' yazısını astı. Fallici'nin sergisinde, İslam karşıtı fotoğraf, video ve yazılar var. Hazırlanan özel odalarda İslam'ı tehlikeli gösteren filmler gösteriliyor. Kur'an-ı Kerim için 'şimdiye kadar yazılmış en tehlikeli kitap' tabirinin kullanıldığı sergi,
Müslüman ziyaretçilerin tepkisine yol açtı. Cihan Haber Ajansı'nın konuyla ilgili sorularını cevaplayan Nobel Barış Merkezi Genel Direktörü Bente Erichsen, serginin gerekçesini 'düşünce özgürlüğü' olarak açıkladı. Herkesin fikirlerine
kulak verdiklerini savunan Erichsen, "
Sergide beğendiğimiz veya beğenmediğimiz birçok insanın düşüncelerine yer verdik. Düşünce özgürlüğünü biz böyle tanımlıyoruz." dedi.
Nobel Barış Ödülleri'nin verildiği Norveç'in başkenti Oslo'daki Barış Merkezi'nin bugünlerdeki ana teması, İtalyan gazeteci ve yazar Oriana Fallaci. Müzenin giriş bölümünde 'İslam as an enemy / Islam som fiende' (Düşman olarak İslam) başlıklı büyük bir yazıya yer veriliyor. İslam karşıtı yazılarıyla bilinen Fallaci'nin hayatına yer veren yazıda, 11
Eylül olayından sonra yazdığı bir yazıyla İslam âleminden büyük bir tepki almıştı. Yazıda ayrıca Fallaci'nin Müslümanlarca "ırkçı, feminist ve öldürülmesi gereken bir kadın" olarak tanımlandığı kaydedildi. Müslüman ziyaretçilerin tepkisine yol açan yazının devamında şu ifadeler yer aldı: "Onun dile getirdiği İslam, Batı dünyasının en büyük düşmanıdır ve kitabı Kur'an da şimdiye kadar yazılmış en tehlikeli kitaptır." Hollanda'da İslam karşıtı söylemleri ve filmiyle dünya genelinde büyük tepki alan Ayan Hirsi Ali'nin filmi de müzede sürekli olarak gösteriliyor. Ayrıca İslam dünyasının değişik yerlerinden çekilmiş görüntüler eşliğinde İslam'a
hakaret içeren bazı iddialarda bulunuluyor. Müzenin dikkat çeken bölümlerinden birisi de geçtiğimiz yıl İstanbul'da öldürülen
Agos Gazetesi Yayın Editörü
Hrant Dink köşesi. Dink'in hayatına yer verilen yazıda, onun öldürülmesinin, dünya genelindeki Ermenilerin durumunu kaleme almasından sonra gerçekleştiği iddia ediliyor.
Nobel Barış Merkezi Genel Direktörü Bente Erichsen, Cihan'a yaptığı açıklamada, "Düşünce özgürlüğü, insanın ne söylemek istiyorsa bunu açıkça söyleyebilmesidir. İtalyan yazar Fallaci'ye de bu hakkı verebilmemiz lazım, düşündüklerini beğenmesek bile. Şu anda sergilediğimiz sergide de beğendiğimiz veya beğenmediğimiz birçok insanın düşüncelerine yer verdik. Düşünce özgürlüğünü biz böyle tanımlıyoruz." dedi.
"Nobel Barış Merkezi olarak insanları ortak paydalarda birleştirici sergiler yapmak yerine niçin bu şekilde toplumları karşı karşıya getirebilecek ve nefrete sebep olabilecek öğeler
tercih ediyorsunuz?" sorusunu Erichsen, "Verilen barış ödülleri her zaman barışı temsil edenlere verilmiyor. Güçlü anlamlar taşıyan barış karşıtı düşüncelere, demokrasiden yana olanlara, yaşadığı toplumdan tamamen farklı düşünenlere de vermekteyiz barış ödüllerini. Bu anlamda herkesin fikirlerini dinleyip bu düşüncelere kulak vermek çok önem arz ediyor. Asıl önemli olan tamamen karşısında olduğumuz, hoşlanmadığımız siyasi fikirleri de burada yayınlayabilmemiz. Düşünce özgürlüğü konusunu uç noktalarda olsa bile destekliyoruz." diye cevapladı.
CİHAN