Kolombiyalı Marksist gerilla kimliği altında But’un yakın çevresine sızan
Amerikan ajanları, "Ölüm Taciri"ni
Bangkok’taki otele ayak basar basmaz tutukladı. But’un müşteri portföyünde
PKK,
Taliban,
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide,
Çeçenler,
Afrikalı diktatörler vardı.
SAVAŞ Lordu, Ölüm Taciri lakaplarıyla tanınan ve önceki gün
Tayland’da yakalanan Rus
silah kaçakçısı Viktor Bout’un (41) son bir yıldır devam eden örtülü bir
operasyon sonucu yakayı ele verdiği ortaya çıktı. Bout’u dört aydır adım adım takip eden Amerikan
Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) ajanları, Tayland emniyetiyle
işbirliği içinde yapılan operasyon sonucu Rus taciri başkent Bangkok’ta tutukladı.
DEA’nın
bölge direktörü Thomas Pasquarello, "Ona boşuna ’Ölüm Taciri’ dememişler" ifadesini kullanırken, ABD yetkilileri de Bout’un
sınırdışı edilerek kendilerine teslim edilmesini istediler. Tayland emniyeti ise, Bout’un dünyada
teröristlere yasadışı yollardan silah satarken bu ülkeyi üs olarak kullanıp kullanmadığını araştırıyor.
Beş yıldızlı bir otelde yakalanan But kelepçelenip dünya medyasının karşısına çıkarıldı, ancak soruları yanıtlamadı. Bout’un kardeşi ve avukatı ise, suçlamaları redderek,
Moskova’ya "Onu kurtarın" çağrısı yaptı.
HAYATI FİLM OLMUŞTU
Dünyanın en çok aranan silah tüccarı olan ve hayat hikayesi 2005 yılında
Nicolas Cage’in oynadığı "
Savaş Tanrısı (Lordu)" filminde beyaz perdeye aktarılan Viktor Anatolyeviç But, resmi belgelere göre 13 Ocak 1967’de
Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de doğdu. Ancak kendi ifadesine göre asıl
doğum yeri
Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’tı ve ailesi de
Ukrayna asıllıydı.
Sovyet gizli servisi KGB’de binbaşılığa yükselen But, bir dönem hava indirme komandolarını eğitti. Rusça’nın yanısıra,
İngilizce, Fransızce ve Portekizce dahil 6 dil konuşan But,
SSCB’de ve yurtdışında birçok Rus üssünde görev aldıktan sonra 1993’te
emekli oldu.
But, SSCB’nin çöküşünün ardından uluslararası bir silah tüccarına dönüştü.
Irak ve birbiriyle savaşan Afrika devletleri gibi BM yaptırımları uygulanan ülkelere silah satarak büyük servet kazanınca İngiliz istihbaratı ona "Ambargo Kırıcı" lakabını verdi.
Ölüm tacirini sona götüren yol
1990’lar: Batı istihbarat
örgütleri, Afrika’daki iç savaşlarda geçen ortak ismin Viktor Bout olduğunu 1990’ların sonunda farketti.
2005: Amerikan
Hazine Bakanlığı, Bout’un "tank, helikopter ve tonlarca silah nakliyatı" kapasitesine sahip olduğunu bildirerek malvarlığını doldurdu.
2006: Kolombiya’daki Marksist-Leninist örgüt FARC ile ilgili
soruşturma yürüten Amerikan Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA), militanların
kokain ticaretini korumak üzere uluslararası silah ticaretine girdiğini tespit etti. FARC’ı izlemeye alan DEA, sonunda Viktor But ismine ulaştı.
2007
Kasım: BM, But’a
seyahat yasağı koydu. But’un iş ortağı Andrew Smulian’a yaklaşan muhbirler, Rus tacirin yakın çevresine FARC üyesi müşteri kılığında sızdı. Karayip adası Curacao,
Kopenhag ve
Romanya’da milyonlarca dolarlık pazarlık yapıldı. Sadece nakliye bedeli 5 milyon dolardı. But, FARC’a, "Silahları Kolombiya’da sizin kontrolünüzdeki bölgelere havadan indireceğiz" sözü verdi.
1
Mart 2008: Kolombiya ordusu,
Ekvador’daki FARC militanlarına karşı düzenlediği operasyonda, örgüt liderlerinden
Raul Reyes’in "háyati" bilgiler içeren dizüstü bilgisayarını ele geçirdi.
3 Mart 2008: Amerikan ajanları, Bangkok’u uyararak, But’un sözde FARC ile yaptığı anlaşmayı tamamlamak için Tayland’a geleceğini bildirdi. Tayland mahkemesi Bout hakkında
tutuklama kararı verdi. İki gün sonra Bangkok’a inen Bout, otelinde yakalandı.
Belçika merkezli terör holdingi
BOUT’un "dünya terör piyasasına" sunduğu silahlar arasında, yerden havaya füzeler,
uçaksavar bataryaları, tanksavar roketler, zırhlı araçlar ve hatta taarruz helikopterleri de var. FARC’ın yanısıra, PKK, El Kaide, Taliban, Çeçenler ve Afrikalı diktatörler But’un başlıca müşterileriydi.
SSCB’nin çöküşünün ardından işsiz kalınca Transavia Export Cargo şirketini kurup
Somali’deki Belçika askerlerinin
lojistik ihtiyaçlarını karşılayan eski KGB ajanı, 1995’te de Belçika’nın Oostende şehrinde Trans Aviation Network Group adlı şirketin temellerini attı. Daha sonra dört şirketini Cargo Airlifts ismiyle birleştiren But, uçaklarıyla dünyanın dört bir yanına silah satarak
akıl almaz bir servet edindi. But,
Bulgaristan,
Moldova ve Ukrayna gibi eski Doğu Bloku ülkelerinden aldığı
ucuz silahları, Antonov
tipi 50 adet uçakla, dünyanın dört bir yanına dağıtıyordu.
Müşterileri
1992-1995 arasında
Afganistan’da çatışan gruplara 50 milyon dolarlık silah sattı. Sonra da Taliban’la çalışmaya başladı.
Liberyalı Charles Taylor ve Libyalı Muammer
Kaddafi başta olmak üzere Afrikalı diktatörlere Bulgaristan üzerinden silah sattı.
Mayıs 2006’da,
Bosna’dan Irak’a 200 bin
Kalaşnikof gönderdi.
Latin Amerikalı Marksist-Leninist terör örgütlerinden FARC’ın yanısıra, PKK’ya da silah satan Bout, ideoloji gözetmiyordu. Hem Çeçen militanları, hem Rus ordusunu besledi. Bir yandan El Kaide’ye, bir yandan Amerikan hükümetine ve hatta
Birleşmiş Milletler barışgüçlerine çalıştı.
HÜRRİYET