Babacan, karara etki edecek olan asıl
raporun Komisyon raporu olduğunu hatırlattı.
AB ile ilgili görüşmelerde bulunmak üzere İtalya'ya hareketinden önce açıklamalarda bulunan Babacan,
Türkiye raporunu değerlendirdi.
Babacan, AP'de yapılan toplantıda Dış İlişkiler Komisyonu'ndan çıkan
taslak rapor üzerinde olumluya giden değişiklikler yapıldığını, daha kötüye giden herhangi bir gelişme olmadığını anlattı.
Başmüzakereci şu ifadeleri kullandı:
"Bu raporun tarzı, tonu, yaklaşımı son derece önemli. İçinde katıldıklarımız olur, katılmadıklarımız olur. Ancak bu raporlar hazırlanırken, bu konular tartışılırken Türkiye'deki kamuoyu ve Türkiye'nin hassasiyetlerini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekir diye düşünüyorum. Raporun bir yandan amacı, Türkiye'nin AB'ye uyum konusunda, siyasi kriterler konusunda ve diğer konularda AB'ye ne kadar yaklaştığını ölçmek...
Bir bakıma görüş bildirmek olsa da, eğer bunun anlatılış tarzı, sunuş tarzı, işleniş tarzı doğru şekilde olmazsa bu, Türkiye'deki reform sürecinin ileriye değil tam tersine, kötüye gitmese de Türkiye içerisinde bu konudaki heyecanı, AB konusundaki olumlu yaklaşıkları azaltıcı etkisi olacaktır. Onun için bundan sonraki dönemlerde bu raporların hazırlanması, dili, tarzı konusunda daha fazla özen gösterileceğine inanıyoruz''
Eleştirilere
yanıt
Türkiye'de reformların yavaşladığı ve
ifade özgürlüğü olmadığı şeklinde yapılan eleştirilerle ilgili bir soru üzerine de
Ali Babacan, ''Türkiye son 3-4 yılda özgürlükler konusunda, temel haklar konusunda,
demokratikleşme konusunda nereden nereye geldiğini bir değerlendirmek lazım'' dedi.
Babacan, Türkiye'nin bu konularda mükemmel denilecek bir noktada olmadığının farkında olduklarını ifade etti ve ''Türkiye
insan hakları konusunda, özgürlükler konusunda mutlaka daha fazla mesafeler almalı. Ama Türkiye'nin 3-4 yılda kat ettiği mesafeyi, elde ettiği başarıyı da asla göz ardı etmemek lazım'' diye konuştu.