Almanya'dan Hollanda'ya, Rusya'dan İsviçre'ye, Danimarka'dan
Fransa'ya kadar birçok
ülke terör örgütüne
finansman yönünden
destek çıkıyor.
Terör örgütünün beş farklı ülkede
banka hesabı olduğu biliniyor. Örgütün para trafiğini ise
Kürt Demokratik Halk Birlikleri (ERNK) düzenliyor. Bu birime bağlı Diplomasi ve Kurumsal Siyasi Çalışmalar Kurulu'nun altında, KNK-KUK isimli Kürt
Ulusal Kongresi ve
Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KON-KÜRD) var. Bu iki kuruluş da örgüte gelir sağlayıcı çalışmalar yapıyor.
Avrupa genelinde 165 Kürt derneğinin bağlı olduğu 9 federasyonun
çatı kurumu olan KON-KÜRD, bu hafta 50 bin yeni üye
kampanyası başlattı.
Dernek, "
Kürdistan'ın dört parçasında Kürt ve Kürdistan gerçeğinin statüye kavuşturulması yönünde giderek ivme kazanan ve sonuçlanma aşamasında olan ulusal demokratik direnişe paralel olarak, Avrupa'daki Kürtlerin de ulusal, inançsal, siyasal kimliği, dili ve kültürüyle tanınmak ve kabul görme yönünde son dönemde çalışmalarını yoğunlaştırdığını" belirtiyor.
Örgütün
yurt dışı yapılanması ise şöyle: İskandinavya Kürt Barış Konseyi, Fransa Kürt Halkı ile Dayanışma Kurulu,
Belçika Kürt Halkına Yürütülen Savaşa
Hayır Kurulu,
İngiltere Londra Kürt İlişkiler Grubu, İngiltere Kürdistan İnsan Hakları Projesi, ABD'de Kürt Enformasyon Ağı."
ALMANYA TERÖR ÖRGÜTÜ
PKK İÇİN ÖNEMLİ BİR MERKEZ
Almanya'da yaşayan Türk nüfusun yoğunluğu
terör örgütünün Avrupa alanındaki faaliyetlerinin organizesinde bu ülkeyi önemli bir merkez haline getirdi. 1993 yılında PKK terör örgütünün Almanya'da resmen yasaklanmasına rağmen faaliyetler, paravan isimlerle kurulan 33
dernekle yürütülüyor.
Terör örgütünün cephe faaliyetlerini yürütmek üzere bu ülkede kurulan ERNK ile bu paraleldeki diğer dernek ve kuruluşlarca Türk işcileri arasında PKK'ya
eleman kazandırmak amacıyla
propaganda faaliyetleri sürdürülüyor. Avrupa ayağında birçok ülkede Kürt kökenli vatandaşlardan zorla
bağış adı altında
haraç toplanıyor. Toplanan paralarla ise
Kuzey Irak'ta yuvalanan terör örgütünün ihtiyaçları karşılanıyor.
Terör örgütünün son zamanlarda içine düştüğü eleman sıkıntısı nedeniyle bu ülkedeki sempatizan konumundaki kişileri
legal görünümlü organizasyonlar bünyesinde
seminer ve toplantılarla siyasi eğitime tabi tutularak önce Ortadoğu'ya sonra da
Türkiye'ye gönderiliyor. Ayrıca, yine aynı amaca yönelik olarak örgüt, mülteci ve kaçak statüsünde bulunan
oturma izni olmayan kişileri bu ülkede aktif örgütsel faaliyetlerde bulunmaya zorluyor.
Çeşitli vesilelerle organize edilen geceler, açılan
yardım kampanyaları, yayınlanan
gazete ve dergilerin zorla satılması ile örgüt adına zorla para toplama faaliyetlerinden elde edilen gelirler, terör örgütünün finans kaynaklarını oluşturuyor. Bu yollarla elde edilen gelirin yıllık 150 milyon euro civarında olduğu tahmin ediliyor.
PARAVAN KURULUŞLARA MÜSAMAHA GÖSTERİLİYOR
İsveç hükümeti ise PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmekle birlikte Avrupa'daki pek çok ülke gibi Kürt Dernekleri Federasyonu şemsiyesi altında faaliyet gösteren paravan kuruluşlara müsamaha gösteriyor. Terör örgütünün doğrultusunda İsveç'te faaliyet gösteren yaklaşık 42 dernek, İsveç Kürt dernekleri federasyonu adı altında çalışma yürütüyor.
Yunanistan da Türkiye'de işlemiş oldukları terör suçları nedeniyle adli takip ve soruşturmadan kaçarak ülkelerine sığınan teröristlere siyasi sığınma, kamp ortamı sağlama,
silahlı eğitim, sağlık hizmeti verme ve barınma imkânı gibi kolaylıklar sunuyor. Terör örgütü, Yunanistan ve
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde rahatça faaliyet gösteriyor.
Yakalanan teröristlerin ifadelerinden, özellikle 1994 yılından itibaren Türkiye ve Avrupa'dan çeşitli yollarla Yunanistan'a gönderilen PKK militanlarının bu ülkede örgüte ait mevcut kamplarda
patlayıcı madde eğitimine tabi tutuldukları ve bu eğitimi tamamlayan militanların görevlendirildikleri
metropol iller ve turistik bölgelerde bombalı saldırılar yapmak üzere Türkiye'ye giriş yaptıkları anlaşılıyor.
AB GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR
Avrupa Birliği Polis Teşkilatı (
EUROPOL) tarafından yayınlanan "Avrupa Birliği'nde Terörizmin Durumu ve Eğilimler 2008" başlıklı raporda, Avrupa'da gerçekleştirilen saldırıların büyük çoğunluğunun ayrılıkçı nitelik taşıdığı belirtilerek, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, sahtecilik, haraç gibi organize suç faaliyetlerinden elde ettiği milyonlarca doları silah alımında kullanan PKK'nın, gerçekleştirdiği ayrılıkçı saldırılarla Avrupa Birliği'nin güvenliğini tehdit ettiğine dikkat çekilmişti.
Rapora göre, 2007 yılında gerçekleştirilen 583 saldırıdan 532'si ayrılıkçı niteliğe sahip. Ayrılıkçı saldırılarda 264 eylemle
İspanya başı çekerken, Fransa 253 eylemle ikinci sırada yer aldı. Üçüncü sırada yer alan Almanya'da gerçekleştirilen ayrılıkçı eylemlerin tamamının arkasında yasaklı PKK terör örgütü var.