Fukushima
Nükleer Santrali'nde dün meydana gelen üçüncü
patlamanın ardından
bölgedeki
radyasyon seviyesi 6'ya çıkarıldı.
Çernobil'deki sızıntı düzeyinin 7 olduğunu hatırlatan yetkililer, bölgedeki durumun insan sağlığı için tehlikeli boyutlara ulaştığını açıkladı.
Deprem ve tsunaminin yaralarını sarmaya çalışan
Japonya, şimdi de
nükleer santrallerden sızan radyasyon tehlikesiyle karşı karşıya. 11 Mart'taki şiddetli depremde zarar gören Fukushima Nükleer Santrali'nde dört gün içinde üçüncü patlama meydana geldi. Santralin 4 numaralı reaktöründe de
yangın çıktı. Radyasyon seviyesinin, 7 skalalı
sistemde 6 düzeyine yükseldiği bildirildi. Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Durum Ölçeği'ne göre 1986 yılında Ukrayna'nın Çernobil Nükleer Santrali'nde yaşanan sızıntının seviyesinin 7 olduğunu hatırlatan yetkililer, durumun insan sağlığı için tehlikeli boyutlara ulaştığını açıkladı. Dünya
Meteoroloji Örgütü, rüzgârın radyasyonu Pasifik'e sürüklediğini bildirirken,
Japonya Başbakanı
Naoto Kan, santrale 20-30 kilometre mesafede yaşayanların evlerinden çıkmamasını istedi, 30 kilometrelik alanda
uçuş yasağı ilan edildiğini duyurdu. Uyarılar üzerine dışarı çıkamama endişesiyle marketlere hücum eden
halk,
makarna, ekmek ve su stokluyor.
Market raflarında
radyo, el lambası, mum ve uyku tulumu kalmadı. Stokların yetmeme korkusundan dolayı herkese tek seferde en fazla iki pet
şişe su satılıyor.
Radyasyon sızıntısının ardından bölge
ülkeleri
Güney Kore,
Tayland,
Singapur ve
Filipinler, Japon
gıda ürünlerinde radyasyon ölçümü yapılacağını açıkladı.
Asya ve
Avrupalı birçok
havayolu şirketi Tokyo seferlerini durdurdu.
Alman Lufthansa, Çinli Air China ve Tayvan'ın EVA havayolları bunlar arasında. Avrupa'nın en büyük
havayolu şirketi Air France-KLM, Tokyo'daki çalışanlarını başkent dışına çıkaracağını duyurdu.
Havayolları dışında çok sayıda uluslararası şirket de çalışanlarını ülkeyi terk etmeleri ya da Tokyo dışında bir yere gitmeleri konusunda uyardı.
ABD ordusu da Japonya'daki iki üssünde düşük seviyede radyoaktivite tespit edilmesi sebebiyle askeri personelden mümkün olduğunca açık hava faaliyetlerinden kaçınmasını istedi.
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDEN SEYAHAT UYARISI
Türkiye dahil birçok ülke
seyahat uyarısında bulundu. Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği, Japonya'da yaşayan Türk vatandaşlarına, sızıntının meydana geldiği Kanto bölgesi dışına çıkmaları çağrısı yaptı. Alman ve
Fransız büyükelçilikleri vatandaşlarından ülkeyi terk etmelerini istedi.
İngiltere,
İtalya ve
Hollanda gerekli olmadıkça Japonya'ya gidilmemesi tavsiyesinde bulundu.
Avusturya, Tokyo'daki büyükelçiliğini güneydeki
Osaka kentine
taşıma kararı aldı. Japonya Başbakanı Naoto Kan ise "
Sızıntının yayılmasını önlemek için her şeyi yapıyoruz. Sakin olun." diyerek itidal çağrısı yaptı.
RADYASYON SEVİYESİ ÇERNOBİL'E YAKIN
Japonya'yı ve bölgeyi paniğe sevk eden patlama, Fukushima 1 Nükleer Santrali'nin 2 numaralı reaktöründe meydana geldi. Nükleer santraldeki 5 ve 6. reaktörlerde hafif ısı artışı tespit edildi. Japon hükümet sözcüsü Yukio Edano, daha önceki iki patlamadan farklı olarak bu sefer,
kaza anında meydana gelebilecek radyoaktif sızıntıları önlemek amacıyla reaktörü hapseden koruma kabının zarar gördüğünü ifade etti. Edano, koruma kabının alt kısmında yer alan ve sistem basıncını azaltmak üzere tasarlanan havuzun da zarar görmüş olabileceğini söyledi. Santralde ortaya çıkan radyasyon seviyesinin, 7 skalalı sistemde 6 düzeyine çıktığı bildirildi. Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Durum Ölçeği'ne göre Ukrayna'nın Çernobil nükleer santralinde meydana gelen patlamanın büyüklüğü 7 olarak kabul ediliyor. Santrali işleten Tepco şirketine göre, tesis çevresinde bir saat duran bir kişi, yıllık izin verilen miktarın sekiz katı kadar radyasyona maruz kalıyor. Rusya'nın Uzakdoğu kesiminde bile Japonya'daki sızıntıya bağlı olarak radyasyon seviyesinde biraz artış oldu. Japon nükleer santral uzmanları, Fukushima Nükleer Santrali'ndeki aşırı ısınan, kullanılmış
yakıt depolama havuzuna havadan helikopterlerle su sıkılması için ABD ve Japon ordusundan
yardım istenebileceğini kaydediyor. Reaktörlerdeki patlamaların ardından sızıntı olasılığına karşı santralin çevresinde yaşayan 200 binden fazla kişi
tahliye edilmişti.
Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu üyesi
Günther Oettinger Japonya'daki nükleer kazayı "
kıyamet gibi'' diye niteleyerek durumun ciddi olduğunu belirtti. Oettinger, "Pratik olarak her şey
kontrol dışında. Önümüzdeki günlerde daha beteri olabilir." ifadesini kullandı. Uzmanlar, Japonya'daki nükleer sızıntının Asya ve Amerika'da felakete sebep olmasından endişe ediyor.
Halk bölgeyi, yabancılar ülkeyi terk ediyor
Tokyo'da binlerce kişi ülke dışına çıkmak için havaalanlarına
akın etti. Ancak birçok havayolu şirketinin Tokyo seferlerini iptal etmesi sebebiyle uçaklarda yer bulunamıyor. Yüzlerce anne, çocuğuyla birlikte Sendai başta olmak üzere santrale yakın kentlerden kaçıyor. Bölgeden otomobille ayrılmak isteyenler benzin istasyonlarında kilometrelerce uzunlukta kuyruklar oluşturdu.
Radyasyon okyanusa sürükleniyor
Dünya Meteoroloji Örgütü, Japonya'da rüzgarın, deprem ve tsunamide
hasar gören nükleer tesisteki patlamalardan sonra ortaya çıkan radyasyonu Pasifik'e sürüklediğini bildirdi. BM'ye bağlı olan ve merkezi Cenevre'de bulunan örgütten yapılan açıklamada, Japonya ya da bölgedeki diğer ülkelerin şu anda tehlikede olmadığı belirtildi. Açıklamada, radyasyonun etkisinin okyanusa ilerlemesine rağmen, hava koşullarının değişebileceği uyarısında bulunularak, uydu ve diğer verilerin yakından takip edildiği ifade edildi. Bu arada Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ), Japonya'nın, Fukushima'daki nükleer santralden sızan radyasyondan halkı korumak için doğru önlemler aldığını bildirdi. DSÖ Sözcüsü Gregory Hartl, Japon yetkililerin şu ana kadar tahliye, sığınak sağlama ve potasyum iyodid stoklarının yeniden konumlandırılması dahil olmak üzere gerekli tüm önlemleri aldığını kaydetti.
Reaktörün kapatılması planlanmış
Japonya'daki deprem ve tsunamiden sonra nükleer tehdide dönüşen Fukushima tesisinde ilk patlayan 1 numaralı reaktörün bu yılbaşında kapatılması planlanıyordu. Toplam 10 reaktörün bulunduğu tesiste, 1971 yılından beri faaliyet gösteren ve depremden sonra ilk patlamanın meydana geldiği 1 numaralı reaktörün 2011 yılının başında kapatılması öngörülmüştü. Ancak Japon yetkililer, şubat ayında, nükleer tesisteki en eski reaktörün 10 yıl daha faaliyette kalmasına karar verdi. Fukushima, Japonya'nın kuzeydoğu kıyısında bulunan iki santraldeki 10 reaktörle dünyadaki en büyük nükleer tesislerinden biri. Fukushima 1 santralinde 1970-1979'da kurulan 6 reaktör yer alıyor. Deprem sırasında faaliyette olan 3 reaktör otomatik olarak dursa da 2 reaktörün soğutma sisteminde
arıza meydana geldi. Fukushima 1'in yaklaşık 12 km güneyinde bulunan Fukushima 2'de ise 1982-1987'de faaliyete geçen 4 reaktör bulunuyor. Deprem sırasında reaktörlerin tümü faaliyetteydi. Otomatik olarak duran bu reaktörlerin de soğutma sisteminde arıza çıktı. Nükleer reaktörün el feneri gibi kapatılamadığını vurgulayan uzmanlar, reaktörlerin soğuma sürecinin uzun sürmesi nedeniyle Fukuşima'daki reaktörlerin tehdit oluşturduğunu belirtti. Japonya, toplam 55 reaktörle ABD'den sonra en fazla reaktöre sahip üçüncü ülke. ABD'de 104,
Fransa'da 58
nükleer reaktör bulunuyor. TOKYO AA
Almanya, 7 nükleer santrali kapatıyor
Dünya, Japonya'daki deprem sonucu yaşanan nükleer krizin ardından nükleer santrallerin güvenilirliğini tartışmaya başladı. İki gündür
nükleer enerji karşıtı gösterilerin yapıldığı Almanya'da Başbakan
Angela Merkel, ülkede 1980'den önce kurulan yedi nükleer reaktörün üç ay süreyle geçici olarak kapatılacağını açıkladı. Merkel, nükleer enerjide güvenlik konusunda G-20 düzeyinde bir girişim başlatılması için Avrupa'da en çok nükleer santrale sahip Fransa ile anlaşmaya vardıklarını da duyurdu.
Avrupa Birliği Komisyonu da Avrupa'daki nükleer santrallerin depreme dayanıklı olup olmadıklarının anlaşılması için stres testi yapılması çağrısına sıcak yaklaştı. Nükleer santraller Atlantik'in karşı yakasında da tartışılıyor. Japonya'daki gelişmeler, Obama yönetiminin nükleer enerji atağına geçmek istediği bir ortamda, yeni nükleer santraller kurulması ile mevcutlarının güvenliğine yönelik yeni soru işaretleri meydana getirdi. Ülkedeki 104 tesisin bazıları okyanusta, bazıları deprem kuşağına yakın yerde.
Amerikan yönetimi yeni santral atağında kararlı görünse de planlanan 20 yeni tesisin durumu Japonya'daki gelişmelere bağlı görünüyor. Dünyanın yaklaşık 30 ülkesindeki 442 nükleer reaktör
elektrik üretimi için çalıştırılıyor. 65 nükleer santralin inşası devam ederken 200 civarında yeni reaktör gündemde.
70'lik Japon ninenin kurtuluşu
Japonya'da 70 yaşındaki bir kadın deprem ve tsunami felaketinden 4 gün sonra sağ salim bulundu. Osaka itfaiyesi sözcüsü Yuko Kotani, kadının, ülkenin kuzeybatısındaki Ivate bölgesinde, tsunaminin sürüklediği evinde bulunduğunu belirtti. Kotani, kadının bilincinin yerinde olduğunu, ancak hipotermiye girdiğini ve hastanede
tedavi altına alındığını söyledi. İşimaki bölgesinde de bir erkeğin enkazdan sağ olarak kurtarıldığı bildirildi. Japonya'da meydana gelen 9,0 büyüklüğünde deprem ve oluşan tsunaminin resmî bilançosu 3 bin 373 ölü ve 6 bin 746 kayıp olarak açıklandı. Ancak binlerce insandan haber alınamadığı, ölü sayısının çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Japonya
Ulusal Polis Ajansı, şu ana kadar bin 60 cesedin kimliğinin belirlendiğini ve bunlardan 420'sinin de ailelerine verildiğini kaydetti.